Psikoloji uzmanı Aysel Taşdemir, yakın bir kayıp yaşayan bireylere yas sürecinde nasıl davranılması gerektiğini ve sorulmaması gereken soruları açıkladı. Taşdemir, yas sürecinde olan bireylerle iletişimin püf noktasının ise başsağlığı ifadeleri ve samimi destek sunan cümleler olduğunun altını çizdi.
Psikoloji Uzmanı, Aile Danışmanı ve Profesyonel Koç Aysel Taşdemir, yakın bir kayıp yaşayan bireylere yas sürecine empati ve saygı çerçevesinde nasıl yaklaşılması gerektiğini açıkladı. Taşdemir, bireylere yas sürecinde sorulması ve sorulmaması gereken soruları ve benimsenmesi veya uzak durulması gereken davranış kalıplarını anlattı.
Aysel Taşdemir, yakın bir kayıp yaşayan bireylerin duygusal destek alırken duymak istemedikleri ve duymak istedikleri sözleri anlamanın sağlıklı bir iletişim kurabilmek için önemli olduğunu, olumsuz öneriler ve duygularını bastırmaları yönündeki ifadelerin duygusal iyileşme sürecini zorlaştırabileceğini ifade etti.
“Nasılsın, iyi misin?” sorularından uzak durun
Aysel Taşdemir, yas sürecinde sıkça duyulan ancak pek hoş karşılanmayan cümleler arasında, “Nasılsın?” ya da “İyi misin?” gibi genel soruların bulunduğunu söyledi. Taşdemir, bu tarz soruların, yas sürecinde olan kişilerin duygularını paylaşma çabalarını engelleyebileceğini, bunların yerine “Kaybınız için gerçekten çok üzgünüm” gibi baş sağlığı ifadeleri ve samimi destek sunan cümlelerin kullanılması gerektiğinin altını çizdi.
“Bireylere empatik bir yaklaşım sergilenmeli”
Aysel Taşdemir, empatik bir yaklaşımın, yas sürecindeki bireylerin iyileşmesine önemli derecede yardımcı olduğunu ifade etti. Taşdemir, bir süre sonra daha iyi hissedeceksin demek yerine, “Zor bir zaman geçiriyorsun ve duygularını anlıyorum” ifadesinin, daha empatik bir yaklaşım sunabileceğini; “Şu an neler hissettiğini hayal bile edemiyorum, ben de benzer bir kayıp yaşadığımda şu duyguları hissetmiştim” gibi cümlelerin ise empatik bir dinleme sürecini başlatabileceğini ekledi.
“Kendi yas döneminizden bahsetmeyin”
Aysel Taşdemir, kendi yas dönemlerinden bahsetmemenin ve bireyin ifade ettiği duygulara karşı anlayışlı bir tutum sergilemenin yas sürecindeki bireylerle sağlıklı bir iletişim kurmak için çok önemli olduğunun altını çizdi. Taşdemir ayrıca, yas sürecindeki erkek bireylere toplumsal cinsiyet rollerinin dayattığı “duygusal hissetmeme” baskısının tersine, duygularını serbest bırakmalarının doğal olduğunun anlatılması gerektiğini de vurguladı.
Anahtar soru: “Anlatmak ister misin?”
Aysel Taşdemir, yas sürecindeki bireylere karşı; “Sizin için buradayım, ihtiyacınız olan bir şey var mı?” gibi pratik destek sunan ifadelerin kullanılmasının, bireylerin iyileşmesinde büyük önem taşıdığını söyledi. Taşdemir, bireylerin hissettiği duyguları paylaşma güdüsünün de desteklenmesi amacıyla “Duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin, bu sizin sağlığınız için önemlidir” gibi ifadelerin kullanılması ve “Anlatmak ister misiniz?” tarzı soruların sorulması gerektiğini anlattı.
Taşdemir son olarak, “Başsağlığı ve destek, samimi bir şekilde ifade edildiğinde, yas sürecindeki bireylere yardımcı olabilir. İletişimde empati, saygı ve anlayış temelinde kurulan bağlar, bu zorlu dönemde insanların duygusal iyileşme süreçlerine katkıda bulunabilir” ifadelerini kullandı.