Hacettepe’den sınıf arkadaşım, kıymetli bir seslendirme ustası Sungun Babacan’ı kaybetmişiz hafta sonu. Değerli Emre Kongar hocamızın öğrencileriydik.
Sungun, Allah gani gani rahmet eylesin çok kibar, efendi, insancıl, esprili, kültürlü bir arkadaşımızdı. O olaylı günlerde sakinliğini korurdu.
Utku küçükken Susam Sokağı’nı izlemeyi pek severdi. “Kurbağa Kermit”i duyduğumda tanıdık bir ses demiş ve aklımın bir kenarına kaydetmiştim. Ankara günlerimle bağdaşmıştı. Ses, koku, göz hafızası sizi hiç yanıltmaz. Tıpkı dokunuş gibi. Gözünüz kapalı bir ipek kumaşa dokunduğunuzda onun ipek olduğunu hemen anlarsınız.
Sungun’un seslendirme yapmakta olduğunu öğrendiğim o dönemden itibaren hep “A! Sungun” diye tebessümle aileme dile getirmiştim.
Benjamin Button filmini de birçok kez izledik. Brad Pitt’i seslendirdi. Yine tebessüm etmiştim. Forrest Gump, Tom Hanks’a Türkçe ruh vererek. Hele Pretty Woman, Richard Gere’e ruh vermesi. Defalarca izlediğim nice filmde orjinalini aratmayan ruh vermesi onun işine aşkını gösteriyordu.
Nice genç seslendirme sanatçılarına el verdiğini Sevgili Meltem’in (Cumbul) Oyuncular Sendikası Başkanı olduğu dönemden biliyorum ve sınıf arkadaşımla gurur duyuyorum.
Bu sektöre emek verenlerin önünde saygı ile eğiliyorum. Kültür yansıttıkları, ruh verdikleri için.
Nur içinde yat Sevgili Sungun. Başta kıymetli annen, eşin, çocukların olmak üzere metanet diliyorum, başımız sağ olsun.