11 ilimizi vuran deprem aslında tüm Türkiye’nin her köşesini ve insanlarımızı derinden vurdu. Kendim dâhil çevremdeki çoğu insan artık geceleri uyuyamıyoruz, tedirginliğimiz had safhalarda…
Mesele depremde ölmek değil, günlerce enkaz altında can çekişmek var ya işte o durum herkesi korkutuyor. Keşke hemen ölebilsek…
Bu depremde yardım konusunda, kurtarma konusunda hala beceriksiz olduğumuzla yüzleştik. Herkesin tedirginliği burada başladı zaten, deprem anında ölmezsek eğer, sonrası herkes için daha korkunç maalesef…
Deprem haftası bir anda ev satış ilanları arttı, evinin sağlam olduğuna inanmayan herkes evini satma ya da taşınma kararını konuştu. Son 1 ayda İstanbul dışına 58 bin göçün yaşandığı yansıdı basına.
Deprem konusunda, kentsel dönüşüm konusunda İstanbul için geç kaldık bence, bu yüzden bundan sonra olacaklara ve yapabileceklerimize odaklanmalıyız.
İstanbul, Türkiye’nin can damarıdır bu yüzden bu şehir düşmemelidir. Deprem anında düşünülecek iki konu var, şehrin güvenliği ve yaralıların yardımına hızlı bir şekilde koşabilmek.
Bu iki konu, devlet yetkilileri tarafından eminim ki planlanıyordur.
Bizler bireysel olarak ne yapabiliriz; öncelikle yaşadığınız evin sağlam olup olmadığını mutlaka öğrenin, değilse oradan taşınmanın bir yolunu bulmalısınız. Gerekirse İstanbul dışına taşının derim.
Sağlam bir ev almak için arayışlara başladıysanız eğer, alacağınız evin nasıl beton kullandığını öğrenin. Şu üç terimi mutlaka araştırın öğrenin ve ev alırken bunların olmasına dikkat edin.
Fore kazık, perde beton, tünel kalıp sistemi
Depreme dayanıklı evlerde olması gereken özelliklerdir bunlar. Alacağınız evin giriş katlarında kolonların kesilip kesilmediğini mutlaka araştırın. Evi sağlam diye alırsınız giriş kattakiler kolonları kesmiştir, o ev hafif bir depremde dahi yerle bir olur.
Alacağınız evin zeminine mutlaka baktırın. Çukurlarda, yumuşak zeminlerde olan evler ne kadar sağlam yapılırsa yapılsın yine de deprem anında zemininden dolayı büyük zarar görebilir.
Binada depreme karşı güçlendirme yapılmışsa eğer bunu her katın yaptırıp yaptırmadığından emin olun, satın aldığınız dairede güçlendirme yapılmıştır ama alt katınız yapmamıştır o ev sağlam değildir.
İstanbul, bir kültür şehri olarak kalmalı ve nüfus bence Anadolu’ya doğru kaydırılmalı. Sanayiler daha sağlıklı şehirlere taşınmalı ve depreme dayanıklı yerlerde bulunmalı. Yine de İstanbul’da yaşayacaksanız bence en acil tarafından bir afet eğitimine katılmanızı öneririm. Bu şehirde yaşayacaksanız deprem anında ve sonrasında neler yapacağınızla ilgili hazırlıklı olmanız gerekir.
Bu güzel kadim şehrin pek fazla zamanı kalmadı, bence çok hızlı kişisel ve toplumsal tedbirlerimizi almalıyız.
Ev alacaksanız Ekim- Mart aylarında almalısınız. Emlak piyasasının durgun dönemleridir, piyasa durgun olduğu için mülk sahibi kaprisi çekmezsiniz.
Ev satacaksanız Nisan-Ağustos arasında satmalısınız. Emlak sektörünün en hareketli dönemidir. Satarken istediğiniz fiyatları yakalayabilirsiniz.
Küçük bir not; bizim halkımız mülk almaya piyasa yükseldiğinde kalkışır ve genelde de zarar eder.
Piyasa durgun iken alın, hareketli iken satın, tek kazandıran kural budur.
Ve iki yıl sonra yaşayacağımız depremi iki gün sonra unutmayın, tedbirinizi şimdiden alın, naçizane önerimdir…