Merhaba
Bu haftaki konuğum ZEYNEP AYTEK METİN.
Hani insanın görür görmez boynuna sarılacağı, kolunun altına sokulacağı şirinlikte biri. Şefkatli ve sempatik bakışları içinizi ısıtır. Ankara tiyatro seyircisinin yakından tanıdığı, dizilerle de sık sık evimize konuk olan başarılı bir kadın sanatçımız.
Yazı dizime konuk olmasını teklif ettiğimde sabırla verdiği cevapların yanı sıra hakkımdaki destek verici sözleri içinde çok teşekkür ederim.
Sanatla tanışmanız ne zaman oldu diye sorduğumda verdiği cevap beni hiç şaşırtmadı.
ZEYNEP AYTEK METİN:
Şanslıydım ilkokul ve sonrasında tiyatroya operaya hep götürüldüm. Orta sonda “Keşanlı Ali” oyununu seyrettikten sonra anneme ben bu mesleği yapmak istiyorum dedim. Annem çocukların anlık isteklere kapılabileceğini benimkinin de öyle olabileceğini söyledi ama ben ısrarla istiyorum demiştim.
Çoğu arkadaşımın ailem sanat eğitimini kabul etmedi gibi hikâyesi vardır. Benim öyle olmadı, ailemden hep destek gördüm.
Peki kendinizi nasıl tarif ediyorsunuz diye sorduğumda ise..
Kendimi amatör olarak tarif ediyorum, hem hayatta hem de mesleğimde. 52 yaşındayım 29 yıldır bu meslekteyim, hayat bir deniz siz bir taşsınız dalga her vurduğun da size şekil verir. Ama dalga gelirken yosunda getirir. Yani yaşadığınız tüm sıkıntılar sizi olumsuz etkileyip değiştirmesin. İnsan olma halinde kalabilmek için kendi kendime yöntemler geliştirdim. Hem özel hayatımda hem de meslek yaşantımda amatör kalmayı tercih ediyorum. Bu dünya evrilirken, değişirken insan olma halimi kaybetmemeye çalışıyorum. Zaman ve dünyanın bende açtığı defektleri silmeye, kendimi disipline etmeye, yenilemeye çalışıyorum. O yüzden ben amatörüm.
29 yıldır bu meslekte olduğuna göre sanat sizin için her şey demek ama yinede soruyorum “Sanat sizin için ne demek ?”
(gülümseyerek cevap veriyor) Uzun süre sanatın içinde olunca sanat sizin için her şey demek, dünyaya bakış açınız demek, kendinizi anlatabilmenin yolu demek. Sanat bence tanrının insana hediye ettiği en güzel şeylerden biri. İnsan ruhunun en yalın halini sanatta görebilirsiniz. Resim, heykel, tiyatro hepsi çevrenizde göremeyeceğiniz yalınlığı sanatta görürsünüz. İnsanın insana en yakınlaştığı haldir tiyatro. Tiyatroda sizi izlemeye gelenler apayrı yerlerden gelmişler eğitimlerden geçmişlerdir dünya görüşleri farklıdır. Ama sanatçı olarak onlara duygularınızı geçirirseniz hepsi aynı anda aynı şeyi hissederler. Mutlu olurlar, hüzünlenirler bunu hayat içinde yakalamak mümkün değildir. Bu kadar farklı insanı bir araya toplayıp aynı histe buluşturabilmek sanatın becerisidir.
Hep merak ederim sanatçıların da rol model olarak seçtikleri birisi var mıdır diye. Bu konuda siz ne dersiniz?
Zaman zaman bazı sanatçılara hayran oldum ama rol modelim hocam Cüneyt Gökçer’dir. Çünkü bize öğretilecek en önemli şeyi öğretti. Hocam derdiki “ Karşınızdakini her şeyle kandırabilirsiniz ama gözlerinizle bakışlarınızla kandıramazsınız. Oynarken gözünüzde mutlaka duygunuz yansımalı.” Hocam sahneye ve öğrencilere olarak saygısı ve sevgisiyle benim rol modelimdir.
Gözlemlerime göre nesiller arası sanat anlayışında çok büyük farklar var sizin bu konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum.
Günümüz sanatı daha yalın. Ne istediğini ifade eder bir hali var. Ama sanki kitleleri bir anda avucunun içine alır gibi değil de her kitleye ayrı ayrı dokunuşu var gibi. Teknoloji geliştikçe resim, heykel, sinema, tiyatro, televizyon bazen kendi var oluşundan uzaklaşıyor. Görsel şölen muhteşem oysa incelikte bazı şeyleri zaman zaman kaybettiğini görüyorum.
Benim gibi genç sanatçılara söylemek istediğiniz şeyler nelerdir?
İnsanoğlu belli bir yaşta kendi içinde çok güzeldir. Albenili ve dikkat çekicidir. Ama hayat insanı değiştirir fiziksel ve ruhsal olarak farklılaştırır. Aynı ışıltıyı ve özellikleri hayat boyu devam ettirebilmek için donanımlarınızı iyi hazırlamalısınız genç arkadaşlarım. Dünyanın değişimi bizi tek boyutlu, daha kaba, daha kırıcı, süzmeden konuşmaya zorluyor. İncelikleri kaybetmemek lazım. Yaşamda da sanatta da incelikleri kaybetmemek lazım. Şeytan ayrıntıda yatar, hayatın ve sanatın ayrıntılarını fark etmeliyiz. Gençler çok farklı kuşaklarsınız zeka olarak farklısınız (gülerek) işlemcileriniz farklı çünkü ama unutmayın tecrübeye ihtiyacınız var. Meslekte usta çırak ilişkisini asla unutmamalısınız.
Usta bir sanatçıya teşekkür ediyoruz..
Dolu dolu sanat yaşamında rol aldığı oyunlar, diziler, filmler:
OYUNLAR
1991-1992 Ay Masal Vay Masal
1991-1992 Bir Ceza Avukatının Anıları (Ay Masal Vay Masal ile aynı anda)
1992-1994 Karanlıkta Komedi
1993-1994 Sıkı Yönetim (Karanlıkta Komedi ile aynı anda)
1994-1995 Ağrı Dağı Efsanesi
1994-1995 Yüzsüz (Ağrı Dağı Efsanesi ile aynı anda)
1995-1996 Ay Balon Vay Balon
1995-1996 Giordano Bruno (Ay Balon Vay Balon ile aynı anda)
1996-1997 Beni Dünyalar Kadar Sev (yönetmen yardımcılığı ve oyun sorumlusu)
1997-1999 IV. Murat
Aynı süre içerisinde Uluslararası Çocuk Oyunları Festivalinde çalıştım.
1999-2000 Tavariş
1999-2001 Shaylock
.2001-2002 Deli Emine
2002-2006 Komşu Köyün Delisi
Bu görevim sırasında 2005 Küçük Hanımlar Küçük Beyler Uluslararası Çocuk Festivali’nin kurucu üyelerinden biri oldum.
2006-2008 Kendime Kıyamam (yönetmen yardımcılığı ve oyunculuk) Uluslararası Festivalde çalışmaya devam ettim. 2008-2014 Fosforlu Cevriye
Uluslararası Festivalde çalışmaya devam ettim.
2011-2012 Kantocu (Fosforlu Cevriye ile aynı anda)
2014-2015 Para
2015-2017 Kuaförde Bir Gün
Komedi dalında ‘’Sadri Alışık En İyi Kadın Oyuncu’’ ödülüne aday gösterildim.
2017-2018 Osmancık
DİZİLER
Kod Adı – 1 sezon
Beni Affet – 8 sezon
Sevdim Seni Bir Kere – 1 sezon
FİLMLER
Şevkat Yerimdar 2
Eğreti Gelin
Güller