14 yaşında evlendim.
15 yaşında artık anneydim.
Annemle babam ben 12 yaşındayken ayrıldılar.
Annemle yaşadık bir süre ben ve erkek kardeşim.
2 yıl dolmadan annem hayatına birisini almıştı evleneceklerini çok mutlu olduklarını söylüyordu. “Kızım babanla ayrıldık ama hayatımdaki insan çok iyi birisi; beni çok seviyor ve mutluyuz.
Evleniyoruz artık.
Sen de büyüdün. Senin de bir isin bir yuvan olsun isterim.
Çok güzel bir kızsın Dilekçim.
Seni soruyorlar artık. Ne dersin?
Ben evlenirken sen de yuvanı kurmuş olursun. Aklım sen de kalmaz.
Muhafazakâr bir aileydik, okumamı da lüzumsuz görüyorlardı. Zaten maddi durumumuz da yeterli değildi. Evlendiğimde her şey çözülecekti.
Annem sevdiği insanla yuva kuracaktı ben de eşimle mutlu _mesut yasayacaktım. Çocukluğa gerek yoktu böyle devam edemezdim hayatıma. Gökhan ile aile ortamında aileler eşliğinde tanıştık. Evlenme düşüncesi aklımın ucundan geçmemişti. Ama Gökhan çok iyimserdi.
Butiği vardı bizim ilçemizde. Ortak tanıdıklar da çıkmıştı. Bazı arkadaşlarım müşterisiydi. Annemin nikâhının ardından düğünümüz oldu.
Ve evliyiz artık Gökhan la.
Beklentim yoktu, evlilikten beklenti ne olur düşünmemiştim ki hiç.
Gökhan bana sahip çıkacaktı; koruyacaktı beni. İşi de vardı.
Erkek çocuk bekliyorduk düğünden 2 ay sonra.
Anne olmaktan korkuyordum.
Doğum yapıp evlat sahibi olacaktım ben de. Her şey yolunda gidiyordu.
Anne olmuştum, Gökhan in işleri çok güzeldi.
Ben neden bilmiyorum aşırı kıskançtım. Eşim işe gidiyordu telefon tacizlerine başlıyordum. Doktora gittik birlikte, ardından da hocaya.
Çözüm olmadı ama. Devam ediyorduk tabii geziyorduk, yaşıyorduk.
Eşim çok anlayışlıydı. Ben saldırgan kıskançlığıma devam ediyordum.
İşyerine gidip baskın yapıyordum. Neler oluyordu gün içinde bilmek istiyordum, kurup duruyordum, sinirleniyordum.
5 yılımız geçti böyle Oğuz büyümüştü; annesi hala kıskanıyordu babasını.
Sonra ikinci bebeğe hamile kaldım. Kızımız doğdu, çok mutlu olduk.
Gökhan benden çok sevinmişti İdare ediyordu beni.
Belki de bilinçaltında eşimin hayatımı benden çaldığı düşüncesi vardı.
Çocukken bir anda evlenmiştim, benim tutsağım olmak zorundaydı eşim. Ben ne dersem yapacaktı. Bana amade olması gerekiyordu.
Oğuzun kardeşi Sevil 2 yaşına geldiğinde kıskançlığım yok olmuştu sanki. Artık sanal dünyada geziniyordum. Neden bilmiyorum Gökhan’ı değil kıskanıp kavga çıkarmak sorgulamıyordum bile. Eşim mutluydu ona göre sorun yoktu artık.
Bense umursamazdım.
Sanaldan insanlarla tanışıyordum. 21 yaşında çocuk annesiydim. Hayata karşı çok açtım. Ama çok toydum. Aşk nasıl yaşanıyor merak ediyordum. İnsanlar aşık olup evleniyordu. Mutlu oluyorlardı demek ki böyle
Çocuklarımı seviyordum eşim de çok iyiydi ama uzaklaşmıştım ondan. Hayata karşı hevesim merak duygum ağır basıyordu.
Kaç kişiyle yazıştığımı bilmiyordum. Yüzyüze tanıştım bir kaçıyla. Evli olduğumu söylüyordum. Sinan ile çok farklı gelişmişti her şey ama. İletişimimiz çok özeldi. Bana hislerini anlatıyordu. Evli olmamı sorun etmiyordu. Sana hissettiklerim yanında hiçbir şey değil diyordu evli olman.
Havaya uçuyordum özgürlük hissiyle bir arada olan bu aşk cümleleriyle. Gökhan’dan gittikçe uzaklaşıyordum. Buluşuyorduk Sinan’la zor da olsa. Evlenmek istediğini söylüyordu. Oysa ikimiz de evliydik. O eşinden ayrı yaşıyordu. Benimse dışarıya çizdiğim harika bir aile tablosu şeklinde bir evliliğim vardı. 7 yıllık evlilik, Gökhan, annemin benimle ilgili hayalleri, en önemlisi çocuklarım vardı. Gökhan’a açamazdım. Boşanma fikrini asla. Zaman içinde tesettürlü giyinmekten de rahatsız olmaya başlamıştım.
Öylesine kullandığım bir başörtüm vardı artık sadece.
Bırak gel diyordu Sinan. Ben hallederim sen yanımda olursan, eşinle olan evliliğini sonlandırmayı. Çocuklarını da alırız bir zaman sonra. Sen karar ver yeter ki Dilek. Ve evden kaçtım çocuklarımı babalarıyla bırakıp Sinan’ın yanına.
Özgürlüğüme… Hayatın kendisine kaçtım. Çocuklarım babalarına emanetti.
2 yıl süren boşanma davası sonrasında ayrıldık. Savaşamadım çocuklar için hakkım olmadığını da düşünüyordum. Kızım 4 yaşındaydı. Beni tanımıyordu. Halası ve babası beni sevmesini istemiyorlardı. Çok üzülüyordum ama ama artık özgürdum!