Aslında kısa ama bana sonsuzmuş gibi gelen bir aradan sonra hepinize yeniden merhaba! Tüm öğrendiklerimi, tüm bilinenleri yaşayarak sindirdiğim bir süreçten geçiyorum bu sefer. Şöyle ki; artık hayatımızın neredeyse her anında her alanında duyduğumuz şu klişeler vardır ya:
“Bölünerek çoğalmak mümkün.”
“Her son yeni bir başlangıçtır.”
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.”
“Sade, usta işidir.” gibi…
İşte bu basmakalıp lafların, kendimize uyarlamadıkça, öze dönüş yolculuğunda fiilen uygulamadıktan sonra anlayabileceğimiz türden motivasyonlar olmadıklarını farkettim. Çünkü yeni bir şey söylemek sadece yapmaktan geçiyor. Alışkın olduğumuz iş hayatında gelişen başarı öykülerinin neredeyse tamamında da bu var fakat ben size farklı bir şey anlatacağım.
Hayatım boyunca ait olduğum yerlere kişilere işlere ve zamana sadeliği hedefleyen bir değişimle bağlandım. Bu sebeple hayatın zorlu değil; karmaşıklık yaratan, sadeliği kirleten birçok fazlalıktan kurtulma / kurtulabilme sanatı olduğunu düşünüyorum. Hayata bakışım bir yana, gelelim iş hayatına…
İş kurma ve o işi geliştirme ile ilgili milyon tane püf nokta, sayfalarca yazılan makaleler saatlerce süren eğitimler, seminerler vardır. İş hayatıyla ilgili güneş altında söylenmemiş az söz kaldı diyebiliriz.
Benim başında olduğum iş ve kariyer ise kişisel hayatımla paralel doğrultuda gelişti hep. Dolayısıyla bir reçetesi yok veya başarılı bir kariyer için uyulması gereken kilometre taşları bir liste halinde elime tutuşturulmadı. Kimseye kuru kuru azimli olun, çok çalışın, trendleri takip edin diyerek ahkâm kesecek değilim. Gerçek ve salt hayatınızı işinize uyarlarsanız kendi işinizin hem kurucusu hem yöneticisi olabilirsiniz diyebilirim yalnızca.
Bakın şöyle oldu bende… Eğer sıkı bir takipçimizseniz biricik kız kardeşim Sade’nin pilates antrenörü Batıgül Yıldırım’ı tanırsınız. Şimdilerde çekirdek ailemizin en minnoşu en küçüğü artık büyüdü ve kendi ayakları üzerinde durmayı becerebildi. Ben de bir abla olarak Batıgülcüğüme, Sade Derma Güzellik’in kapılarını araladım.
Böylelikle adı, imzası bireysel olarak prestij kazanan , yetenekli canım abim İbrahim Yıldırım ile Sade Derma Güzellikle hak ettiği yere taşınmış oldu.. İkisiyle de ayrı ayrı gurur duyduğum, işimi ve emeklerimi gözüm kapalı emanet edebileceğim üstelik çekirdek ailemden insanlar iş ortağım oldular. Bölünerek çoğaldık! Birbirimize zaman ve yer açtıkça da başarılarımız kaçınılmaz oldu. Sade Derma Estetik’in gözbebeği Sade Derma Güzellik, açıldığı günden bu yana çok yoğun bir ilgi ve alaka görüyor! Değerli takipçilerimize, vefalı, sadık danışanlarımıza, kadının kadına desteğini bana göstermiş olduğunuz bugünlerde, yeri gelmişken teşekkürü bir borç bilirim.
Sonra ne mi oldu? Ait olduğum yerde, ait olduğum insanlarla yeni şubemizi emanet etmenin verdiği, gönül rahatlığıyla kendime dönüp işime gücüme baktım. Sade Derma Estetik’te yaptığım tüm değişikliklerin, dönüşümlerin tüm ihtişamıyla göz dolduran bir sadelikle olduğunu hatırladım.
Yine Yeni Yeniden Başlasın!
Sade Derma Estetik bir sondaydı, yeni başlangıçlara gebe bir sonda. Yaklaşık 2 ay kadar var olma sebeplerimden biri olan işimle arama mesafe girdi. Ara ara alışkın olmadığım rutin boğmaya başladı. Sadece “sabır” dileyip, en hassas olduğum konularda soğukkanlı olmaya çalıştığım zamanlar, resmi işlemler, fonksiyonellik, ürün kalitesi, marka güvenilirliği, artı değer ve daha sayamayacağım kadar iç içe geçmiş uzmanlık alanı…
Tüm bu detaylarla uğraşırken, girişimcilik ve kurumsallık alanında aldığım eğitimlerin faydasını da gördüm büyük ölçüde… Fakat bir buçuk ay kadar kısa bir sürede onlarca işi, ilişkiyi ve teferruatı, bildiğim ve çok sevdiğim bir işi yapıyor oluşumun ayrıcalığıyla göğüsleyebildim. Ha bir de buna kadın zekâsının bir yeri çekip çevirme kabiliyeti de eklenince, iş kurup geliştirme alanında bir nevi süper güç haline gelmiş olduğumuzu söyleyebilirim. Bilen bilir, ‘kadın’ severse yapar. 😉
Yaklaşık bir haftadır yine yeni yeniden doğuşumun heyecanını, haklı gururunu yaşıyorum ve bu heyecanımı sizlerle paylaşmak istedim. Her metrekaresinden zarafet ve sadelik akan kliniğimin kapılarını, hayata ve kendine benim baktığım yerden bakan her kadına sonuna kadar açmaya devam edeceğim. Değişim ve dönüşümle gelen sadeliğinize, özünüze, kalbinize iyi bakın.
“8 Mart”ımız Kutlu Olsun!
Sevgiler…