Demokrasi ve ötekileştirme kavramları; aynı siyahla beyaz, soğukla sıcak, gün ve gece gibi birbirinin zıddı kavramlardır.
Bireyin ve özgürlüklerinin öneminin anlaşılmaya başladığı eski Yunan da tartışılmaya başlanan bir felsefedir. Bir kültürdür. Anlamak ve empati üstüne geliştirilmiş, insanlığa ulaşma çabasıdır.
Demokrasi; kendinden farklı düşünen, farklı yaşayanları varsaymak, kabul etmek ve onlarla tartışmaktan vazgeçmemenin bir diğer adıdır.
Eski yunanda yazıya dökülmüş Anadolu filozoflarının en önemli felsefi tartışmaları, demokrasinin anlaşılır ve uygulanabilir olması adınaydı. Bir tartışma sanatının adıydı felsefe. Politikayı, politikacıları, tanrıları, halkı, devleti sonuna kadar tartışma, bir sanattı.
Farklı düşünceye, farklı yaşayana düşmanlık ve yok saymanın diğer adı da ötekileştirmededir ki bunun sözünü ettiğimiz felsefe içinde yeri yoktur.
Üstünlük kurmak adına tartışmak kime ne yarar sağlar ki. Tartışmak olsa olsa bir ikna metodudur, ya da yanlışı kabul edebilme özgüvenidir.
Bilginin paylaşımıdır. Ortak akıldır doğru ve dinleyerek, anlayarak yapıldığında, geliştirendir.
Ve zordur, birikim, bilgi ve zekâ ister.
Ötekileştirmek de yargı vardır. Kesin haklılık vardır. Kendi zavallı üstünlüğünün iktidarı ve hâkim olma hırsı vardır.
Ve kolaydır.
Soru ve düşünce gerektirmez.
Neden ve sonuç içermez.
Bir Eflatun’un(Platon), Sokrates’in; sanat, devlet, politika, özcesi insanın var olduğu toplumun her meselesiyle ilgili tartışmalarına baktığımda bu gün, onların sorduğu soruların onda birinin bile sorulmadığını görüyorum.
“önce para gelir sonradan ahlak” düşüncesiyle kirlenen bir dünyada insanın yeri ve soruları da bu “felsefe” den oluşmaz mı?
Giderek soruların yasaklandığı sadece inançların hâkim olduğu bir sistemde; insanın öz değerini, yaşam hakkını, özgürce düşündüğünü söylemek, tartışmak ve de üretmek gibi olmazsa olmazını yaratmak mümkün mü?
Tabi ki mümkün!
İnsan aklına yasak koyulamaz! Dolayısıyla sorularına da.
Geçici bir heves sadece. Boş bir hayal.
Yazması engellenir ama aklı asla.
Sonuç; aklın sorularından kaçılmaz!
Ancak korkulur!