Tam da bu noktadayız!
Ya son veya başlangıç ya da aynı anda her ikisi…
Öyle dramlar yaşanıyor ki topraklarımızda ve bu dramı izleyen insanlar derin acılar içinde kendini sorguluyor.
Buraya bir not düşmek istiyorum; İNSANLAR dedim, sadece insan olanlar acı çekiyor geri kalan zaten insan olmadığı için hala dünyalık işler peşinde.
Bu acı HANİF olan insanla, insan olmayan yaratıkları ayırıp gün yüzüne çıkardı. Etrafınıza çok dikkatli bakın ne demek istediğimi anlarsınız.
Mustafa Kemal Atatürk’ün aldığı zaman ötesi kararlarla büyük ivme yakalayan Türkiye, ancak bu noktaya kadar gelebildi. Ondan sonra ne şehirlerimiz geleceği düşünerek planlandı, ne eğitimlerimiz yenilendi her şey kontrolsüzce ilerledi.
Önümüzde bir İstanbul depremi var bizi bekleyen, ne yapıldı günümüze kadar?
Hiçbir şey!
Tüm sanayi İstanbul’da, üstelik Finans merkezimiz de yaptık bu şehri, bir depremle sadece İstanbul’u değil tüm ülkeyi kaybetme riskimiz var ve bunun için hiçbir şey yapılmadı.
Çocukları izliyorum son günlerde, onlara öyle büyük ihanet ettik ki!
Biz yetişkinlerin yaptığı büyük hataların sonuçlarını onlara bıraktık, onlara büyük yanlışlarımızı bıraktık.
Ve son günlerde ettiğim tek dua;
BU YANLIŞLARA KİM SEBEP OLDUYSA EN BÜYÜK ACIYI ÖNCE ONLAR VE SOYLARI YAŞASIN!!!
Mustafa Kemal Atatürk’ün ne yaptığını ve yaptıklarının sonuçlarını görüyorum başka bir alanda da son günlerde.
Kızım, okullar online olunca kurslara başladı ve eksiğini böyle kapatmaya çalışıyor. Onunla kursları araştırırken karşılaştığım ilginç olaylar oldu ve sürekli teşekkür ettim Atatürk’e…
Rusça kursu için görüştüğümüz öğretmenimiz, Özbekistanlı bir kadın, ülkesinin ünlü spikerlerinden, işini zirvedeyken bırakıp Türkiye’ye gelmiş ve dil kurslarında eğitmenlik yapıyor. Nedenini sorunca, ülkesinde kadın olarak yaşamanın çok zor olduğunu anlatmış kızıma. Mobingleri tacizleri erkeklerin baskılarının dayanılmaz boyutlarda olduğunu söylemiş.
Finans kursunun eğitmeni de İran’dan Türkiye’ye gelmiş bir kadın, ülkesi zaten büyük bir kaos içinde. Özellikle kadınlar orada korkunç şiddete uğruyor. Onunla sohbet ederken fark ettim ki bizim kadınlar olarak verdiğimiz mücadele Mustafa Kemal Atatürk sayesinde oldukça kolaylaşmış meğer.
Ve ondan sonra gelen yöneticiler, onun kadar cesur olamadı bir daha…
Özellikle İranlı öğretmenin tabiriyle belirteyim MOLLALAR, bizim içimizdeki mollalar boşuna Mustafa Kemal’den nefret etmiyorlar. Onun yüzünden kadınlara hükmedemediler, hizmetlerinde köle olarak kullanamadılar. O öfkelerinin en temel nedeni ellerinden alınmış olan güç…
Bütün etrafımızdaki ülke insanlarının gelip yaşamak için can attığı güzelim ülkeme bizim verdiğimiz zarar inanılmaz boyutlarda…
Umuyorum ki bu deprem bize bir uyarı olmuştur,
Çünkü ya sondayız ya da yeni bir başlangıçta, seçim bize ait!!!