Yazmak bir eylemdir. İnsanın düşüncesini yazıyla ifade etmek en güzel ve cesurca gerçekleştirdiği bir eylemdir. Yazmak zor, hiç kolay değil. Kitap yazmak birikim işidir. Yazarın araştırmaları, beyninde biriktirdiği bilgilerin kamuya sunması takdir edilmesi gerekiyor. Çünkü kitap yazmak zaman sorunudur. Yazar yazmaya başlar, bazen yazdıklarını siler tekrardan yazmaya başlar. Yazmak uzun bir süreçtir.
Akademisyen Deniz Yüceer Berker, hayalini kurduğu toplumun ve toplumun geleceğini oluşturacak çocuklarla ilgili ‘Sıra Dışı Kitaplar’a imza atarak ‘Sıra Dışı’ yazar olduğu kayıtlara geçmiş oluyor. Berker’in yazdığı çocuk kitaplarını yetişkinler çocuklarıyla birlikte mutlaka okumaları gerekiyor. Kitapta günümüz ve gelecekle ilgili hem çocuklara, hem yetişkinlere cesaret verici bilgiler aktarıyor.
Akademisyen Yazar Deniz Yüceer Berker ile gerçekleştirdiğimiz söyleşiyi beğenerek okuyacağınızı umuyoruz. İyi okumalar.
Çocukken hayalinizde yazarlık düşüncesi var mıydı?
Evet. Çocukken de çok hayal kurardım ve duygularımı daha çok yazarak ifade etmeyi tercih ederdim.
Sıra dışı kitapları yazmaya nasıl karar verdiniz? Kendinizi de sıra dışı olarak görüyor musunuz?
Doktora tezimi çocuk ve ideoloji üzerine yazdım. Ve bu sırada çocuk yayınlarının, çocukların hayal güçlerini arttırmak veya onları düşünmeye sevk etmekten ziyade itaatkar birer tüketici ve egemen ideoloji ile birebir uyumlu bireylere dönüştürmeye yönelik yayınlar olduklarını gördüm. Bende “sıra dışı çocuklar sıra dışı gezegenler” serisini yazarak çocuklara başka dünyaların yani alternatif yolların da var olabileceğini göstermek istedim.
Evet, mevcut dünya düzeni içinde kendimi sıra dışı hissettiğim zamanlar oluyor. Bir de sanırım bir şeylere “sıra dışı” bakmayı başardığımız zaman değişebiliyoruz, değiştirebiliyoruz ya da daha yaratıcı olabiliyoruz.
Size göre sıra dışı olmanın anlamı nedir? Çocukken de kendinizi akranlarınızdan farklı görüyor muydunuz?
Benim için sıra dışı olmak demek, yaşadığımız dünyayı bize sunulan verilerle yetinmeden, alışagelmiş kalıpların içine sıkışmadan algılayabilmek ve yaşayabilmek demek. Diğer çocuklardan farklı mıyım diye hiç düşünmedim açıkçası ama kendi hayal dünyası büyük bir çocuktum. Bir de dikkat dağınıklığı (ADHD) olan bir çocuktum. Bu bizim zamanımızda çokça bilinen bir durum değildi. Bu nedenle bazen kendimi diğerlerinden farklı hissettiğim oldu ama dediğim gibi hayal gücüm bu durumlarda hep kurtarıcım oldu.
Kitaplarınızda adaletsizlikten, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, doğayı korumanın öneminden ve ekonomik eşitsizliklerden bahsediyorsunuz, bahsettiğiniz bu konular size göre nasıl çözülür?
Bence bu problemlerin çözümünde en öncelikli nokta önce bu problemleri fark etmek yani varlığını kabul etmek. Sonrasında da bize öğretilenlerin aksine tüm bu problemlerin değişebileceğine inanmak ve son olarak değişmesi için eyleme geçmek ile bu konuların çözülebileceğini düşünüyorum.
Bahsettiğiniz konularda toplumun ve devletin üzerine düşen görevler nedir? Ne yapmak gerekiyor?
Hem toplumun hem de devletin bu konuların farkında olması yetmez eyleme geçmesi gerekir diye düşünüyorum. Devlet mekanizmalarını bu konular için harekete geçirecek dinamikte toplumun talepleridir bence. Daha iyisini hep beraber talep etmeli ve bunun için mücadele etmekten vazgeçmemeliyiz.
Çocukların hayal gücünden bahsederken, sizin hayalinize göre nasıl bir toplum düşünüyorsunuz?
Birbirini ötekileştirmeden beraberce adalet ve sosyal ekonomik eşitlik içinde yaşayan bir toplum hayal ediyorum.
Yeni çalışmalarınız olacak mı? Yine toplumsal sorunlar ve çocuklar üzerine mi, düşünüyorsunuz? Yoksa başka konulara da değinecek misiniz?
Yeni çalışmaları olacak elbette. Ama şuanda ilhamın beni bir dahaki sefer nereden yakalayacağını bilmiyorum. O yüzden kesin bir şey söylemek benim için şuan oldukça zor.
Boş zamanlarınızda neler yaparsınız? Kitaplarınızı yazarken keşke daha önce yazsaydım gibi düşünceniz oldu mu?
Deniz Yüceer Berker Kimdir
Ben bir akademisyenim. O nedenle genelde boş zamanlarımın çoğu okumak ile geçiyor. Ama onun dışında vakit buldukça spor ve yürüyüş yapmaya çalışıyorum.
1986 yılında İzmir’de dünyaya gelen Deniz Yüceer Berker, ilköğretim ve lise hayatını bu şehirde tamamlamıştır. Üniversite eğitimine ise İstanbul’da Marmara Üniversitesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünde devam etmiştir. Daha sonra yüksek lisansını Galatasaray Üniversitesi “İletişim Stratejileri” alanında ve doktora eğitimini ise Yeditepe Üniversitesi “Medya Çalışmaları” bölümünde “Çocuk ve ideoloji” üzerine yazdığı tez ile tamamlamıştır. Şu anda akademik hayatına doçent olarak devam etmekle birlikte yazarlık serüvenini de keyifle sürdürmektedir.