Duo Blanc & Noir olarak farklı kültürleri birleştirerek zenginleşebilmek ve bu çeşitliliği herkese aktarabilmek için yol almaya devam eden piyanist Selin Şekeranber ve Yudum Çetiner “az çoktur” mottosundan yola çıkarak hazırladıkları ve klasik müzik dünyasının en sevilen eserlerini yorumladıkları “Simply Classic” albümünü, 27 Eylül’de Pasion Turca etiketiyle tüm dijital platformlarda yayımladı.
F. Händel “Menuett”, J.S. Bach “Aria“, L. Van Beethoven “Moonlight Sonate”, F. Schubert “Sérénade”, J.Brahms “Macar Dansı”, A. Dvorak “Slav Dansı”, E.Grieg “Morgenstimmung”, D.Schostakovich “Vals”, S. Rachmaninoff “Vocalise” ve C. Debussy “Claire de Lune” gibi klasik müzik dünyasının en sevilen eserlerinin yer aldığı albümde Duo Blanc & Noir, bir kısmı orijinal olarak bir piyano dört el için yazılmış eserlerin yanında, bazı eserleri de piyano dört el için düzenlenmiş halleri ile yorumluyor.
Klasik müzikten caza, Türk geleneksel müziğinden dünya müziklerine kadar uzanan sıra dışı repertuvarlarıyla Duo Blanc & Noir, “The Essence of Piano Duo”, “Hands”, “Outside”, “Imagine”, “It’s Electric” albümlerinin ardından son olarak Fazıl Say’ın 2012 yılında bestelediği “İstanbul’da Bir Kış Sabahı” isimli eseri dinleyici ile buluşturmuştu.
Duo Blanc & Noir albüm ile ilgili; “Tüm büyük bestecilerin yalın ve muhteşem güzellikte duyulan büyük şaheserleri vardır. Biz bu albümümüzde hem kendi içimizde hissettiğimiz hem de tüm dünyada sürdürülebilirlik adına sadeleşmeyi öğrenmeye başladığımız bu dönemimizde en sevdiğimiz bestecilerin bu tarz eserlerini seçtik. Hayatımızın birçok anına eşlik eden bu eşsiz melodiler aslında hem çok tanıdık hem de herkes için farklı hisleri ifade etmekteydi. Müziğin ruhumuzda ve hatıralarımızda yarattığı etki bu seçkiyi yapmamıza neden oldu. Albümdeki eserleri kaydetmek için hazırlarken bizim için öne çıkan his bu eserleri ilk duyduğumuzda bize hatırlattıklarıydı. Bestecilerin çok farklı eserleri de olsa en çok dinlenen bu sade eserlerinin bir sırrı vardı; biz de bu eserleri kaydederken bir kere daha fark ettik ki bir müziği eşsiz yapan azlığın içindeki yoğunluğun etkisiydi”, diyor.
