Gece yarısı ansızın gelen bir sarsıntıyla uyanmak… Korkuyla şaşırmaktan başka çaremizin olmadığı o saniyeler… Sonrasında yaşanan kaygı, belirsizlik ve yıkım haberleri. İşte deprem, tam da böyle bir gerçek.
Son günlerde Ege Denizi’nde art arda yaşanan depremler, bize bu gerçeği bir kez daha hatırlattı. Uzmanlar yıllardır uyarıyor: İzmir büyük bir deprem tehdidi altında ve zaman daralıyor. Peki, biz bu gerçeği ne kadar dikkate alıyoruz? Unutmayalım ki, deprem unuttuğunuzda değil, hazırlıklı olmadığınızda öldürür.
Depremi Değil, Umursamazlığı Durdurmalıyız
Tarihimize baktığımızda, öğrendiğimiz bir gerçek var: Biz unutsak da deprem bizi unutmaz.
Büyük depremler sonrası hep aynı sahneleri yaşıyoruz. Yıkımın ardından üzülüyor, yas tutuyor, sorumluları arıyoruz. Yetkililer çıkıp büyük vaatlerde bulunuyor. Sonra zaman geçiyor ve biz tekrar unutuyoruz.
Ta ki bir başka felaket kapımızı çalana kadar.
Ama biz bu kısır döngüyü kırabiliriz. Çaresizlik bizim kaderimiz değil. Depreme dayanıklı kentler yaratmak, güvenli yapılar inşa etmek, bilim insanlarının önerilerini dikkate almak elimizde. Bunlar mucize değil, ama irade gerektiriyor.
Güç Bizde: Talep Etme Gücü
Belki bir belediye başkanı değiliz, belki de bir inşaat firmamız yok. Ama elimizde çok değerli bir güç var: Talep etme gücü.
Yetkililerden güvenli kentler talep etmek, verilen sözlerin takipçisi olmak, sorumluları hesap vermeye zorlamak bizim en temel hakkımız. Sessiz kalırsak, sonucu hep birlikte yaşarız. Ama sesimizi yükselttiğimizde, değişim kaçınılmaz olur.
İmar aflarıyla, plansız kentleşme ile, bilime kulak tıkanarak şehirlerimizi inşa edersek, sonuç yine acı olur. Ama gerçekleri görüp harekete geçersek, çocuklarımıza güvenli bir gelecek bırakabiliriz.
İzmir’in Vakti Daralıyor
Ege Denizi’nde meydana gelen son depremler, İzmir ve çevresinin risk altında olduğunu gösteriyor. İzmir, tarih boyunca büyük depremler yaşamış bir şehir ve bilim insanları yeni bir büyük deprem için uyarıyor.
Bu uyarıları dikkate almak zorundayız. Bugün harekete geçmezsek, yarın için çok geç olabilir. Depremi durduramayız ama depreme hazır olmak bizim elimizde. Haydi, sesimizi yükselterek, bilime kulak vererek ve sorumlulardan hesap sorarak güvenli bir gelecek inşa edelim.