Şanlıurfa’nın ilçesi Siverek’ten 15 yaşında eğitim için İstanbul’a gelen Münteha Adalı’nın hedefi netti; Kaybolmamak, var olmak, kök salmak, keşfetmek, öğrenme açığını kapamak, herkes yürürken koşmak ve arayı kapatmak…
Peki bu hedefine nasıl ulaştı Adalı? Yılmadı, varoldu ve yılların verdiği deneyimle Güvensan ve 39 Kalamış Marina Hotel’i kurup yöneten bir iş insanı oldu. O da yetmedi toplumsal cinsiyet eşitliği için kolları sıvadı. Kadın girişimcileri desteklemek için Arya Kadın Yatırımcı Platformu’nun kurucularından biri oldu. Erkekler Konuşuyor platformu ile toplumsal cinsiyet eşitliğinde erkeğin rolünü konuşmaya başladı. Sosyal Fabrika Projesi ile mavi yakanın sesi oldu. KAGİDER, PwN, TurkishWIN, BinYaprak’la iş hayatında ben de varım diyen kadınlar arasına katıldı, rol model ve mentor oldu.
Münteha Adalı ile gerçekleştirdiğimiz bu söyleşiyi beğenerek okuyacağınızı düşünüyoruz. İyi okumalar.
Siverek’ten İstanbul’a gitme fikri nasıl oluştu? İstanbul çok kalabalık büyük bir kentte kaybolurum endişesi sizi korkutmadı mı? İstanbul’a yeni geldiğinizde unutamadığınız anılarınız var mı?
15 yaş bu korkular için çok erken. Daha çok heyecan ve keşfetme duygusu hakimdi. Bir daha dönmeme duygusu yoktu, okul sonrası ben de diğer kardeşlerim gibi tekrar eve dönecektim ama durum böyle olmadı. Okumak için geldiğim şehir hikâyesi, göç hikâyesine dönüştü.
Unutamadığım anılardan daha çok, unutamadığım bende iz bırakan duygular var. Kaybolmamak, var olmak, kök salmak, keşfetmek, öğrenme açığını kapamak, herkes yürürken koşmak ve sanırım arayı kapamak durumunda kaldım. Bu söylediklerimin hepsi öğrenme, var olma, kök salma sürecine hız kattı, bende negatif etkiden çok hepsi pozitif değerler yarattı.
Banka’da çalışırken iş hayatına nasıl geçiş yaptınız? Ya başaramazsam dediğiniz oldu mu?
Kendi işimi yapma isteğim hep vardı ama bilinçli olmadığımı daha sonra anladım. Amacım özgür olmak, kendi kararlarımı vermek, yapmak istediklerimi hayata geçirmekti. Kişiliğimden kaynaklı olarak sınırları sevmiyorum, yaratıcılığımı ve çalışma azmimi negatif etkiliyor. Ya başaramazsam demedim, aklıma bile gelmedi, niyetime hizmet etmek dışında başka bir amacım yoktu. Başaramazsam yapacağım şey belliydi, tekrar denemek veya tekrar profesyonel hayata geçmek.
Hepimiz için sıkıştığımız noktada her zaman bir çıkış vardır.
Güvensan’ın sektörde pazar payı nedir? Hedeflerinize ulaşabildiniz mi? Hedefleriniz arasında yurtdışına açılmak var mı?
Kalitemizle, yasal süreçlere tam uyumla, müşteride ve çalışanlarımızda vazgeçilmez olma hedeflerimizle, sürdürülebilir olmamıza hizmet edecek büyüklükte bir pazar payına sahibiz. Yurtdışına açılma hedefimiz yok.
“Yerel firma olmanın gücü ile hizmet üretimi” sloganıyla pazarda yerimizi koruyarak sağlıklı yol almaya devam edeceğiz. Bu ülkenin temizlik anlayışını biliyoruz ve buna uygun çözümler üretiyoruz.
Krizlerle boğuşan ülkemizde turizm sektörüne 39 Kalamış Marina Otel & Restaurant & Bar ile adım atarken eyvah! Keşke bekleseydik ya da girmeseydik dediğiniz oldu mu? 39 rakamının size göre önemi nedir? 39 Kalamış’ın hedeflerinde başka illere yatırım olacak mı?
Krizler artık global, sadece her ülke ekonomik durumuna, kültürüne, insan kaynağına göre etkilerini farklı yaşıyor.
Bizler krizlerin çeşitliliği ile savaşan bir nesiliz. Bu nedenle hem kriz hem fırsat durumunu, her şeyi bir arada yaşıyoruz. Esnekliğimiz sanırım alışmaktan, tecrübeden ve başa gelen her durumunda farklı çıkış noktalarına odaklanıp süreci yönetmemizden kaynaklanıyor. 39 Kalamış Marina Otel & Restaurant & Bar’a gelince, iyi ki pandemiden önce açtık, açılmamış olsaydı bu psikoloji ile önce sağlık dediğimiz durumda açmamayı tercih edebilirdik. Sağlıktan gelen korku ve endişenin ekonomiye etkisi ortada. Ama bu durumda ülke olarak bile kafamızın farklı çalışması, hızlı önlem alma, uyum gösterme becerimiz ile yolumuza devam ediyoruz.
Sanatın, yeşilin bir arada olduğu Urban Oasis konsepti ile şehirde vaha yarattık. Yerli ve yabancı sanatçıların eserlerini odalarda ve her alanda görebilirisiniz. Mottomuz “feel good in the neighborhood “ İyi hissetmek önemli konfordur. Bu Pandemi süreci temizliğin ve dezenfeksiyonun ne kadar önemli olduğunu gösterdi herkese. Bizim Güvensan Tesis Hizmetleri ile 1992’den bu yana edindiğimiz tüm bilgi ve tecrübe, 39 Kalamış Marina için en ince detaya kadar kullanılıyor. Misafirlerimiz gönül rahatlığıyla gelip otelimizde konaklıyor, hijyen konusunda her türlü önlemin alındığı ve 2 tarafı komple açılıp marina havası alabildiği toplantı salonlarımızda şirket buluşmalarını yapıyor, restoran ve barda keyifli, lezzetli ve sosyal mesafeli dost buluşmalarını yapıyor. Özlemişiz bunları…
İsim 39 odadan geliyor, detaylıca araştırana kadar bizim için başka bir anlamı yoktu.
Numerolojiye göre 39 sayısı, hayatınıza giren şeyler konusunda iyimser olmanızı istiyor. 39 rakamı, insana olan sevgiyi ve onu geliştirmeye yardım etme isteğini gösteriyor. Bu sayıya yanaşan insanlar, insanlığa yardım etmek için yaratıcı yollar bulma eğiliminde olanlar.
39 numara, sanatsal kendini ifade etme eğiliminde.
Yaptıklarımız ile 39 sayısının anlamı, bilmeden birbiri ile o kadar örtüştü ki, enterasan bir tesadüf oldu bizim için.
Başka illere yatırım hedefimiz şu anda yok maalesef. Markanın kökleşmesine ve varlığını devam ettirmesine çalışmak en temel hedefimiz.
Güneydoğulu iş kadını olarak Güneydoğu’ya yatırım düşünüyor musunuz?
Keşke yapabilsem ama zaman ve koşullar neyi gösterir bilemiyorum. O nedenle olumlu ya da olumsuz cevap vermek doğru olmayacak.
Geçmişte Güneydoğu’da çocuk gelinler, kadın cinayetleri yaygındı, şimdi ise ülke genelinde her gün kadın cinayetleri ve çocuk gelinleriyle, taciz ve tecavüzle gündemde. Size göre bu sorun nasıl çözülür? Ve İstanbul sözleşmesi neden uygulanmıyor?
Ünlü yönetim bilimci Peter Drucker’ın bir sözü var; çok hoşuma gidiyor ve sık sık kullanıyorum: ‘’Stratejiniz ne olursa olsun, kültür onu kahvaltı niyetine yer.’’
Özet bu işte..
Geleneğin baskın oluşu, erkeklerin bu işi daha iyi bildikleri kanısı, ekonomik anlamda erkeklerin çok erken özgür olmaları, para ve güç ile ilişkileri gibi çok sebep var.
Peki, nasıl olur? Yazdığım tüm durumların kadınlar tarafından sahiplenmesi ile. Erkeklik algısının ve bunun yarattığı kültürün değişimi ile olacak. Kadının değişimi, güç ve iktidara sahip olması birçok engele takılıyor. İstanbul sözleşmesi gibi. Kadınların uyanması tehlike gibi gösteriliyor, çünkü algı bu. Feminizmin yanlış algısı, kadınların bunu anlatış şekli, kadın ve erkek düşmanlığı gibi sonuçlara neden oluyor.
2018 yılından beri toplumsal cinsiyet eşitliği için Erkekler Konuşuyor projesini yapıyorum. Çıkış noktamı şu sorular oluşturdu: Neden erkekler toplumsal cinsiyet eşitliği meselesini sahiplenmiyor? Neden kendilerine ait bir sorun değilmiş gibi davranıyor? Neden kendilerine yapılan baskıların farkında değiller? Erkeklik tanımları ve algıları nedir? Bu soruların yanıtlarını aradığımız bir toplumsal farkındalık projesi Erkekler Konuşuyor.
12 Ekim’i ‘Farklılıklarımızla Yan Yana, Dünya Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Günü’ ilan ettik. Etkinliğe katılan konuşmacı erkekleri, değişim elçisi olarak görevlendiriyoruz. Her erkek bir başka erkeği değiştirmekle sorumlu olmalı. Biz kadınlar birbirimizi iyileştirmeyi deniyor ve konuşuyoruz.
TBMM’de kadın milletvekillerinin ve hatta iktidarda daha çok yer alması size göre nasıl sağlanır? Ve kadın gözüyle ülke nasıl yönetilir?
Şirket yönetmeyi bilen insanların, ülke yönetiminde neden farklılıkları oluyor anlamış değilim. Anlamadığım için de siyasetin içinde olamıyorum sanırım. Bu işin kadını erkeği dışında, çeşitlilikleri iyi kullanamamak, dinlememek, benden olmayanı dışlamak, kabulün gelişmemiş olması kültürel çeşitliliğin standartlaşamaması gibi çok etkisi var.
Münteha Adalı’nın iş dışında bir günlük yaşamını anlatır mısınız?
Yok, sanırım, ama dostlarla sohbeti, bir arada olmayı seviyorum. Sanırım büyük ailede büyümenin bende bıraktığı olumlu etkisi. Her sohbetimizin mutlaka bir çıktısı oluyor.
Müziğe ilginizi sorsam? Memleketinizden müzik ustası Kazancı Bedii nasıl anlatırsınız? Şanlıurfalı olarak sizde söyler misiniz?
O anki ruh halime uygun sözü veya müziği ile beni etkileyen her tür müziği severim. Türkü severim, arabesk severim, Ahmet Kaya’yı çok severim.
Kitaplarla aranız nasıl? En son okuduğunuz ve önereceğiniz kitap var mı?
Her şeyi okuyan, dinleyen, araştıran, insanlardan öğrenmeyi seven biriyim. Önermeden çok herkes ihtiyacına, ilgisine göre neyi okumak istiyorsa onu okumalı. Seçim konusunda zorlanacağımız bir çağda değiliz. Her şey, her bilgi her hikâye telefonla elimizin altında.
Tiyatro, sinemaya olan ilginiz? Ve beğendiğiniz tiyatro ve filmler hangileri?
TV’den, dijital platformlardan her şeye ulaşmak mümkün. Benim takip ettiğim bir dizi yok, nedense zaman bulamıyorum, bence zamanımı buna kullanmak istemiyorum.
Hayatınızda unutamadığınız anılarınız nelerdir?
Çocukluğum ve çocukluğum. Gerisi mücadele, çalışma, var olma, yaratma..
Arada annelik, kaçırılan zamanlar ve yakaladığım mutluluklar..