İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Mihail Bulgakov’un yazdığı, Mustafa Kemal Yılmaz’ın çevirdiği, Onur Demircan’ın uyarlayıp yönettiği “Köpek Kalbi” oyununu seyirciyle buluşturdu.
Mihail Bulgakov’un insana dönüşen bir köpeğin hikayesini anlattığı oyun, 23 Ocak 2025 Perşembe günü Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde ilk gösterimini yaptı.
Oyunun sonunda söz alan Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever:
“Bugün burada olmayı tercih ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. İstanbul Şehir Tiyatrosu olarak 110 senedir farklı oyunlarla, genç yönetmenlerle çok geniş bir repertuvarla seyirciyle buluşuyoruz. Bugün de yine Bulgakov’un Köpek Kalbi’yle karşınızda prömiyer yapmanın keyfini yaşıyoruz.
Bütün arkadaşlarıma, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Genç meslektaşımı kutluyorum. Bulgakov’u sahneye koymak cesaret ister. Bu cesareti gösterdiği için Onur Demircan’ı kutluyorum.” dedi.
Dramaturgisini Başak Erzi’nin, müziğini Emrah Can Yaylı’nın, dekor tasarımını Barış Dinçel’in, kostüm tasarımını Gamze Kuş’un, ışık tasarımını Osman Aktan’ın, efekt tasarımını Özgür Yaşar İşler’in, maske tasarımını Ayten Öğütçü’nün, hareket düzenini Senem Oluz’un yaptığı, fotoğraflarını Sadi Ayan’ın çektiği oyunda Ali Gökmen Altuğ, Caner Çandarlı, İrem Arslan, Onur Şirin rol alıyor.
Oyun, 24-25 Ocak, 29 Ocak-1 Şubat 2025 tarihleri arasında Müze Gazhane Prof. Dr. Sevda Şener Sahnesi’nde.
Köpek Kalbi
1924 yılı… Sovyet Rusya’nın karanlık atmosferinde, toplumsal düzenin ve bürokrasinin içine sıkışmış Profesör Preobrajenski insan beyni ve gençleşme üzerine çalışmaktadır. Ona dünya çapında şöhret kazandıran, insanların gençleşmesini sağlayan bir teknik geliştirmiştir. Beyin araştırmaları sürecinde yeni bir deney yapmayı tasarlar. Sokak köpeği Şarik’e zor bir ameliyatla bir insandan alınan hipofiz ve testisleri nakleder. Fakat ameliyattan sonra beklenmedik değişimler baş gösterir, Şarik insana dönüşmeye başlar. Bu değişim Profesör Preobrajenski’nin evinin kurallarını altüst edecektir. Köpek Kalbi, toplum mühendisliği, çürümüş bürokrasi ve sınıf savaşlarıyla toplumsal barışı yitirmiş bir halk üzerinden, insanı insan yapan şey nedir sorusunu soruyor.
İyi seyirler…