Tiyatro seyircisinin yakından tanıdığı ve Arka Sokaklar dizisi. Zarif annesi HÜLYA KALEBAYIR düşlerinin peşinden giden başarılı bir sanatçımız.
Hülya hanım küçük yaşta sanatın büyüsüne kapılmış sanatçı olmaya karar vermiş bu kararı için uğraş vermiş sanatçılarımızdan biri daha.
Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuarından mezun olduktan sonra Trabzon Devlet Tiyatrosun da çalışmaya başlamış. Görev aldığı ilk oyun ise “Genç Osman” .
Sanatçılar oynadıkları rolleri unutmuyorlar sanırım sanata ve mesleklerine olan tutkularından.
Hülya hanım da ilk rolünü unutmamış. Ortaokul öğrencisiyken seyrettiği ilk oyun Genç Osman mış. Büyülenmiş gibi seyrettiğini söylüyor. Devlet Tiyatrosundaki ilk rolü de Genç Osman oyununda ki Nevhayal rolü olunca “ bunu tesadüf olduğuna inanmadım” diyor.
İlk seyrettiği oyun, – ilk oynadığı oyun, bence de tesadüften daha öte bir şey.
Oyuncu olma kararını merak ediyorum. Nasıl karar verdiniz diyorum, cevabı çok samimi.
Oyuncu olmaya karar verişim ise, ‘Keşanlı Ali Destanı ‘ nı izledikten sonra olmuştu. Lise öğrencisi idim. Oyunun çıkışında oyuncuları görmek istediğim için, annemi tiyatronun önünde epeyi bekletmiş ve çok geç saatlere kaldığımız için azar işitmiştim. Sonra, nihayet tiyatronun merdivenlerinden beyaz kürklü , harika bir kadın inmişti ‘Zilha’ .. Gözlerimi alamamıştım. Anneme bakıp bir gün ben de onlar gibi olacağım dedim. O kadın oyuncunun yıllar sonra ‘Nurseli idiz’ olduğunu öğrendim. Yücel Erten sahnelemişti. Ve yine profesyonel olarak, Trabzon Devlet Tiyatrosunda çalışmaya başladığımda ‘Genç Osman’ dan sonra ‘Keşanlı Ali Destanı ‘ nı da oynamak benim için yine inanılmaz olmuştu. Bu kez rejisini ‘Oğuz Aral’ yapmıştı.
Hülya hanımın Su adında bir kızı olduğunu biliyoruz üstelik annesi gibi sanatçı ruhlu genç ve güzel bir bayan Su. Hem anne hem sanatçı olmak mutlaka yoğun iş temposun da zor olmuştur diyorum. Hülya hanım beni onaylıyor.
Evet zordu. Maalesef bu dengeyi yakalayabildiğimi sanmıyorum. Ailem çok fedakârlık yaptı. O kadar şanslı olamadık yani. Her akşam oyunum vardı. Sadece pazartesi akşamları evdeydim. Geldiğimde kızım çoktan uyumuş oluyordu. Akşam onun okul dönüşüne yetişemeden tiyatroya gidiyordum. İstanbul trafiği.. Oyunum olmadığı zamanlar, Ya turnede ya da bir başka oyunu provasındaydım. Kızım Su annem ile, benle olduğundan daha çok vakit geçirerek büyüdü.
Bütün bu zorlukları yaşadığı halde sanata o kadar tutkun ki çocuğunun da sanatçı olmasını arzuluyor büyük bir inançla söylüyor bunları.
Çocuğumun sanatçı olmasını elbette çok istedim. Mimar Sinan Konservatuvarı yarı zamanlı piyano bölümü, orta kısmından mezun oldu. Hocaları Su’yu tam zamanlıya geçirmek istediklerinde, o eğitimine Dame de Sion’da devam etmek istedi. Ama piyanosuz bir yaşam ona göre değil. Hala çalışıyor ve büyük bir keyifle çalıyor. Biz de aynı keyif ile dinliyoruz onu. Resim yapmayı da çok seviyor. Şimdi de Arkeoloji ve Sanat tarihi öğrencisi.
Pandemi döneminde sanata olan ihtiyacımızın ne kadar büyük olduğunu fark ettik . Sanatı online olarak takip ettik dijitalleşen sanat konudaki düşüncelerinizi merak ediyorum Hülya hanım.
Bizim her zaman sanata çok ihtiyacımız var. Ama böyle olağanüstü durumlarda gerekenden daha çok. Sanatın karşısında birer çocuğuz. Düştüğümüzde acıyan ruhumuzu, üfleyerek öper. . Şefkatlidir. Birden iyileşiveririz. Çünkü hiç yalnız değiliz. Bizi şefkatle kucaklayan, teselli eden ve birlikte hayal kurup umutlandığımız bir olgu var. Sanat. Ben dijital kısmında hiç olamıyorum. Ama belli ki her şey gibi sanat da buna ayak uyduracak ve evrilecek. O zaman adı yine sanat olarak kalacak mı bilmiyorum. . Evet, müzeleri üç boyutlu gezebiliriz, ya da dünyanın dört bir yanından, birbirinden usta müzisyenler dil, din, ırk, milliyet gözetmeksizin aynı anda bir araya gelip birlikte bir yaratım sürecine girebilirler, yepyeni akımlar doğabilir. Tek başına yapılan üretimler, etkilenerek devam eder ama kolektif, seyircisi ile birlikte olan, sahnedeki yaratımlara ne olur, açıkçası bilmiyorum.
Su’nun piyanosundan taşan melodiler eşliğinde Hülya hanıma veda ediyoruz. Zarif tavrıyla bizi uğurluyor. Teşekkür ederim Hülya Hanım iyi ki varsınız.