Geçen hafta gazete okuduğum bir haber dikkatimi çekti.
Konu başarı ile ilgiliydi.
Beni hep meşgul eden bir mesele bu. Neden bazı insanlar başarılı oluyor da bazıları olamıyor? Gerçekten kişisel gelişim kitaplarında sözü edilen ” öğrenilmiş çaresizlik” olgusunun pençesinde mi kıvranıyoruz? Hayatımız, yaptığımız seçimlerin sonucu veya biraz da bizimle ilgili yapılan seçimler. Şartlarımız, mecburiyetlerimiz, olanaklarımız çerçevesinde kendimize güzel bir hikâye yaratmaya çalışıyoruz gibi geliyor bana…
İsteklerimizi ve hayallerimizi gerçekleştirmenin ise tek yolu ” başarmak” fiilinden geçiyor!
Başta sözünü ettiğim haberde, lise son sınıf öğrencisi Cihan Alperen Bosnalı çalıştığı birçok projeyi hayata geçiremeden önce birçok başarısızlıklar yaşıyor. Ancak bu azimli öğrenci bu başarısızlıklarını anlatarak Kanada’da burs kazanıyor… Cihan’ı diğer yurtdışı üniversitelerine başvuru yapan adaylardan ayıran özellik art arda yaşadığı başarısızlıkları anlatması. Deneme azmi ve içtenliğiyle Kanada’daki British Kolombiya Üniversitesinden tam burslu kabul alması, şans olmasa gerek. Girişimcilik ve İnovasyon bu zeki gencin olmazsa olmazı… Kendisi ve takımı ” Okulda Yapay Zekâ ve Otonom Araç takımı Phonrenix” i kuruyor. Teknoloji laboratuvarında sabahlara kadar çalışıp defalarca başarısız denemeler yapıyor. Ancak sonunda ” Mini Otonom Yarış Arabası Yarışması” birincisi oluyor. İki yıl üst üste bu birinciliği alıyor. Başına gelen talihsiz olaylar, örneğin üç kez araçlarının alev alması bu genç takımı yıldıramıyor.
2018 yılında bir arkadaşı ile birlikte yapay zekâ kullanarak eğitim aplikasyonu oluşturuyor, yedi ay bu iş üstünde çalışıyor. Tanıtımını yaparak, 200’den fazla öğrenci bu aplikasyonu ulaşmasını sağlıyor. Geliştirdiği bu eğitim teknolojisi uygulamasından istediği kullanıcı sayısı tabii ki hedeflenenin çok altında kalıyor. Hikâyesi böylece devam ediyor.
“Çuvallaya çuvallaya başardım” diyor. İşte, Cihan, yaşamla ilgili tercihlerini çoğaltmak, özgürlüğünü genişletmek için seçeneğini kendisi yaratan bir kişiliğe verilebilecekken güzel örneklerden biri bence… Yaşadığı başarısızlıkları başarıya dönüştürüyor…
Yeterince isteyince ve bu isteği tutarlı bir şekilde elde tutup, yılmayıp yitirmeyince, gerçekleştirilmek istenen hedeften şaşmayıp, gerekli donanımları geliştirince hayalin gerçek olması çok olası gibi görünüyor.
Çocuk yıllarımızdan beri çabalayıp da yapamadığımız şeyler maalesef zihinsel arşivimizin kayıtlarında başarısızlık bilgisi olarak değerlendiriliyor. Bu negatif bilgi yükü zamanla cesareti, özgüvenimizi ve motivasyonumuzu aşağı çekiyor. Ailemiz, öğretmenlerimiz başarısızlığı nasıl yorumlamamız gerektiğini ya öğretmiyorlar ya da yanlış öğretiyorlar. Bunun sonucu olarak ilk başarısızlıklarımızı düzeltilebilir bir sonuç olarak görmeyip, onu kimliğimizin bir parçası haline getirerek gücümüzü kendimiz bağlıyoruz. Böylece başarısızlıklar silsilesine start vermiş oluyoruz. Beynimiz bu yönde hareket etmemizi komut veriyor. Başarısızlık ya başarılı olmak da öğrenilebilir.