Bu karmaşık Yaşamda bazı şeylerin, bazılarımız için, mesela senin için ne kolay olduğunu hissediyorum zaman zaman. Nerdeyse Tereyağından kıl çekiyormuşçasına akıp gidiyor senin için hayat. Dokunulmaz konfor alanından yıllarca çıkmadan, dümdüz öylesine hesaplamadan, planlamadan ya da planlamaya gerek duymadan yaşayıp gidebiliyorsun Hayatını. Mesela canın istediği zaman, istediğin herhangi bir alışveriş merkezine veya markete giderek alışverişini tamamlıyorsun. Eve döndüğünde aldıklarını büyük bir keyifle bir çırpıda yerleştirmen senin için hemen hemen bir çocuk oyuncağı. Satın aldığın baharatların, çorbaların, pudinglerin, kabartma tozlarının, meyve suları ve sütlerin, deterjanların, hijyen ürünlerinin, çayların, kahvelerin ve daha neler nelerin ne olduklarını bilebilmenin konforuyla yerleştiriyorsun olması gereken yerlerine. Senin için çok sıradan bir iş haline gelmiş tüm bunlar. Hayatın olağan akışı gibi. Senin normalin zaten bu olmuş. Peki bu durum senin dışında kalan için de aynı mı? Öteki olan, ötekileştirilen biri için nasıl bir yaşam akıp gidiyor hiç düşündün mü? Yoksa bu da mı seni ilgilendirmiyor? Erişilebilirlik, evrensel tasarım gibi kavramlar senin için bir anlam ifade ediyor mu? Hiç karşılaştın mı bu sözcüklerle hayatının bir yerinde?
Şimdi de başka bir hikâye anlatayım sana. Bir de bunu dinle. Az önceki tabloyu kör biri üzerinden bir düşün. Birbirine benzeyen çorba ve puding paketlerini, süt ya da meyve suyu kutularını, çay veya kahve ambalajlarını, baharat paketlerini deterjan ürünlerini nasıl ayrıştırıyor kör bir kullanıcı hiç merak ettin mi? Zor bir soru mu? Hiç seni ilgilendirmedi mi? Evet tüm bu ürünlerin üzerinde herhangi bir erişilebilir barkot, QR kod ya da herhangi bir Braille yazı olmadığından, daha doğrusu çok ünlü ve janjanlı firmalar bu grupları potansiyel bir müşteri adayı olarak bile görmediklerinden, gerek duymamışlar bu önemsiz ayrıntılara. Oysa gelişen teknolojiye paralel olarak pek çok erişim çözümlerini bulabilirler. Bunun için çok zekâ dolu beyinlere de ihtiyaç yok. Örneğin kendi başına yaşayan kör biri bu ürünleri çoğunlukla kendi bulduğu kimi zaman da tutmayan bazı yöntemlerle ayırmaya çalışıyor. Kimi ürünlerin dış yüzeylerinden, kimilerinin içindeki ürünü parmaklarıyla yoklayıp, bir farklılık varsa o detaylardan, kimilerini koklayarak ve kimilerini de tadarak anlamaya çalışıyor. Tabii her zaman bu yöntemler tutmayabilir. Bense markete gittiğimde, satın aldığım ürünlerin istediğim şekilde torbalanmasını ve kendi belirlediğim işaretlerin konulmasını istiyorum mesela, sütlerin ve meyve suyu kutularının ayır poşetlere konulmasını istedikten sonra, poşetleri farklı bir şekilde düğümlüyorum. Kimi ürünler için ise üzerlerindeki belirgin işaretleri kullanıyorum. Yani alışveriş merkezinden çıktığımda kafamda bir dolu bilgi ve unutmamak üzere eve gittiğimde ürünlerimi ayırmak üzere ip uçlarıyla dolup taşıyor beynimin katmanları. Oysa evrensel bir tasarımla üretilseydi bu ürünler, Hepsini karışık olarak torbalarıma doldurup, tıpkı senin eve geldiğin konforda aldığım ürünleri hızlı bir şekilde yerleştirebilirdim. Bundan sana ne mi? Bilmem?
Gün geçmiyor ki, yeni bir haber duymayasın. Kadınlar için ayrı otobüsler açılacak. Ne mutlu. Engelli çocuklar için ayrı kreşlerin daha faydalı olacağı bilim insanlarından alınan kimi düzmece verilerle güçlendiriliyor. Yaşlıların gidebileceği ayrı parkların kurgulanması çok cazip gösteriliyor. Körler, sağırlar vb. yeti farkı olan topluluklar için ayrı köylerin, tatil yerlerinin ve okullarının açılması projeleriyle kasıp kavruluyor medya. Yerel yönetimlerin de çokça gurur duyduğu projeler olarak da epeyce parlatılıyor bu sağlamcılık kokan kronik projeler. Ötekileştirmenin ve ayrımcılığın bir sonucu olarak, genellikle belli bir mekânsal konforu sağlamak veya özel bir alan yaratmak için kadınlar, yaşlılar, engelli çocuklar ve özel durum olarak tanımlanan her grubun farklı alanlara sıkıştırılarak toplumdan izole bir şekilde yaşamaları sosyal politikalarla destekleniyor. Bunu da iyi niyet çerçevesinde değerlendirmek gibi bir yaklaşımı var yapıcıların. Maalesef bu uygulamaların temel amacı, farklı görülen ya da özel ilgi gerektiren ve hassas olarak tanımlanan grupların kendilerine tanımlanan alanlarda daha bağımsız, daha özgür ve rahat hissedecekleri kurmaca inanca dayanıyor.
Yani her zamanki gibi kendisi için plan yapılan, tasarımlar üretilen, olayların asıl öznelerine fikir danışılmadan onlar adına kararlar alınıyor ve uygulanıyor. Üstelik de çoğu kez mesele asıl amacından sapıyor ve bambaşka yerlere gidiyor. Oysa düşünülenin aksine, çoğunlukla farklılık olarak varlık gösteren bu grupların toplumun standart gruplarıyla beklentileri ve ihtiyaçları benzerlik gösterir. Tüm bireylerin bir arada aynı mekanlarda zaman geçirmesi ve ortak faaliyetlerde bulunması psikolojik ve sosyolojik açıdan çok kıymetlidir. Herhangi bir grubun toplumdan ayrıştırılması beklenen, istenen yarardan çok onları damgalar ve kendilerini dışlanmış hissetmelerine yol açar. Tam da bu nedenle evrensel tasarım kavramı çok ama çok önemlidir.
Geçtiğimiz günlerde şöyle bir haber vardı TV’lerde. Üniversite sınavına yetişmeye çalışan yeti farkı olan bir öğrencinin, sınavı olacağı sınıfa nasıl büyük bir kahramanlıkla oradaki diğer veliler tarafından taşındığını ballandıra ballandıra anlatıyordu haberler. Ne çok seviyorsun bu tür trajik anlatımları değil mi? Vicdanın şöyle güzel bir tatlı tatlı okşanıyor. Kendini çok iyi hissediyorsun. Belki de o gencin karga tulumba taşınmasının onu ne çok acıttığını hiç düşünmedin. Aklına bile gelmedi. Haberlerde herkes birbirini alkışlıyordu. Oysa burada alkışlanacak bir tablo değil, utanılacak, üzerine kafa yorulacak bir tablo vardı bence. Haftalar öncesinden başvurusunu yapmış bir gencin sınavının zaten ona uygun olmayan bir mekânda planlanması sence gerçek bir sorun değil mi? İçinde bulunduğu kısıtlı zaman için yapacak bir şeyi olmayan gencin anlık bir sorununu çözüp sahte kahramanlar yaratmak yerine, o öğrencinin herkes gibi aynı konforda sınavına istediği ya da belirlenmiş herhangi bir sınıfta girebilme konforunu yaratan, evrensel bir tasarıma uygun mekanla gerçek bir kahramanlık hikayesi yazamaz mıydık? Gerçi sen bir sunum için davet ettiğin tekerlekli sandalye kullanan misafirinin konuşma yapacağı konferansın yerini onuncu kat olarak seçip, oraya asansörü düşünmeyensin. Nasıl senden hala kahramanlık bekliyorum ben de bilemedim.
Evrensel tasarım ilkelerini en çok sanayi ürünlerinin tasarımında, kentsel alan tasarımlarında görmek mümkün. Evrensel tasarım denilen kavram, yeti farkı olan ya da olmayan tüm bireylere eşit kullanım olanakları veren ürünlerin üretilmesi veya var olan hizmetlerin eşit şekilde sunulması tasarlanması anlamına gelir. Diğer bir ifadeyle, bireylerin yaş ve yetenek durumlarının farklılıklarına karşın tüm kullanıcıların olabildiğince kullanımlarını düzenleyen çevre veya tasarım yaklaşımıdır. Esasında herkes için tasarım anlamını da taşır evrensel tasarım. Evrensel tasarım tüm bireylere var olan hizmetlerin mekân ya da ürünlerin eşit oranda faydalanmalarının yolunu açan tasarımları kapsar. İletişim ve ulaşım teknolojileri, bilgi teknolojilerini de içine alan oldukça geniş bir kavramdır.
Evrensel tasarım dendiğinde, aklına yalnızca, hissedilebilir yüzeyler, rampalar, kimi sarı çizgiler gelmesin. Tasarımlar o kadar geniş bir yelpazede olabilir ki asla tahmin edemezsin. Sözgelimi sanatın her dalıyla ilgili bir evrensel tasarım sağlanabilir. Tiyatro oyunlarında, filmlerde, belgesellerde, karikatürlerde yapılacak küçücük düzenlemelerle farklı toplulukların o üretilenlere eşit bir şekilde erişimini sağlayabilirsin. Sesli betimleme seçenekleri, işaret dili ve alt yazı kullanımı, detaylı anlatımlar ve tanımlamalar, sanatın da her bileşenini evrensel hale getirebilir. Hazırlanan broşürlerin, biletlerin dijital kopyalarının üretilmesi, kâğıt biletse büyük puntolu ya da farklı renklerle düzenlenmiş formlarının sağlanması, bir konserin veya oyunun oyuncu listesi, program akışı gibi detayların tüm farklı gruplar için erişilebilir hale getirilmesi de evrensel tasarımın çok önemli parçalarındandır. Dekorun, kostümlerin, kullanılan ışığın ve ses sistemlerinin standart seyirci dışında kalan için anlatılması ya da öncesinde tanıma olanağının sağlanması gidilen organizasyona dair katılımı ve ilgiyi de arttıran çok özel bir yaklaşım olurdu. Çok mu hayal kurdum. Hadi şimdilik burada bırakıyorum. Bir oyuna gittiğimde, bir konseri izlemeye başladığımda, sandalyemin üstünde Braille yazısıyla hazırlanmış bir broşür bulmak benim için paha biçilmez bir güzellik olurdu biliyorum. Ama daha çok bekleyeceğim; neyse ki onu da biliyorum. Hala eşit olarak herkes gibi erişemediğim ve âşık olduğum oyunlara, konserlere, filmlere bir gün değiştireceğim inancıyla gidiyorum.
Şimdi bir düşün bakalım. Heyecanla aldığın bir ekmek veya kahve makinesine kendi başına kullanamamak, Spor yapmak için eve aldığın koşu bandının tamamen dümdüz bir ekrandan oluştuğunu görmek, beyaz eşya üreticilerinin yalnızca tek modelde ürünler üreterek seni tek bir ürüne mahkûm etmesi durumlarını bilir misin? Çamaşır ve bulaşık makinesinin programları erişilebilir olmadığından, sadece bir iki programını ezberleyip kullanmak sana nasıl geliyor ve ne hissettiriyor. Fırınını kullanırken, 4 kez sağa bükersem şu derece olur. 3 kez sağa bükersem çamaşırlarımı 60 derecede yıkarım. 4 defa sola bükersem bulaşık makinemin uzun programını kullanırım gibi bilgiler çok yorucu olmaz mı bir zaman sonra ne dersin? Tüm bunları paylaşırken, amacım sana trajik bir tablo çizmek değil aslında. İstediğim şey sadece bir ürünün nasıl ve ne şekilde evrensel bir tasarıma kavuşturabileceğin konusunda azıcık zihnini meşgul etmek. Biliyorum ki çok rahatlıkla üretebileceğin bu evrensel tasarımlı ürünlerin için birbirinden kıymetli mühendislerin ve şahane bir alt yapın var. Ama öncelikle, alıştığın standartların dışında kalan müşteri çeşitliliğini göz ardı ediyorsun. Onları kendi pazarın için önemli bulmuyorsun. Oysa her bir farklılık tektir ve biriciktir. Yapacağın evrensel tasarımlar seni de biricik yapar.
Dünya genelindeki istatistiklere bakıldığında, her geçen gün yeti farkı olanların sayıca arttığı ve buna ek olarak kentleşmenin de arttığını görebilirsin. Dolayısıyla insanlar, kentsel tasarımların kendilerine sunduğu hizmet ya da olanakları her geçen gün daha fazla kullanıyor. Evrensel tasarım, tüm bireylerin yaşam kalitesini yükseltmek ve sürdürülebilir çevrelerde yaşamalarını sağlamayı amaçlayan çok geniş yelpazesi olan bir kavramdır. Aklına gelen gelmeyen pek çok ürün veya hizmet için evrensel tasarım yapılabilir. Özellikle eşitlik ilkesi üzerinden herhangi bir sosyal sınıf yaratmadan herkesin kullanımına elverişli olmasını temel alır evrensel tasarım. Sözgelimi kentsel tasarımlardaki temel amaç, kullanıcının ihtiyaç, beklenti ve tercihlerine cevap verebilecek kaliteli, güvenli ve konforlu mekanlar kurgulamaktır. Buradaki yönlendirici güç, bireyin özellikleridir tasarım için. Birkaç hafta önce, bir gıda firması olan Tada firmasıyla çok şahane bir çalışma gerçekleştirdik. Tada’nın bundan sonraki tüm ürünlerine birlikte yürüttüğümüz bir çalışmayla, ürünlerin içerik bilgilerini veren QR kod, hem de ürünün dış kısmında adını içeren bir şekilde Braille yazı ekledik. Ürünlerin en başından, yani üretim bandına girmelerinden az önceki süreçte bu evrensel tasarımları ekleyebilmek çok önemli bir parçasını oluşturdu çalışmamızın. Çünkü üretilen bir ürüne sonradan bir özellik eklemek hem gerçeğe uygun olmuyor ve hem de çok eğreti oluyor o ürün için. Ürünlerin üretim veya tasarım aşamasında o ürünü kullanacak özneleri işin içine katarak bir iş birliği yapmak, aynı zamanda o firmanın geleceği gören bakış açısını, her bir bireyi tek ve kendine özel algıladığını, yatırım unsuru olarak gelecek vizyon ve misyonlarını da gösteren, bu konudaki niyetlerini gerçek anlamda çizen bakış açısını sergiliyor kullanıcı gözünden. Sonra içeriğini bildiğin, ismini okuduğun bir atıştırmalığını kahvenle atıştırmak ne keyifli anlatamam. Burada önemli olan bir şey daha var ki onu özellikle belirtmek isterim. Firmanın bu çalışmayı yaparken en başından bizimle yani olayların öznesiyle iş birliğine gitmesi, meseleyi şova dönüştürmeden, aşırı yıldızlı tanıtımlar yapmadan, gerçekten de sadece işin özüne odaklanmış olmasıydı. İşbirliğimizin çok başka ürünler için de devam edeceğini biliyorum ve sıcacık bir teşekkür gönderiyorum Tada ekibine. Benzer erişilebilirlik çalışmalarının, evrensel tasarlanmış ürün ve hizmetlerin farklı sektörlerde tüm firmalarca yapılmasını sabırsızlıkla beklerken, firman için gerçek başarın, geleceği öngören, tüm bireyleri merkeze alan, herkesi içselleştirmiş ve ötekini de kapsayan evrensel tasarımdır.
Sevgimle, sevdamla.