8 Mart 1857 de New York da dokuma işçileri çalışma şatlarının iyileştirilmesi için greve gider. Polisin şiddet göstermesi ve işçileri fabrikaya kilitlemesiyle başlayan çıkan yangınla devam eden 129 işçinin yanarak ölmesiyle sonuçlanan olaylar tarihte şiddet ve acının iç içe geçtiği birçok olay gibi yerini alır.1910 da Danimarka da toplanan Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansında 8 Martın Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanması önerilir.1977 de ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 8 Mart kutlamalarını kabul eder. Ve günümüze kadar gelir. Acı bir olayla başlamıştır, günümüzde de özellikle çalışan kadınlar adına farkındalık yaratmak bu günün amacıdır.
8 Mart dünya emekçi kadınlar gününde tekstil sektöründe faaliyet gösteren ve çalışanlarının çoğu kadın olan yönetici ve girişimci SİBEL ESEN’i sizlere tanıtmak istiyorum.
Çağının ve çalıştığı sektörün farkında olan başarılı ve vizyon sahibi bir girişimci Sibel hanım.
Nasıl giriş yapmak istersiniz sizi tanıyabilir miyiz?
Öncelikle tüm emekçi kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlamak isterim.
Ben Sibel Esen, tekstil sektöründe Levi’s, Replay, Scotch & Soda, Tommy Hilfiger gibi dünyanın önde gelen markaları için üretim yapan, üretim tesisleri Bulgaristan’da ve istihdamımın %90’i kadın olan bir işletmeci ve yöneticiyim. Ailem tekstil sektöründe olmasına rağmen, ilk girişimcilik deneyimimi 18 yaşımda ve bambaşka bir sektörde yaşadım. Fakat hayalim moda ve tekstilin içinde olmaktı. Annem anlatır, çocukluğumda babamın gömleklerinin kollarını keser ve oyuncak bebeklerime kıyafetler dikermişim. Daha sonra ki yıllarda da eskiyen çantam, ceketim, bozulan kolyem ve küpemden kalan parçaları bir kutuya atar boş vaktimde bunlardan yeni bir şeyler tasarlardım. Her zaman tasarlamak ve yeni bir şey üretmek beni beslemiş ve iyi hissettirmiştir.
Kadınlar ve çalışma hayatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Bir kere bana göre gelişmişliğin sırrı kadın istihdamıdır. Toplumda ki tüm sorunların çözümü kadında saklıdır. Kadın içgüdüsel olarak bir algoritma ile doğar ve hayatı yönetmektedir; doğurur, aile kurar ve bunu naif ve güçlü şekilde yönlendirir. 1857 yılında New York’ta başlayan bu yolculukta çok yol katetmiş olsak ta maalesef ki günümüzde hala bir çok alanda sesini duyurma mücadelesi veren kadınlar var. Yine de günümüzde işletme modelleri inovasyona uğradı ve genç girişimci kadınların çok daha cesaretli, girişken ve kreatif düşünceye sahip olduklarını düşünüyorum ve bir genç kız annesi olarak bu durum benim için çok umutlandırıcı. Özellikle genç kadın girişimcilerin giderek daha aktif bir halde iş hayatında yer almaları ve üst yönetimlere dahil olmaları iş dünyasında farkındalığın yaratılmasında önemli bir etken olduğunu düşünüyorum.
Pandemi sizi nasıl etkiledi?
Tabi ki salgınla birlikte tekstil sektöründe bir sure durdurulan üretim faaliyetleri oldu fakat ben olumsuzdan ziyade olumluya odaklanmak istiyorum, pandemi bize ne öğretti? İs ve sosyal hayatta bu durum bizi küçülmeye itmiş olsa da öğretici ve içe dönmeye teşvik eden bir süreçte oldu. Önceliklerimizi daha iyi değerlendirmeyi öğrendik belki de, planlanan üretimde şaşmalar olsa da bir şekilde tüm üreticiler uyum sağladık. Mesela hayatta kalıp ekibimizi muhafaza edebilmek için kot diken ben ve mont diken veya penye grubu çalışan meslektaşlarım da bir anda hepimiz koruyucu malzeme üreticisi olduk. Kolay bir süreç değil tabi çünkü pandemi sosyal hayatımızda olduğu gibi iş hayatımızda da bütün dinamiklerimizi değiştirdi. Kendi adıma uzun yıllardır tek tip ürün üretimi yapan bir firma olarak bizim için kırılma noktasıydı diyebilirim. Firma olarak hedeflemediğimiz ordu kıyafetleri ve bunun tam zıttı kişisel koruyucu tulum gibi farklı ürün grubuna hitap edebildiğimizi keşfettik. Hayat bize ters köşe yapmış gibi düşünürken yeni kabiliyet alanları geliştirdik.
Sizce kadın tarzı yönetim nedir?
Kadın duygusal zekası yüksek, doğası gereği naif ama korumacı ve güçlüdür. Kadife bir eldiven içerisinde demir bir el taşır, kadının gücüne hep inanmışımdır. Kadın tarzı yönetim, hesaplanmış, şeffaf, empati yeteneği yüksek ve egolarından arınmış olacaktır.
Bir kere hayatta içgüdüsel olarak rol modeldir. Başarı kıstası para ile ölçülen bir birim değildir üretmeye odaklıdırlar.
İş hayatına yeni atılan kadınlar için tavsiyeniz var mı?
Var tabi ki, vazgeçmesinler. Koşullar ne kadar zorlayıcı görünse de yine de vazgeçmesinler. Hayal etmek, inanmak ve mümkün oldukça riskleri hesaplayıp, başlangıçlar zor görünse bile istikrarla devam etsinler. Çünkü girişimcilik dediğimiz sadece fikir üretmekle değil eğer sürdürülebilir ise hayata geçebilir. İnançlı ve akılcı olsunlar, zorluklar pes ettirmesin bu başarmanın yarısıdır. Farklılık yaratmak için hayallerine sahip çıksınlar.
Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
2020 çok zor bir yıldı. Sevdiklerimizden uzak kaldık, çok acı ki ki kimini de kaybettik. Bir çok konuda sınandık ama çok şeyler de öğretti bize. Kenetlenmeyi öğrendik, küçük şeylerden mutlu olmayı, devam etmeyi, birbirimize destek olmayı ve şükürle yine yolumuza devam edeceğimizi düşünüyorum bence öyle de olmalı. Ben çoğunluğu kadınlar dan oluşan bir fabrikanın kadın yöneticisi olarak yine kadının gücü ve şefkatine vurgu yapmak istiyorum ve bir kadının dünyayı değiştirebileceğine inanıyorum. Umudumuzu kaybetmeden yolumuza devam etmeliyiz.
Sibel Esen e çok teşekkür ediyoruz kendisi gibi çalışanlarına inanan, gelişmeyi kritik dönemeçleri çalışanlarıyla bir bütün olarak atlatmayı amaçlarını içine almış girişimciler 8 Martın Dünya Kadınlar gününün anlamını pekiştiriyor. Dileğimiz bu anlayıştaki girişimcilerin ve iş verenlerin çoğalması
Sibel Esen örnek bir insan, çağdaş bir anlayış. Tekrar bu güzel sohbet için de teşekkür ediyoruz.
8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun.