Zorlu PSM’nin sahne heyecanını paylaşan özel isimleri bir araya getirdiği YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”, Performatif Sahneleme ve Oyunculuk Yöntemi’nin uygulandığı, prömiyerini Zorlu PSM’de gerçekleştiren “Aşınma” oyununun yazar ve yönetmeni Şahika Tekand ile oyuncusu Yiğit Özşener’i bir araya getiriyor.
Birbirinden farklı dijital içerikleriyle seyircilere farklı deneyimler sunan Zorlu PSM, “Sahne Tozu Yutanlar” programında, deneyimli isimlerin samimi sohbetleriyle sahnede olmanın ruhunu bu hafta PARİBU sponsorluğunda izleyicilerle paylaşıyor.
Her hafta, sahne heyecanını paylaşan sanatçıların hem birbirlerine merak ettiklerini sordukları hem de sahne tozu yutmanın kendileri için anlamını paylaştıkları Zorlu PSM’nin YouTube serisi “Sahne Tozu Yutanlar”da bu hafta; Aşınma oyununun yazar ve yönetmeni Şahika Tekand ile oyunda tek kişilik performans sergileyen oyuncu Yiğit Özşener’in keyifli sohbetleri yer alıyor.
“Tiyatro seyir yeriyle birlikte gelişen bir şey”
Uzun yıllar boyunca Şahika Tekand ile Studio Oyuncuları çatısı altında bir arada bulunan Yiğit Özşener, Şahika Tekand’la yaptığı sohbette “Studio Oyuncuları’nın 34. yılı oldu artık. 34 senede neler değişti? Yalnızca sanatsal olarak değil hayat olarak da neler değişti?” sorusunu sordu. Şahika Tekand, “Çok şey değişti Yiğit… Beraber de birçok şeyi deneyimledik elbette ama bir kere tiyatro değişti, oyunculuk değişti, insanlar değişti… Seninle ilk tanıştığımız yıllarda daha yeni bilgisayarla tanışıyordum ve düşün VHS kasetlerden örnek performanslara bakıyorduk. Bunu söylememin sebebi seyirci tam da o zamanlarda değişmeye başladı. Şu anki mevcut seyircilerin çoğu başka bir medya kullanarak aslında hayatla ilişkilenen bir seyirci ve canlı olanla ilişkileri değişmiş bir seyirci. Çok eskiden bunun farkında olsak da şimdi daha elle tutulur bir biçimde o değişimi görebiliyoruz. Eskiden oyun sırasında telefonunu açıp, kullanan seyirciye kızıyorduk yahut ‘eyvah oyunu beğenmediler’ paniğine kapılıyordum. Bugün ise meğer telefonu eline aldığı sırada Instagram’a oyunu çok beğendiğini yazıyormuş. Dolayısıyla bütün davranış değişti. Bu sebeple senin üretiminde yaptığın şey de değişiyor çünkü tiyatro seyir yeriyle birlikte gelişen bir şey. Hayat da elbette çok değişti çünkü zaman geçtikçe hayat daha da kolaylaşacak sanırken bugün her şey daha da zorlaştı. Kullandığımız medya değişirken yaptığımız şeyler çeşitleniyor, imkanlar artıyor ama nedense hayat giderek daha da zorlaşıyor.” yanıtını verdi.
“Eskiden kolayca yeise kapılabilen biriydim”
Dünden bugüne hem sanatsal hem de hayat bakımından değişimleri ifade eden Şahika Tekand, aynı şekilde Yiğit Özşener’e “Senin için neler değişti?” sorusunu sordu. Yiğit Özşener, “Daha önceki, çok çok önceki Yiğit’le bugünü karşılaştırdığımda eskiden kolayca yeise kapılabilen biriydim diyebilirim. Bir de her şeyi tek başına halletmeye çalışan, yardım istemeyen, çok da fazla ortaklaşmayan biriydim. Uzun bir süre kendimi bırakmadım kısacası. Ama hayatın değişmesiyle birlikte benim keşfettiğim şey; insan tüm olumsuz koşullara rağmen çalışmaya devam ederse gerçekten o öğrenilmiş, alışkanlık haline gelmiş şeylerin ötesine gidebileceği insanların çevresinde olduğunu fark edebiliyor bir süre sonra. Bu da belki devam edebilmenin tek nedeni oluyor. Sonuç olarak vaktimi artık başka şeylere harcamadıkça, daha verimli kullandıkça ve o yeise kapılmadıkça ‘evet etrafımda bunu beraber yapabileceğim insanlar varmış’ düşüncesini fark edebilmeye başladım. Dolayısıyla bende yılların geçişi beni daha odaklı ve kıymetli olanları görebilmemi sağlayan bir düşünceye yöneltti diyebilirim.” cevabını verdi.
“Siz ne yaptınız böyle!”
Şahika Tekand, “İlk oyunlarımızı oynadık Aşınma’da… Seyirciden, sektörden veya basın tarafından gelen tepkiler nasıl oldu?” sorusunu soran Yiğit Özşener’e “Vallahi herkesten gelen ilk cümle şu oluyor; ‘siz ne yaptınız böyle?’ yani en yaygın biçimde aldığım tepki hep ‘siz ne yaptınız!’ oluyor. Çünkü gerçekten bir oyuncunun kaldırması çok kolay bir performans değil ortaya koyduğun. Ben oynamaya kalksam böyle bir şeyi, dersime çok daha fazla çalışmam gerektiğini hissediyorum. Hem bedensel olarak çok yorucu hem zihinsel olarak yorucu hem de kontrolü elde tutmak çok zor. Çünkü çok fazla birleşeni olan bir oyun Aşınma. Müzik var, hareket var, bütün bunların kuralları var ve aynı zamanda senden müthiş akıcı ve tam da o anda, orada olmanı gerektiren bir spontanite bekleniyor. Tüm bunlar gerçekten çok yorucu ve çok şaşırtıyorsun. Ancak şu dersi bize verdin; virtüozite amaç haline getirilmeden, dürüstçe, mesleğinde iyi olman sorumluluğuyla oyuna teslim olman bize kocaman bir ders veriyor” yanıtını verdi.