Yaşadığımız dünyada artık herkes 15 dakikalığına ünlü olabilir…
Kovid-19 mücadele sürecinde evde geçirilen zaman teknoloji kullanımını da artırdı. Salgın öncesinde günlük ortalama kullanım 4 saat iken, şu an yaklaşık 8 saatin üzerinde zamanın sosyal medyada geçirildiği belirtiliyor. Bu teknoloji bağımlılığı durumuna Dünya Sağlık Örgütü ‘infodemi’ adını verdi.
İnfodemi, “insanların doğru bilgiye ulaşmaya çalışırken karşılaştığı bilgi kirliliği” olarak tanımlanıyor. Son dönemde koronavirüsle ilgili aramalarda 10 milyardan fazla sonucun, sosyal medyada 3 milyardan fazla paylaşımın olduğunu, bu paylaşımların da neredeyse 100 milyardan fazla etkileşim aldığı görülüyor. Sosyal medya üzerinden koronavirüsle ilgili gelen olumsuz bilgiler endişe ve kaygıyı artırırken, kimileri temizlik ve hijyen bağımlısı oldu bile. Uzmanlar bu dönemin insanlar üzerindeki olumsuz psikolojik etkilerinin yanı sıra bel-boyun vb. rahatsızlıklara da hazır olunması gerektiğini söylüyorlar.
Bilgi kirliliğinin yanında dijitalde her gün görünme halini de ayrı bir vaka olarak ele almakta fayda var. Bu dönemde dış dünyadaki görünürlüğün izolasyonla kısıtlanması, sosyal medya aktifliğini çok artırdı. Story sayıları, paylaşımlar, canlı yayınlar ve ekran kullanım saatlerindeki ciddi artış bunun bir göstergesi. İnsan sosyal bir varlık ve kendini gösterme isteği de doğal. Ancak (etkinlik işinden para kazanan kurumları konunun dışında tutuyorum) herkes mi içerik üretme derdine düşmeli, ya video çekiyorlar, ya canlı yayın yapıyorlar ya konuk oluyor ya konuk alıyorlar… Kimi izleyeceğimizi, neye göz gezdireceğimizi şaşırdık, canlı yayınların etkileşim süresi 5 dakikaya düşmüş durumda. Merak etmeyin üretmezseniz, salgın sonrasında kimse sizi tembel veya sıkıcı olarak hatırlamayacak.
Eskiden bir insanın kendini gösterebilmesi için çok uğraşması gerekirdi. Sosyal medya ile değişen dengeler, Kovid-19 salgını ile zirve yaptı. Belki de Andy haklıydı. Yaşadığımız dünyada artık herkes 15 dakikalığına ünlü olabilir.
Sonuç olarak; psikolojimizi iyi korumalı, işimize yoğunlaşmalı, pozitif düşünerek, iyi vakit geçirerek daha fazla teknoloji bağımlısı olmadan hayatımıza odaklanmalıyız.