Lüks, geçmişte genellikle nadir bulunan ürünler ve yüksek fiyat etiketleriyle tanımlanırken, 2025 ve sonrasında bu kavram köklü bir değişim geçiriyor. Lüksün gelecekte nasıl şekilleneceğini ve tüketici alışkanlıklarındaki dönüşümü ele alan Marka İletişim Uzmanı Hatice Kumalar, markaların artık yalnızca ürün sunmakla kalmayıp, anlam yaratmaya ve derin bağlar kurmaya odaklanmaları gerektiğini vurguladı. Kumalar, markaların başarı için yeni dönemde odaklanmaları gereken noktalara da dikkat çekti.
Günümüzde tüketicilerin beklentileri, fiziksel sahiplikten çok, duygusal ve zihinsel tatmin arayışına kayıyor. Bu dönüşüm, markaların sadece ürün sunmakla kalmayıp, aynı zamanda anlam yaratmaya, unutulmaz deneyimler sunmaya ve müşterileriyle derin bağlar kurmaya odaklanmalarını gerektiriyor.
Lüks, Statü Sembolünden Deneyime Dönüşüyor
Lüks artık bir statü sembolü değil, insanların yaşamlarında iz bırakan deneyimlerle tanımlandığını belirten Marka ve İletişim Uzmanı Hatice Kumalar, “Eskiden lüks, nadir bulunan bir mücevher ya da özel tasarım bir çantayla ilişkilendirilirdi. Ancak günümüzde tüketiciler, fiziksel sahiplikten çok, duygusal ve zihinsel tatmin arayışında. Artık lüks, bir anı, bir hikaye ve hayatımıza anlam katan deneyimler demek. İnsanlar kendilerini özel hissettiren, ruhlarına dokunan ve hayatlarına değer katan markalarla bağ kuruyor.” Dedi ve ekledi;
“Lüks dediğimiz kavram, tıpkı zamanın ruhu gibi değişiyor. Eskiden nadir bir mücevhere ya da pahalı bir çantaya bakarken, bugün gözlerimiz ruhumuza dokunan deneyimlerde ve anlam dolu hikayelerde. Peki, bu dönüşüm markalar için ne ifade ediyor?” diye soran Kumalar, bu değişimin altını çiziyor.
Markaların Yeni Dönemdeki Rolü
Markaların lüks kavramındaki değişimi nasıl kucaklayacağı, gelecekteki başarılarını belirleyecek. Bu dönüşümün markalar için büyük bir sorumluluk ve fırsat sunduğunu vurgulayan Hatice Kumalar, lüksün evriminin markalara nasıl bir yön verdiğini şu sözlerle ifade etti;
“Tüketiciler artık bir ürünü sadece satın almak istemiyor; o ürünle nasıl bir deneyim yaşayacaklarını merak ediyor. Bu, markalara büyük bir sorumluluk ve fırsat sunuyor. Müşterilerinin hayatlarına anlam katmak ve iz bırakmak. Bunu başarabilen markalar, geleceğin kazananları olacak. Bu değişim, Louis Vuitton’un Cruise koleksiyonlarını deneyim odaklı etkinliklerle tanıtması veya Türkiye’de Kapadokya gibi destinasyonların lüks deneyim arayışındaki turistler için ön plana çıkması gibi örneklerde net bir şekilde görülüyor.’’
Başarı İçin Odaklanılması Gereken Unsurlar
Markaların yeni dönemde başarılı olabilmesi için üç temel unsura odaklanması gerektiğini ifade eden Kumalar, duygusal bağ, kişiselleştirilmiş deneyimler ve sürdürülebilirlik noktalarına dikkat çekerek başarılı markaların sırları hakkında açıklama yaptı.
Hatice Kumalar, markaların yeni dönemde başarılı olabilmesi için şu üç temel unsura odaklanması gerektiğini belirtiyor:
1. Duygusal Bağ:
Tüketiciler, yalnızca bir ürünün kalitesine değil, sunduğu duygusal deneyimlere de değer veriyor. Bir markanın hikayesi ve değerleri, satın alma kararlarında belirleyici oluyor.
2. Kişiselleştirilmiş Deneyimler:
Tüketiciler, kendi hikayelerini yazmalarına izin veren markalarla daha derin bir bağ kuruyor. Her deneyim, bir kişinin unutulmaz anılar biriktirmesine olanak tanıyor.
3. Sürdürülebilirlik:
Lüks artık sadece bugünü değil, geleceği de düşünmeyi gerektiriyor. Stella McCartney gibi markaların sürdürülebilir materyallerle koleksiyonlar üretmesi, bu konuda güçlü bir örnek oluşturuyor. Yerel düzeyde ise el yapımı zanaat ürünlerine yönelim, sürdürülebilir lüksün önemli bir parçası haline geliyor.
2025 ve Ötesi: Lüksün Yeni Döneminde Deneyim ve Anlam Ön Planda
2025 ve sonrasında lüks, anlam yaratma ve deneyim odaklı bir dönüşüm geçiriyor. 2025 yılı ve sonrasında deneyim ekonomisinin daha fazla ön plana çıkacağına dikkat çeken Kumalar, tüketicilerin sıradan olandan ziyade benzersiz ve duygusal açıdan anlam taşıyan deneyimler aradığını vurguladı. Kumalar, “Tüketiciler, sıradan olanı değil, benzersiz olanı arıyor. Ancak bu benzersizlik, artık sadece materyal zenginlikten değil, insanların ruhuna dokunan, hayatlarına anlam katan ve unutulmaz anılar yaratan deneyimlerden doğacak.” Dedi. Lüks tanımının köklü bir değişim geçirdiğini de ifade eden Kumalar, sözlerini şöyle tamamladı;
“Lüks, artık bir çantadan ya da bir mücevherden öte bir hikaye, bir anlam ve bir duygudur. Markalar bu yeni dönemde cesur, yaratıcı ve duyarlı adımlar atarak, insanların hayatlarına dokunmayı hedeflemeli. Geleceğin lüksü, yaşanmışlıklarla derinleşen bir anlam yaratma hikayesidir.”