Ya bu diyardan gidersin…
Bir işyerinde çalışanlar bu sözün anlamını iyi bilir.
Yönetici, kurallara ters gelen bir iş yapmasını emrederse, çalışanı ya emri yerine getirir ya da o diyardan gönderilir. Başka seçeneği yoktur. Bu iki seçenek arasından biri seçilir. Günümüze dek böyle gelmiştir, bundan sonra da böyle devam edecektir.
Gücü eline alan, her istediğini fütursuzca yapma hakkını da elde ettiğini sanır ve bu yanılgı hatalar yapmasına neden olur.
Ülkemin gündemi yoğun, tutuklamalar, suçlamalar ve her gün her saat bir olay bir haber izliyoruz neler olduğunu anlamaya çalışarak.
Gerek yazar kimliğim, gerek uzun yıllar sivil toplum kuruluşlarında yaptığım çalışmalar ve gözlemler, her kesime eşit mesafede durmamı sağladı. Kimsenin adamı olmadım ve her gün bu özelliğime şükrettim. Yalnızca vatanımın evladı oldum ve ülkemi gerçekten sevdim, seviyorum, daima seveceğim. Devlet ve millet kavramı benim için önemlidir ve değerlidir. Devlet ve millet kavramına değer veren herkesle aynı saftayım. Bu iki kavramı yukarı koyan herkes için particilik kavramı ve birilerinin peşinden koşma ihale kapma illegal zenginleşme hayalleri biter. Devletçilik kavramı canım vatanımda hala tam kavranamadı maalesef. Herkes, kendince devlet adına bir şey yapıyor…
Günümüzde yaşadığımız en büyük sorun bu!
Ekrem İmamoğlu ve ekibine yönelik yapılan tutuklamaları herkes kendi bakış açısından devlet adına yorumluyor. Herkes oldu DEVLET!
Yolsuzluk gibi bir olaya toplumun her kesiminin parti ayırmaksızın ittifak yaparak tepki göstermesi gerekirken ciddi ayrışmalar kavgalar ve kopuşlar yaşıyoruz.
Her kesim, kendi hırsızını yolsuzunu savunuyor, biri de çıkıp demiyor ki temiz siyaset ve temiz siyasetçi istiyoruz.
Ekrem İmamoğlu ile ilgili düşüncelerimi ve yazdıklarımı beni yakından takip edenler bilir. Bugüne dek yaptıkları ve yapacaklarının ülkeme fayda sağlamayacağını bildiğim için demokrasi adına üzülmeme rağmen siyasi hayatına engel konulmasına sessiz kalmayı seçtim. Lakin Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık’ın tutuklanmış olmasına üzüldüm.
Mehmet Murat Çalık ile Kent Konseyi’ndeki başkanlığım döneminde kısa bir çalışma zamanımız olmuştu. Daha sonra ara sıra karşılaştıkça sohbetlerimiz oldu. Kişiliği ve iş prensibi ile takdir ettiğim nadir kişilerdendir. Bürokrat geçmişi nedeniyle belediye başkanı olduktan sonra da siyasileşmemiş, yalnızca işini yapan başarılı bir belediye başkanı oldu. Ekrem İmamoğlu’nun başkan yardımcılığını yaptığı dönemden kaynaklı tutuklanmasına üzüldüm. Kendisi, eminim ki yalnızca Ekrem İmamoğlu’nun talimatlarını uygulamıştır. Yukardaki atasözünde de durumu açıkladığım gibi birçok insanın kaldığı ikilemden dolayı bu olumsuz durumlarla karşılaşmıştır diye düşünenlerdenim.
Hiçbir zaman sürüyle aynı yöne gitmedim. Bana göre doğru, büyük çoğunluğa göre yanlış da olsa, kendi doğrumu savundum, neyse onu söyledim. Şimdi bu yazımdan sonra çok eleştirenler olacaktır lakin biraz zaman geçsin, bazı gerçeklerin sindirilmesi zaman alır, sonra tekrar konuşuruz, tekrar ne demiştim diye hatırlatırım. Açık açık yazamadığım çok konu var da suyu daha fazla bulandırmaya gerek yok. Bir önceki yazımda bu olayların nasıl değerlendirilmesi gerektiğini anlatmıştım.
Bu yazımda da Mehmet Murat Çalık başkanı bu olayların dışında tuttuğumu belirtmek isterim.
Kendisi görev adamıdır, verilen görevi yapmıştır.
En kısa zamanda ailesine kıymetli eşine ve evlatlarına özgürce geri dönmesini dilerim.