Sürdürülebilir ve kapsayıcı bakış açısıyla hem eşsiz hem de kapsamlı dijital güzellik deneyimlerini hayata geçirerek “Herkes için güçlendiren güzellik” hedefiyle hareket eden tekno-güzellik devi L’Oréal Türkiye, sektörde yine öncü bir çalışmaya imza attı. Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi olmasından aldığı güçle, bu kez de 50 yaş ve üstü kadınların teknoloji yolculuklarına destek oluyor. SistersLab – Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği iş birliğiyle hayata geçirilen “L’Oréal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”, 50 yaş ve üzeri kadınların çalışma hayatlarında güçlenmelerini sağlayacak dijital beceriler ve yapay zeka gibi yeni teknolojileri öğrenmelerine imkan tanıyor. İş dünyasında yaşla gelen deneyimin öneminin arttığı dönemde, program kapsamında 50 yaş ve üzeri 1.200 kadın, yapay zeka ve dijital becerilerini güçlendirme eğitimleri alacak. “L’Oréal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”, SistersLab’in şu ana kadar 50 yaş ve üzeri kadını hedefleyen en kapsamlı projesi olarak da ön plana çıkıyor.
Teknoloji ile geleceğin şirketine dönüşürken aynı zamanda geleceğin güzelliğini yaratan L’Oréal Türkiye, kapsayıcılık yaklaşımıyla 50 ve üzeri yaş grubunu da odağına alıyor. “L’Oréal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı” ile 1.200 kadına dijital becerilerini geliştirme, yapay zeka uygulamalarını kullanma ve çalışma hayatlarında etkin roller üstlenmelerini destekleyecek ücretsiz çevrimiçi eğitim programı sunuyor. Program kapsamında kadınlar, iş ve özel hayatlarında kullanabilecekleri yapay zeka uygulamalarından, işlerini sosyal medyada görünür kılabilecek etkili içerik üretme stratejilerine, finansal okuryazarlıktan, teknolojiyi hayatlarına katarken dijital dünyada nasıl güvende olabileceklerine kadar çok farklı başlıklarda eğitimler alacaklar.
Kadınların bilim ve teknoloji alanlarında güçlenmesini destekleyen SistersLab – Bilim ve Teknolojide Kadın Derneği ile hayata geçirilen ve 4 ay sürecek olan programa Türkiye’nin dört bir yanından 50 yaş ve üzeri kadınlar online olarak katılabilecek. Program, yaş alan kadın iş gücünün teknolojik gelişmelere uyum sağlamasını ve iş hayatına katılımlarını güçlendirmeyi hedeflerken, L’Oréal Türkiye’de kadınların yapay zeka ve dijital içerik üretim eğitimlerini üstlenerek Tekno-Güzellik yaklaşımıyla programa destek olacak.
Kırsal ve afet bölgelerinde yaşayan kadınların başvurularının önceliklendirileceği programda, kadınların teknolojiye uyum sağlayarak işten kopmamaları ve daha güçlü bir gelecek inşa etmeleri hedefleniyor. Kooperatiflerde, kamuda ve özel sektörde çalışan kadınların yanı sıra ev içinde gelir getirici faaliyetlerde bulunan kadınlara da yol gösterici olmayı amaçlayan “L’Oréal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı” sonunda, katılımcılar katılım belgesi almaya hak kazanacak.
50 yaş ve üstü kadınlar teknolojiye uyum sağlayarak, çalışmaya devam etmek istiyor
Yapılan araştırmalara göre;
- Türkiye’de 50 yaş ve üstü kişilerin iş gücüne katılım oranı her geçen gün artıyor. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İş birliği Örgütü) verilerine göre Türkiye’de 55-64 yaş grubundaki bireylerin istihdam oranı 2010’da yüzde 29 iken, 2020’de yüzde 35’e yükseldi. Buna karşın ileri yaştaki kadınların, ileri yaştaki erkeklere göre işgücüne katılım oranı çok sınırlı kalıyor.
- Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 yılında yaptığı analize göre ise küresel ölçekte yapay zeka (AI) profesyonellerinin yalnızca %22’si kadın.
- Kadınlar, STEM (Bilim, Teknoloji, Mühendislik ve Matematik) dışındaki mesleklerde toplam istihdamın neredeyse yarısını (%49,3) oluştururken, STEM alanındaki çalışanların yalnızca %29,2’sini temsil ediyor. Özellikle yapay zeka (AI) alanında, yetenek havuzu 2016 ile 2022 arasında altı kat artmış olsa da kadın temsili sınırlı ilerleme kaydediyor. Bugün yapay zekada çalışan kadınların oranı yaklaşık %30 olup, bu rakam 2016’ya göre yalnızca %4’lük bir artış gösteriyor. Avrupa Birliği’nde bilim ve mühendislik ile ilgili mesleklerde çalışanların yalnızca %27’sini kadınlar oluşturuyor.
- Gerçekleştirilen araştırmalara göre de 50 yaş üstü çalışanların yüzde 62’si, aktif bir şekilde kariyerlerinde gelişim sağlama fırsatı arayışında olduğunu belirtirken, işverenlere sorulduğunda orta yaş ve üzeri bireylerin işyerinde istihdamına engel teşkil eden hususlar arasında “yeni teknolojilere uyum sağlayamama” görülüyor. İş dünyasında 50 yaş üzeri çalışanların %56’sının kariyerlerinde ne istediklerine dair net bir fikre ve iş yeri dinamikleri konusunda derin bir anlayışa sahip olmaları, yaşla gelen deneyimin öneminin arttığını gösterirken Deloitte’un 2023 yılı Dijital Tüketici Trendleri Araştırması’na göre, üretken yapay zeka kullanımı yaş ilerledikçe azalırken, kullanım sıklığı artıyor. 35-44 yaş aralığında üretken yapay zeka araçlarını günde en az bir kez kullananların oranı yüzde 11 iken, bu oran 45-55 yaş aralığında yüzde 16’ya yükseliyor.
Bu veriler ışığında harekete geçen L’Oréal Türkiye, 50 yaş ve üstü kadınlar için “L’Oréal Türkiye 50+ Tekno Kadın Guru Programı”nı başlattı. Günümüzde teknoloji eğitimlerinin büyük bir çoğunluğunun gençlere yönelik hazırlanmasına karşı bu program ile 50+ kadınların dijital becerilerini geliştirerek yapay zekâ ve dijital araçları günlük ve iş hayatlarına entegre etmeleri hedefleniyor.
L’Oréal Türkiye, Türkiye’nin lider güzellik şirketi olarak, güzelliği sorumlu, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir hale getirmek için çalışıyor. Kapsayıcı bakış açısıyla, 50 yaş üstü kadınların iş hayatında güçlenmeleri ve dijitalleşme ile kendi yollarını çizmeleri için destek sağlıyor.
L’Oréal Türkiye Ülke Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen program ile ilgili şunları söyledi: “L’Oréal Türkiye olarak, kadınların her yaşta parlayan gücüne ve ışığına inanıyoruz. Toplumsal düzeyde güçlenmelerine katkı sağlayacak süreçte, kapsayıcı bakış açımızla kadınlara destek sağlayacak birbirinden farklı program ve projelere imza atıyoruz. Tek işi güzellik olan bir teknoloji şirketi olarak sektörde teknoloji ve inovasyonun yaygınlaşmasını destekleyecek adımlar atıyoruz. Yaş alan kadınların teknolojiyle güçlenmesini ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatlara erişmelerini destekliyoruz. Teknoloji; artık yalnızca genç kuşaklara hitap eden bir alan değil, aksine her yaşta öğrenmenin ve üretmenin kapılarını aralayan bir olgu. Ancak biliyoruz ki, teknoloji ve STEM alanlarında kadın temsili hâlâ yetersiz. Kadınların bu alanlardaki görünürlüğünü artırmak, yalnızca bir fırsat meselesi değil; aynı zamanda cinsiyet eşitliği için verdiğimiz mücadelenin de bir parçası. Bu program, yalnızca dijital beceriler kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda teknoloji dünyasında kadınların özellikle de yaş alan kadınların daha görünür olmasına katkı sağlıyor.
Kadınlar her yaşta üretmeye, öğrenmeye ve ilham vermeye devam ediyor. Biz de L’Oréal Türkiye olarak, 50+ Tekno Kadın Guru Programımız ile 50 yaş ve üzeri kadınların teknolojiyi benimseyerek hayatlarında daha güçlü bir yer edinmeleri ve kendi yollarını çizmeleri için buradayız. Kadınların teknoloji alanında daha görünür olması, yalnızca bugünlerini değil, yarınlarını da şekillendirecek. Türkiye’nin dört bir yanındaki kadınları kapsayan bu projeyle, onların her yaşta — özellikle de yarım asırlık potansiyellerini keşfederek — geleceği inşa etmeleri için teknolojiyle yanlarında olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.”
50 yaş ve üzeri kadınlar: İş hayatında aktif kalmak isteyen kadınlar güzelliğin bir bütün olduğunu düşünüyor
Modern dünyada 50 yaş ve üzeri kadınlar, iş hayatındaki etkinliklerini sürdürürken, bakımlı olmayı yalnızca bir alışkanlık değil, bireysel güçlerinin ve farkındalıklarının bir yansıması olarak görüyorlar. L’Oréal Türkiye’nin IPSOS iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Ayna Ayna Söyle Bize: Güzellik Pusulası Nedir Ülkemizde?” adlı araştırma, 50+ yaş grubundaki kadınların, geçmiş yıllara kıyasla, güzelliğin bir bütün olduğuna, daha genç ve bakımlı kalma arzusunun ise güçlü bir olgu olduğuna işaret ediyor.
50 yaş üzeri kadınlar da sağlıklı ve bakımlı kalarak, aktif yaşamlarını sürdürmeyi ve dijitalleşmenin sunduğu fırsatlardan faydalanarak güçlerini korumayı hedefliyorlar. Teknolojinin becerilerini de artırarak kendilerini güçlü bir şekilde temsil etmeyi amaçlıyorlar.
Güzellik ve bakım anlayışları, genç kuşakların yoğun ve çok çeşitli rutinlerinden farklı olarak, sadelik ve işlevselliğe odaklanıyor. Güzellik algıları sadece estetikle sınırlı kalmıyor; sağlıklı yaşam, doğaya saygı ve sosyal sorumluluk gibi değerlerle harmanlanarak daha derin ve bilinçli bir yaklaşımı yansıtıyor.