“Kartal’a Kar Yağıyor – Anı – Öykü ve Anlatılar – tombe la neige” ile uğurluyorum Osman Tacettin Necipoğlu’nu. Özlediği kıymetli annesine kavuşmuştur sanırım.
“Çok şey borçlu olduğum ve çok özlediğim annemin anısına…
“Ladesim lades olsun mu?”
“Olsun”
“Gökte ne var?”
“Bulut”
“Sen de bunu unut”
Ana oğulun en büyük eğlencesi buydu. Annesi hep oğluna kazandırıyordu üzülmesin diye; bu da çocuğu çok sevindiriyor, kazandıkça oynama isteği artıyordu.”
“İzmir’in Evvelbahar’ının tadına doyulmaz. Ilık imbat esintilerini vücudunuzda hissedersiniz Kordon’da yürürken. Öğlene doğru toplantım bitince biraz Kordon’da dolaştıktan sonra körfeze karşı bir lokantada karnımı doyurup keyifli bir öğle rakısı içmek istedim. “Denizi kız, kızı deniz, sokaklarıysa hem kız hem deniz kokan” İzmir’i içime çekerek Kordelia’da (Kordon’un eski adı) ağır ağır bir yürüyüş tutturdum, dilimde “Karantinalı Despina”.
“ …faytona binişi Kordelia’dan / bambaşkaydı her kadından her bakımdan…/ Muammer beyin gözdesi Karantinalı Despina….. ”
“Hey! Yabancı”
Nedense hiç üzerime alınmadım. Kasabanın deniz kenarındaki küçük meydanında minibüsten inmiş, sağa sola bakınarak rıhtıma bağlı teknelere doğru ilerliyordum. Gideceğimiz yerin sadece deniz bağlantısı olduğundan beni tekneyle alacaklardı.
Arkamdan bir el kolumdan çekiştirirken dönüp baktığımda güneş yanığı yüzüyle çok güzel bir genç kızla göz göze geldim.
“Seslendiğimde niye bakmadın?”
“Sadece ismim söylendiğinde bakarım.”
“Sevgili Rengigül;
Bu oldukça uzun bir öykü. Yazarken en çok keyif aldıklarımdan biri oldu.
Bakalım beğenecek misin? Değerli görüşlerini bekliyorum.
Yazını okudum. Çok beğendim. Dil hakimiyeti, akıcı bir üslup ve hoş betimlemeler yazıyı mükemmel hale getirmiş. Yüreğine sağlık.
Arkası daha çok var. Peyderpey gönderiyorum.
Sevgiler…” 4.08.2019, Osman Necipoğlu
Değerli Tacettin Bey,
“Türkiye’nin Orta Doğu Politikası” başlıklı bilimsel çalışmanızı okudum. Henüz detay inceleyemedim. Ödülü hak etmiş. Yedi yıl ders vermeniz hoşuma gitti. Birikimlerinizden faydalanmıştır öğrenciler. Kaynakça bölümünüzde sevgili hocam Emre Kongar’ı görmek beni mutlu etti.
Aklıma şu geldi okudukça; Dolunay ile karşılaşma ve yakınlaşma sürecinde (Fransızca şarkılar da söylediğinde) Kaptan’ın kızının eğitimine hayret etmelisiniz. Aranızda eğitim ile ilgili sohbet olmalı. Nasıl bir duygu ile koleje gidebildi? Kim teşvik etti? Okulda nelerle karşılaştı. Yavaş yavaş ortak noktalarla yakınlaşma olmalı. Siz de kendinizden, mektep anılarınızdan bahsetmelisiniz. Bu bilimsel çalışmanızdan çarpıcı bir konu (Mısır-Lozan-Coğrafyanın değişimi) güzel olur, iyi bir yere monte edilirse. Böylece daha kültür-bilgi dengesine girer yazınız.”
Değerli Tacettin Bey,
Gün içinde zaman zaman okumaya devam ettim “anı-öykü ve anlatılar” yazılarınızı.
Biraz önce son satırı da okudum.
Çok güzel anlatımınız. Kartal’a hayat vermişsiniz.
İlk iki acıklı öyküden sonra okuyamamıştım devamını. Ara verince okunuyor.
Nazım’dan Fellini’ye, Piaf’tan Neyzen’e her biri yerinde. Neyzen’in sözlerini ben de kaleme almıştım. Kayınpederim pek söyler. Diğerlerini de anlatımınızdan farklı ama benzer aktarmıştım.
Melek öğretmeninizin ruhu şad olsun. Anılmayı hak ediyor.
Bazı paragraf aralarına bir paragraf daha koyduğunuzda, bazı çok çarpıcı/yıkıcı olayları detaylı aktardığınızda, bazı sivri dili (emperyalist…) üstü örtülü yazdığınızda, nadir tashihler de yapıldığında çok güzel bir zaman dilimini aktarmış olacaksınız geleceğe.
Teşekkür ederim. Haz duyarak okudum. Ağladım, tebessüm ettim ve yunuslarla dans ettim. Zaman zaman gelirler sahile, dilek tutarım.
Saygı ve sevgilerimle,
Rengigül
Sevgili Rengigül;
Benim kişiliğim için söylediklerin sanırım doğru. Kimileri (astrolojiyle ilgilenenler) bunu balık burcu olmama bağlıyor.
Ben pek bilmem fazla da ilgilenmem.
Senin de romantik bir yanın olduğu anlaşılıyor. Pek çok kişi de özellikle “Tombe la Neige” ve “Ceren” anlatılarında
Gözyaşlarını tutamadıklarını söylemişlerdi.
Gide’in sözüne katılıyorum. Anılarımı da öykü kıvamında anlatmayı çok seviyorum. Elbette bire bir bağımlı kalmıyorum. Gerçekte olmayan kişileri katıyorum ve olmayan durumlar yaratıyorum.
Sevgiyle kal…
Osman Necipoğlu
Rengigül merhaba;
Çok oldu yazışmayalı. Umarım her şey yolundadır. Ben bu arada bir öykü daha bitirdim. Onu yolluyorum. Değerli görüş ve önerilerini bekliyorum.
Daha önce okuyup yaptığın öneriler doğrultusunda da diğerlerini gözden geçirip bir takım değişiklikler yapacağım. Yine sana gönderirim.
İki öykü tasarım daha var kafamda; onlara da başlayacağım.
Artık yol katetmek istiyorum. Senin de katkılarınla yayınlamayı* düşünüyorum.
Görüşmek üzere, iyi günler diliyorum.
Sevgiler…
Osman Necipoğlu
Tacettin Bey ile hayli yazıştık. Kaleme aldığı öykülerini, bilimsel çalışmasını okumamı, değerlendirmemi rica etti. Telefonla da zaman zaman konuştuk. Sonra bir gün “Seni ziyaret etmek istiyorum.” dedi. “Tabii memnuniyetle, stüdyoya bekleriz.” dedim. Eşim Ersin ile birlikte kendisini ağırladık. Çaylarımızı bisküvilerimizle yudumladık. Kahvelerimizi içtik. Hayli uzun oturdu, sohbet etti, dertleşti. Kartal’a yolcu ettik. Sonra yine öykülerine devam etti. Onu yüreklendirmekte ve görüş bildirmekteydim. Editing yaptım. Bazı konularda fikir ayrılıklarımız da doğaldı tabii.
“Kartal’a Kar Yağıyor – Anı – öykü ve anlatılar – tombe la neige” ile uğurluyorum kendisini.
“1954 yılında İstanbul’ da dünyaya gelen Osman Tacettin Necipoğlu, Galatasaray Lisesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunudur. Mesleki kariyerine Türkiye İş Bankası Teftiş Kurulu’ nda başlayan Necipoğlu, daha sonra finans sektörü ve reel sektörün çeşitli kuruluşlarında yöneticilik yapmış olup halen emeklidir. ”
Bugün, 8.12.2021 tarihinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Nur içinde yatsın.
En sevdiği likörünü yudumlayacağım.
Rengigül Ural, 8.12.2021, Suadiye
*Tacettin Bey’in dileğini yerine getirebilmeyi dilerim.