Nasıl bir gelecek bekliyor, şu aralar hepimizin en büyük paniği bu…
Umudumuz tükenmiş, yön kavramını yitirmiş durumdayız. Herkes gençlikten ümidini kesmiş, kapkara bir tablo çiziyor.
Dünya üzerinde toplumlar daima gelişmemiş bir profil çizdi. İnsanların hepsi birden okumuş kültürlü doğru öngörülü olmadı. Herkesin birbirini cahil diye nitelendirdiği büyük kalabalıklar içinde yaşadık ve yaşıyoruz.
Toplumlara yön veren kişiler sadece birkaç kişi oldu her zaman. Liderlerin, öncülerin, yol gösterenlerin, peşinden sürükleyenlerin sayısı çok olsaydı düşünsenize dünya nasıl olurdu. Nasıl bir farkındalık, nasıl bir gelişmişlik yaşanırdı yeryüzünde.
Büyük kalabalıklara bakarak moral bozmayalım hiç, içimizdeki az sayıda uyananları görmeye çalışalım.
Gençliğin içinde şu an ki dünyanın halini beğenmeyenler çok fazla ve uyanıyorlar.
Bizlerin yarattığı bu dünyayı istemiyorlar. Savaş açlık kan dram vahşet onları fazlasıyla üzüyor.
Çılgınlar gibi çalışıp zengin olma hayalleri yok. Birbirlerini ezerek yükselmek istemiyorlar. Hep birlikte nasıl en iyi şekilde yaşanılır, bunu bulmaya çalışıyorlar.
Dünyaya zorla dayattırılan tüm düşüncelerden silahlardan savaşlardan nefret ediyorlar.
Uzayı, zamansızlığı, ölümsüzlüğü, beden kontrolünü araştırıyorlar. Bizim eğitim sistemimiz onlara fazla sıkıcı geliyor. Saatlerce okulda oturup bir şeyler dinleyerek öğrenmiyorlar.
Onlar, bizlerin hayallerinin ötesinde bir yeteneğe sahipler.
Gözleri ışıl ışıl parlayan öncü çocuklara iyi bakın ve onları geleceğimiz adına iyi yetiştirelim, koruyalım kollayalım.
Onlar, bu dünyanın kurtuluşunun umudu…