Son zamanlarda iki konu çok gözüme batıyor.
1.Enerji çalışmaları yaptığını söyleyerek ortada çokbilmiş dolaşanlar,
2.Yaşları ilerledikçe daha genç sevgili bulmaya çalışan komik erkekler,
Her yemeğe maydanoz olmayayım deyip yazmak istemedim fakat daha fazla kendimi tutamayacağım.
İngilizlerin ünlü bir atasözü vardır;
Yumurta dışarıdan kırılırsa hayat sona erer, içerden kırılırsa hayat başlar.
Enerji çalışanlara tavsiyem bu sözü asla unutmamaları ve konuyu açmaya başlayayım.
Her canlı belli bir titreşimde enerji yayar etrafına. Ağaçların kuşların ve diğer canlıların düşük titreşimli enerjileri vardır. Ormanların enerjisinin yüksek olmasının sebebi, yüzlerce ağacın enerjisinin birleşmesiyle oluşan yoğunluktandır. Çiçekler de öyledir veya diğer canlılar…
Düşük enerjiler birleştikçe çoğalır. İnsanların enerjisi de öyledir. Mesela hastaneler, cezaevleri, okullar, iş yerleri, avm’ler insan kalabalığı yüzünden yüksek enerji yayılır oralardan.
Yaşamı boyunca hayatı sorgulamamış ve kendisine bir çizgi oluşturmamış insanlar, sorunlarla sıkıntılarla mutsuzluklarla tatminsizlikle karşılaştığında çıkış yolu bulmak için arayışlara yönelir.
İnsan fizyolojisi belirli periyotlarla değişir, sonsuza dek aynı kalmaz.
Erkek ve kadın 35’li yaşlardan itibaren yeni periyota geçiş yapar. 40’lı yaşlardan itibaren her iki cinste telaş başlar. Ömrün çoğu geçmiştir ve geriye ne kadar süresinin kaldığını bilememenin verdiği korkuyla, hayallerinin peşinden koşma isteğiyle sağa sola saldırmaya başlar.
Özellikle erkekler, düşen cinsel istek ve güçlerinin nedeninin bedenleri olduğunu kabul etmez, suçu birlikte olduğu partnere atar ve eş sevgili değiştirmeye başlar.
Cinsel performansı düştükçe birlikte olduğu kadının da yaşını düşürür, çocuğu torunu yaşındaki kadınlara yönelir onların enerjilerinden beslenebilme umuduyla sorununu çözebileceğini zanneder fakat bir gün sorunun kendisinde olduğunu kabul eder.
Bu durumu fark ettiği gün yaptığı yanlışı anlar. Yanında, aynı sevgi dilini konuşmadığı, ortak anılarının olmadığı, sohbet edemediği bir sevgiliyle ne yapacağını bilemez ve yaptığı hatalarla dostlarını da kaybetmiştir.
Tüm bu süreçlerden geçmiş erkeklerin söyledikleri aynıdır; arkadaş olabildiğiniz, birlikte saatlerce sohbet edebildiğiniz, birlikte aynı müziği dinleyebildiğiniz kişilerle birlikte olmalı insan…
Kadınlarda durum biraz farklıdır. Kadınlar cinselliğe çok takıntılı olmadıkları için, güzelliklerini kaybetme telaşına düşerler. Kendilerini iyi hissettirecek şeylere yönelirler.
Ve şehirli kadınların son gözdesi, enerji çalışmalarına yönelirler.
Etrafınızda, enerjisini temizlemiş ve yükseltmiş olduğunu söyleyen aşırı iyimser mutluluk dolu yüzlerle gezen kadınları görmüşsünüzdür.
Ortada bir enerji vereyim hikâyesi, yok şunun enerjisi çok saf ve yoğun sözleri gırla gider.
Mutluluğu küçük kadınlarda bulamayıp, bedenindeki değişimi kabullenmek zorunda kalan erkekler de enerji olaylarına katılır.
Köşe bucak enerji peşinde koşanlar, neye bulaştığınızdan haberiniz var mı?
Başınızı nasıl bir belaya soktuğunuzun farkında mısınız?
Başkalarının enerjisinin sana faydası olacağını nereden biliyorsun?
Doktorlar dahi her hastaya aynı ilacı vermezken, yüzlerce kişi aynı kişiden enerji alıp da nasıl şifa bulacağını düşünebilir?
Enerji veriyorum diyen kişinin enerjisinin iyi olduğunu nereden biliyorsunuz?
Enerji ölçer yok ki, ölçelim iyi midir kötü müdür…
Bir de mekân mekân gezip oranın enerjisini almaya çalışanlar var.
Hiç şöyle düşündünüz mü, o mekânın enerjisi nereden kaynaklanıyor?
Değerli enerji peşinde koşan insanlar, sayfalarca yazabilirim fakat kısaca sizlere İngiliz atasözünü tekrar hatırlatmak isterim.
Siz siz olun içerden kendi enerjinizi yükseltin, tüm kadim öğretiler ve dinler bunu söyler. Dışarıdan gelen her enerji fayda sağlamaz aksine bir süre sonra genç kadınla mutlu olamayan erkekler gibi derin depresyona düşersiniz ve dağılırsınız.
Enerjinizi yükseltmek için;
- Öfkelendiğinizde derin nefesler alarak öfkenizi kontrol altına alın.
- Yalancılardan, dedikodudan ve yapan insanlardan uzak durun,
- Maddi ve manevi değerleri paylaşmayı bilmeyen cimrileri hayatınızdan çıkarın.
- Sürekli olumsuz eleştiri yapanlara yol verin gitsinler hayatınızdan.
- Hep her şeyin en doğrusunu bildiğini söyleyenlerden kaçın.
- Para ve eşyalar dünyaya aittir ve sürekli el değiştirir, o yüzden paylaşmayı öğrenin.
- İyilik ve kötülük bir seçimdir, iyi olmayı seçin.
- Doğaya, canlılara karşı saygılı olun.
Tüm bunları yaptığınızda enerjinizin nasıl yükseldiğini göreceksiniz, kimseden enerji alma peşinde koşmayın ve hiçbir alanda bedeninizin etrafındaki görünmez koruyucu kalkanlarınızı kaldırıp bilemediğiniz enerji alanına girmeyin. Orada göremediğiniz hangi varlıkların enerjisi olduğunu asla bilemezsiniz ve başınızı büyük belaya sokabilirsiniz.
Enerji veriyorum diyenlerden, enerjinin ne olduğunu ballandırarak anlatanlardan uzak durun.
Soru sorduğunuzda her şeyi anlatanlar şarlatandır. Bir şey bilmediğini söyleyip size birkaç küçük öneri sunanlar ise bilgedir.
Gerçek bilgeler, her şeyi anlatmazlar, onlar bilirler ki, her ruhun yolculuğu kendine özeldir ve yolu kendisi bulmalıdır.
Enerji işleri öyle çocuk oyununa benzemez, Mevlana’nın da dediği gibi; dünya içinde bir alem, alem içinde bin alem…