Mavi’nin Sesi (Gülçin Önel) kalbimizin yoluna girmenin önemini vurguladı
Uzun yıllardır bir çağrı ile başlayan Tanrıça yolculuğuna devam eden Mavi’nin Sesi (Gülçin Önel) içinde hatırladıklarını birçok kadın ve erkeğe hatırlatmaya devam ediyor. Hatırlayış Yolculuklarına rehberlik eden spiritüel danışman Mavi’nin Sesi (Gülçin Önel)’in Türkiye’de kendine özgü bir ilk olarak yaptığı Dişil Enerji çalışmalarının çoğunda amacı, katılımcıların ruhun çağrısına dair iz sürerek Doğa’larına nasıl varacaklarına rehberlik etmektir.
Çoğu uyumsuzluğumuzun, mutsuzluğumuzun, ayrışmalarımızın gerçek doğamızı unutmamızdan kaynaklandığına inanan Gülçin Önel bu sebepten çalışmalarına, bir eğitim ya da öğreti demektense ‘’Bir Hatırlayış Yolculuğu’’ demeyi tercih etmektedir.
Unutulanın yeniden hatırlandığı tüm bu yolculuklarında, iz sürme sanatının en ince ayrıntılarına yer verirken, meditatif inisiyasyonlar ile yolculukları daha derin bir katmana taşımış ve hepsini Mavi’nin Sesi adı altında toplamıştır.
Aynı zamanda Arketipsel Psikoloji üzerine de çalışmakta olup, Psikoloji Yüksek Lisans çalışmasını ‘’Mitoloji’nin Terapilerde Kullanımı’’ üzerine tamamlamıştır. İçindeki Dişil’i hatırlamaya, neyi aradığını bilmeden O’nu arayan, vardığı yerde adımları doğası ile uyumlanmaya hazır kim varsa onlarla yolunu buluşturmaya devam etmektedir. Her bilgi kanallık ile gelmiştir. Mavi’nin Sesi altındaki tüm çalışmalar tescillidir.
Mavi’nin Sesi (Gülçin Önel) tarafından hazırlanan “Işık Yağmuru Rehberlik Kartları” da geçtiğimiz günlerde Dafina Yayıncılık etiketiyle yayınlandı. 48 karttan oluşan ve kitapçığıyla birlikte özel ambalajında sunulan Işık Yağmuru Rehberlik Kartları 12 Işık Prensibi’ne bağlı kalarak mucizeler getirmeyi hedefleyerek hazırlandı.
Mavi’nin Sesi (Gülçin Önel) ile ‘’Bir Hatırlayış Yolculuğu’’ ve “Işık Yağmuru Rehberlik Kartları” ile hepimizin içinde olan izi görünür kılarak, mucizeleri kendimize çekeceğimiz keyifli bir akışa geçtik.
Tanrıça yolculuğunuz nasıl başladı ve şekillendi?
Her şey gelen bir sembolün peşine düşmem ile başladı, sonrasında içimdeki dişil enerjinin varlığı uyandı uykusundan ve önce kendimde ardında bütünde yolculuk başladı. 2012 itibariyle Ay döngülerinde Tanrıça enerjileri ile meditatif çalışmalar düzenliyordum onlarla çalıştıkça katman katman dahası açtı ve Tanrıça enerjilerini mekânlarında hatırlatmak için birçok yolculuk başladı.
“Dişil Enerji ilhamdir, sezgilerimizdir, yaratımın boşluğu ve doğumdur”
Dişil Enerji’yi siz nasıl tarif edersiniz?
Dişil sadece kadına ait olan ve sadece kadın tarafından sahip çıkılması gereken bir şey değildir. Her insanın içinde iki enerji vardır, eril ve dişil, aynı beynin sağ ve sol lobları gibi. O yüzden her kadın ve erkeğin içinde bulunan ve hatırlanıp sahip çıkılması gereken bir enerjidir, en temel karşılığı benim için Doğa Ana/Toprak Ana’dır. Alır, büyütür sabırla ve şefkat onun varlığından gelir. İçinde hem bakire, hem aşık hem anne hem bilge kadın vardır. İlhamdır, sezgilerimizdir, yaratımın boşluğudur, doğumdur.
Dişil Enerji” çalışmalarınızda nasıl bir yol izliyorsunuz? Neyi amaçlıyorsunuz?
Tanrıça mitolojisi dişilik arketiplerinin bir ifadesidir. O sebepten çalışmalarımda genelde Tanrıça Mit’lerini baz alarak ilerliyorum. Bunu yaparken de Anadolu Topraklarındaki Tanrıça’ları ve bu toprakların gücünü aktarmak en önemli niyetim. Tanrıça isimleri ve birkaç teması hepimiz için aşina fakat onların güçlü yönlerindense aslında yara aldıkları yönleri ön plana çıkarmaya çalışıyorum. Çünkü hepimizin içinde zayıf kalmış, derinden yaralanmış ya da bir peçenin ardından gizlenerek görmezden gelinmiş Tanrıça’larımız var. Sizin için belki bu Persephone ya da bir başkası için Athena. Athena’dan örnek vermek gerekirse diğer Tanrıça’lar içinde dişil enerjisi en düşük olan Tanrıça’dır. Zırhla kuşanmıştır ve hayatı savaş/barış arasında geçer. Ancak büyük bir yarası vardır rahim enerjisini hiç bilmemiştir, babasının kafasından doğmuştur hem de bir kadın olarak çocukluğunu yaşayamadan yani onun prensesi olarak yaratılmıştır, çocukluğunu yaşayamamış ve başarı odaklı bir dönem geçirdiğini söyleyebiliriz. Athena enerjisinin baskın olduğu birini fark ettiğinizde yarasını ona gösterdiğinizde işte iyileşmede orada başlayacaktır. Zaman zaman bir enerji daha ön plandadır ama çalışmalarda önceliğim hepsini tanımanız ve dengeli bir şekilde onları bir araya getirmektir çünkü her bir Tanrıça’nın anlatacak bir hikayesi ve size hediye edeceği bir bilgeliği vardır.
Kendi mabetlerimize bir yolculuk
Çalışmalarınıza neden “Bir Hatırlayış Yolculuğu” demeyi tercih ediyorsunuz? Bu yolculukların bazılarını aktarabilir misiniz?
Çünkü aslında sunduğum şey bir eğitim ya da öğretim değil, dışarıda olan bir şeyi kişiye sunmuyorum. Hepimizin içinde olan bu izi görünür kılmaya çalışıyorum bunun yolu da hatırlamaktan geçiyor. Hatırladıkça o kaynakla enerjimiz yeniden güçleniyor, yeniden bağlanıyor. Önce hatırladım, hatırladıklarımı hatırlatmaya çalışıyorum. Çünkü bu izlerin hepsi hem kollektifte hem de ruhumuzun derinliklerinde bir sembolle, bir sözle hatırlanmayı bekliyor. Yolculuk dememin sebebi ise bu çalışmaların hepsi kendi mabetlerimize, kendi hikâyelerimize, kendi izlerimize bir yolculuk, içeriye doğru başlayan oradan da dışarıya büyüyen. Aynı zamanda da bu yolculukları bir yerden bir yere doğru fiziksel olarak da gerçekleştirmeye çalışıyorum. İşte tam da bu yolculuklar sırasında bana kendini gösteren isim oldu “Hatırlayış Yolculuğu”. Yolculuklarımdan bazıları, Salda Gölünde düzenlediğim ‘’Gölün Leydileri’’ ve ‘’Periler’’, Perilerde, kendi asli doğamızı hatırlıyoruz, çünkü peri dediğimizde doğanın içinde hafiflikle süzülen bir imge gelir hepimize ben en büyük mutsuzluğumuzun önce doğadan (dişil enerjiden) sonrasında da kendi doğamızdan kopmak olduğunu hissediyorum. O yüzden Periler burada bize doğayı ve onunla yeniden uyumlanmayı hatırlatıyor, Gölün Leydileri ise 12 Leydi ile çalıştığım her Leydi’nin kendine göre bir bilgeliğini hatırladığımız bir yolculuk. Mesela Dokuyucu Ana arketipinde Tyronoe’yi işliyoruz, neden yıllardır dokumacılığın dişilin elinden çıktığını ve aslında hayatı dokumanın ne demek olduğunu hatırlayarak, birlikte yaşam çemberimizi dokuyoruz. Bunun gibi hem meditatif uyumlamalar ve ritüeller içeren bir çalışma. Selçuk’ta ise Tanrıça’ya İniş çalışmasını düzenliyoruz. Düzenliyoruz dememin sebebi 3 katmanlı bir yolculuk. Eşim Sabri Salış ise eril enerji konularında ağırlıklı çalışıyor. Tanrı’ya İniş’i o yapıyor, birlikte ise Bir’liğe Yükseliş’i gerçekleştiriyoruz. Tanrıça’ya İniş ise 3 günlük 8 Tanrıça ve onların mitleri ile çalıştığımız daha çok yaralarına odaklandığımız bir yolculuk.
Neden Mavi’nin Sesi? Mavi sizce neleri simgeliyor?
Mavi benim için sadece bir renk değil, içinde okyanuslar var, gök var, en derinden en yukarı bir köprü benim için Mavi, şiir, huzur, doğum, derinlik… Mavi. Blog açmıştım o vakit artık ifade ön plandaydı o sebepten Mavi’ye bir Ses vermek gerekiyordu.
Arketipsel Psikoloji nedir? Önemi nedir?
Arketipsel Psikolojinin en önemli isimlerinden Hillman (1983) kişiliğin bilinç özellikle de bilinçaltı yönünün mitlerden etkilendiğini vurgulamakta, dahası psikolojinin bir bakıma mitoloji olduğunu savunmaktadır.
Ruhumuzu oluşturan çok sayıda arketip olduğunu savunur ve burada da başrolün imgeler olduğuna inanır. Sembol ve imgelerin gücü sözden daha eski ve etkilidir. İlk iletişimimiz sembollerle başlamadı mı zaten? O yüzdende danışanın anlattıklarından çok imgeler ve motiflere odaklanır.
Mitolojinin anahtarı
Psikoloji Yüksek Lisansınızı yapmak için niye “Mitolojinin Terapilerde Kullanımı” konusunu seçtiniz? Mitolojinin önemi nedir?
Tüm buraya kadar anlattığım her şey aslında birbiri ile bağlantılı. Jung der ki, artık elinde mitolojinin anahtarı var, ruhun tüm kapılarını açmakta özgürsün. Bildim bileli, mitolojiye hep ilgim oldu, düşünsenize mitleri araştırmaya başladığınızda bulundukları koşullarda birbirlerinden haber alma imkanı yokken farklı topraklarda, farklı isimler ama aynı söylem/öykülerle karşılaşıyoruz. Bu bize Evren’i kavramak, insanı anlamak açısından müthiş bir kaynak sağlıyor. Neden bu konu ise; Terapi danışanlara bilinçaltlarının potansiyelini bulmaları için kendi yollarını bulmaları noktasında yardımcı olur (Hinton, 1979). Arketipler de psikoterapide bu bağlamda kullanılmaktadır. Kişinin arketiplerini tanıması bireysel seçimlerini ve değerlerini tanıması ve farkındalık kazanması açısından önemlidir. Özellikle bireyin güçlü ve zayıf yönlerini tanımasına yardımcı olur. Maalesef çalışma esnasında gördüm ki hem literatürde hem de vaka araştırması olarak bu konuda eksik var umarım daha çok açılım olur bu konuda
Işık Yağmuru Rehberlik Kartları
Işık Yağmuru Rehberlik Kartları hakkında bilgi verebilir misiniz?
Dafina Yayıncılık etiketiyle yayınlanan, tüm bu bilgilerin ışığında bir araya gelmiş ağırlıklı olarak Dişil Enerji kaynaklı kartlardır, Tanrıça Arketiplerini, Perileri, Leydileri ve Melekleri bulacağınız 48 adetten oluşur. Evren bizimle konuşur, bu bakış açısını ne kadar güçlendirirseniz farkındalığınız artar ve mesajlara açık hale gelirsiniz çünkü her daim mesaj vardır. Bilinçaltımız bizimle bir sembol ile rüyalarda ya da bir imgelemde konuşur, fakat güne başlama tempomuz ve odağımızı kimi zaman sağlayamadığımızdan bazen mesajları kaçırıyoruz. Kartlar güne başlarken size ihtiyacınız olan mesajı ve rehberliği veriyor. Tüm çizimler evrensel imge ve semboller göz önünde alınarak hazırlanmıştır. Kartların benim için farkı içeriğinde ritüelleri bulabilmeniz. Evet hepimiz rehberlik alıyoruz fakat aldığımız o rehberlik sonrasında bazen ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu anlamda ritüeller aldığınız mesajın hayata katılmasının sağlıyor. Eylem genelde en eksik kalan adım oluyor. Hepimiz fark ediyoruz fakat eyleme geçmekte zorlanıyoruz, ritüellerle amacım eylemin gücünün farkına varmak ve rehberliğe hareket kazandırmaktır.
Işık Yağmuru benim için aynı zamanda düşlerin gerçeğe dönüş hikayesi kart çıkarmaya dair ilk niyetim 2013 idi, olmadı zamanını bekledi, tüm hatırlayışlar bir arada buluştuğunda vakit geldi ve pandemi o vakti bana sağlamış oldu. Kart çıkarırsam görselleri nasıl olur diye yıllardır takip ettiğim biri vardı ‘’Rassouli’’ Fusion Art üzerinde çalışan spiritüel bir ressam, en azından birine tarif etmem gerekirse diye resimlerini indirip kartları çalışmaya başladığımda kendime örnek yapmıştım. Esas sihir şimdi geliyor, yıllardır instagramdan da takip ediyordum kendisini. Kartların çizimi için biriyle anlaştığım günün akşamı Rassouli beni instagramdan takibe başladı, elbet bu bir işaret idi, ancak biriyle de sözleşmiştik. Bir süre devam etti ama sonra o kişi ile yolları ayırmaya karar verdik ve ben neden Rassouli’ye yazmıyorum, ne olabilir ki dedim. Ve projeye bayıldı inanılmaz kolaylıklar sağladı. Onun resimlerinden kendime hazırladığım kart taslakları gerçek oldu, bu benim için sihrin kendisi. Destedeki 17 kart kendisine ait, kalan kart tasarımları ise sevgili animasyon sanatçısı Hakan Taşkıran’a aittir, her bir kartı inanılmaz bir titizlik ile gerçekleştirdi.
Pandemi süresince ruhsal ve bedensel şifamızı korumak ve yükseltmek daha da önem kazandı. Siz bu süreçte danışanlarınıza neleri öneriyorsunuz?
Doğaya dönüş, bedenini dinlemek, merkezinden çıkaranları fark edip merkezlenmek için ihtiyacın olanlara yönelmek.
Pandemi sürecinin mesajı
Sizce Pandemi sürecinin dünyaya ve insanlığa mesajı nedir?
İçe dönüş! Çok dışa odaklandık, zamanı öne çıkardık pandemi bize güzel bir reset attı. Unuttuğumuz bedenimizi hatırlattı, çünkü yorgun olsak da hep yapılacak işlerimiz vardı, gidilecek randevularımız kendimizi dinlemiyorduk, ihtiyacımız olana yönelmiyorduk. Evimiz bizim kalbimizdir, kalbimize döndürdü, tüm bu süreçte biz kalpten ne diliyoruz, ne istiyoruz tüm bunları sorgulattı. Ancak esas değişim ve dönüşüm bu dönemde fark ettiklerimizi uygulamaya geçmek ile gelecek. Artık kaldığımız yerden devam edemeyiz, yeni olan için adım atmalıyız ve kalbimizin yoluna girmeliyiz.
Son olarak Güncel Kadın portalı okuyucuları için söylemek istediklerinizi alabilir miyiz?
Bu rehberliği gelin Işık Yağmuru Destesinden tek kart ile yapalım; kartımız Perilerden geldi ve diyor ki ‘’Hatırla’’ Yolundaki bir söz bir işaret bir tüy sana İlahi’den gelen işaretlerdir. Gelen her dokunuş sana seni hatırlatmak içindir. Bugün gelen her mesajın farkında ol ve o dokunuş geldikçe içinden ‘’hatırlıyorum’’ de. Çok teşekkür ediyorum. Çok zevk aldığım bir sohbet oldu.
Güncel Kadın olarak biz de ruhun çağrısına dair iz sürerek, Doğa’larımıza nasıl varacağımıza rehberlik eden bu çok keyifli röportaj için teşekkür ederiz.