Bazı sorular vardır, cevabının sahibi siz değilsinizdir.
Fakat aynı soruyu soranların sayısı artınca soruyu, cevabın sahibine yönlendirme vakti gelmiş demektir.
Eğer cevabın sahibi de o cevabı veremez ise bu soruyu zihinde bir kenara not alırsınız.
Vakti geldiğinde gereğini yapmak için!
Yapılan iyilikleri ve kötülükleri asla unutmamak gibi bir huyum vardır.
Bende zaman aşımı yoktur.
Yapılan iyiliğin karşılığını bir gün mutlaka iyilikle karşılık veririm.
Yapılan kötülüğün de hesabını mutlaka sorarım. 10 yıl geçse de sorarım, 20 yıl geçse de o kötülüğü sahibine iade ederim.
Daha yeni yaptığı kötülüklerin hesabını sorup, herkese o kişiyi malamat edip 10 yıl sonra koltuğundan indirmişliğim var!
“Semra Hanım, dik başlıdır, kendi doğruları vardır, biat etmez,” diyerek siyasette yoluma engel koymaya çalışan bir şahsın da “menfaatleri uğruna bu kişi sizi satar, uzak durun,” diyerek bir zamanlar doğrularım yüzünden bana engel olmaya çalışan bu zatın siyasi hayatını başlamadan bitirmişliğim var ve o kişi, sosyal medya hesaplarını kapatıp kendi yalnızlığına hapsetti egosuyla ruhunu.
O yüzden kötülük yapanlar beni tanıyorsa bir kez daha düşünsün derim, ya dünya üstünde ya da mahşerde bu hesap mutlaka görülür.
Kâinat her şeyi kaydeder, iyiliği de kötülüğü de…
Şimdi gelelim bu kadar girizgâhtan sonra bana sürekli sorulan o soruya!
Kitap okumayı seven bir arkadaşımın yolu Beylikdüzü’ne düşmüş ve birkaç gün gezmiş. Kütüphanelere gitmiş, sosyal tesislerde vakit geçirmiş sonra beni aradı ve o malum soruyu sordu:
“Semracığım, İSTANBUL’U GEÇTİM AMA NEDEN BEYLİKDÜZÜ’NDE Kİ BELEDİYEYE AİT KÜTÜPHANE VE KİTAPLIKLARDA SENİN KİTAPLARIN YOK! ÖZELLİKLE ARKEOLOJİ SETİNİ ARADIM OKUMAK İÇİN AMA BULAMADIM!”
Ve ardından Beylikdüzü için verdiğimiz uğraşları emekleri neler yaptığımızı ve o dönem bizim çalışmalarımızı yakından takip ettiğini anlattı.
Evet, 2012 yılından 2019 yılında İstanbul Belediye Başkanı olana dek Ekrem İmamoğlu ve ekibi ile çılgınlar gibi GÖNÜLLÜ çalıştık. Gönüllü bölümünü ısrarla vurguluyorum.
O süreçte Ekrem İmamoğlu’nun, ekibine ve kendisini o koltuklara taşıyanlara karşı vefasızlıklarını gördükçe uzaklaştım. Yıllar boyunca hiçbir talebimiz olmadı, kendisi zaten görüyor dedik, meğer kendisinin de umurunda değilmiş!
Bugün Beylikdüzü’nde eski ekibinden hiç kimse bir daha İmamoğlu için parmağını kımıldatmaz, öyle küsüp ayrıldı bir çoğu.
Ben arkeolog olarak ekibinde olduğum halde Beylikdüzü’nde kazı yapılacak gitmiş şehir dışından arkeolog getirmişti. “ben buradayım, ben varken nasıl başka şehirden bir arkeolog getirirsiniz,” dediğimde danışmanı kendince bir açıklama yapmıştı.
Arkeolog olmayı geçtim, sürekli kitaplarım çıkıyor. Bir kültür seti hazırladık ve oldukça ilgi görüyor lakin benim ARKEOLOJİ KİTAP SETİ, ne Beylikdüzü Belediyesine ait kitaplıklarda ne de Ekrem İmamoğlu’nun hüküm sürdüğü İstanbul Belediyesine ait kitaplık, kütüphane veya satış noktalarında yer bulamamış farkında değilim ama okurlarım farkına varmış, bana sebebini ısrarla soruyorlar.
SEBEP?
Sebebi yok!
Beylikdüzü Belediye Başkanı Sayın Çalık, yoğunluktan fark edememiştir, bir belediye başkanı olarak takdir ettiğim nadir kişilerdendir. Onunla bir ekip olarak çalışmadığımız halde nezaketi ve ilgisini daima takdir etmişimdir.
Lakin Ekrem İmamoğlu ile uzun yıllar Beylikdüzü’nde gönüllü çalışan ekipten biri olarak bunu yüksek sesle söyleme hakkına sahibim.
İhale, iş veya para gibi bir konu değil, kültüre olan katkı ve konu kitaplar…
Evet, o meşhur soruyu sürekli soruyorlar!
Verecekleri cevap şu saatten sonra benim umurumda dahi değil!
Kitaplarım zaten okura ulaşıyor. Lakin merakla bu soruyu sürekli bana soranlara cevabı, cevabın sahipleri versin diye yazıyorum. Bana bu soruyu soranlara da bundan sonra cevap olarak bu yazımı atacağım.
SEMRA KOSOVALI’NIN KİTAPLARI NEDEN KÜTÜPHANELERİNİZE ve SATIŞ NOKTALARINIZA GİRMİYOR?
ÖZELLİKLE EKREM İMAMOĞLU VE YAKININDAKİLERE İLETİN, CEVABI ONLARDAN DUYSUNLAR bana ısrarla bu soruyu soranlar!
Orada satılmasına ya da kitaplarımın olmasına benim ihtiyacım yok, Yayınevim çok güzel bir yol izliyor ve her noktada satışını sürdürüyor.
Ha, bu devran daima dönmüştür, oyun yeniden kurulur, koltuklarda oturanlar iner, hiç tahmin etmedikleriniz gelir oturur. Benim kitaplar tahmin etmediğiniz noktalara gelir ve o gün geldiğinde ben hesabı ince tutarım.
İyiliğin de kötülüğün de daima karşılığı gelir.
KAİNATIN KURALI BUDUR!