İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi kapsamında konuşan Ekonomiden Sorumlu Eski Devlet Bakanı Prof. Dr. Işın Çelebi, Türkiye’nin 6 Şubat deprem sürecini “çürümüşlük” olarak nitelendirerek, Türkiye’nin AB’ye tam üyelik yolunda kararlılıkla yürümesi gerektiğini söyledi.
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin ilk gün oturumları kapsamında Ekonomiden Sorumlu Eski Devlet Bakanı ve iktisatçı Prof. Dr. Işın Çelebi, Türkiye’nin 6 Şubat depremlerinin ardından uyguladığı politikalardan söz etti. Günümüz Türkiyesi’ni 100 yıl öncesindeki ülkenin durumuna benzeten Işın Çelebi, “Bu kongrenin 1923’teki İktisat Kongresi’yle benzerliği beni çok etkiledi. Atatürk yola çıktığında memlekette her şey harap olmuştu. Bugün de 6 Şubat’tan sonra Türkiye çok ağır bir yıkım yaşandı. Atatürk 1923’ten sonra cumhuriyetin ilanını gerçekleştiriyor. Bugün de Tunç Soyer’in başkanlığında düzenlenen bu İktisat Kongresi, 2023 sonrası Türkiyesi’nin iktisat politikalarını, doğaya ve sürdürülebilir kalkınmaya sahip çıkan yeni bir başlangıcı bize işaret etti” dedi.
“Hızlı karar alma anlayışının gelmesi gerekiyor”
Depremdeki çöküntünün bize sistemdeki çürümüşlüğü gösterdiğini söyleyen Çelebi, “Bugün 6 Şubat’ta yaşadığımız çürümüşlüğün değerlendirmesini yapacağız. Şu an Türkiye’nin acil olarak deprem bölgesi için 40 milyar dolar kaynak yaratıp bu parayı kullanması gerekiyor. Ama görüyoruz ki bu paranın nereden bulunacağı bilinemiyor. Bütçe bittiyse ek bütçeyle bu ihtiyaçlar karşılanabilir. Bizim neden iktisat politikalarına ihtiyacımız var? Yeni iktisat politikasında hızlı karar alma ve hızlı uygulama anlayışının gelişmesi gerekiyor. Türkiye’nin artık çağ dışı iktisat politikasını bir kenara bırakıp enflasyona karşı para politikaları uygulamalarını disiplin içinde yürütmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
İnsan Hakları Bakanlığı kurulmalı
Türkiye’nin mutlaka insan hakları ve eşitliği bakanlığı kurmak zorunda olduğunu söyleyen Çelebi, sözlerine şöyle devam etti: “İnsan hakları ve eşitlik konusu en önemli meselelerinden birisi. Türkiye Avrupa Birliği tam üyelik yolunda kararlı biçimde yürümek zorunda. Bunun için insan hakları ve demokrasinin kurallarını yerine getirmeli ve uluslararası hukuka uygun hareket etmeli. Sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde 17 ana başlık var. Türkiye’nin bunu başta tarımda verimi sağlamak üzere, kentlerden kırsal alana göçü teşvik edecek şekilde uygulaması lazım. Bunun yolu özgür insan ve özgür düşünceden geçiyor. Bunun yolu Türkiye’de demokrasiyi yeniden inşa etmekten geçiyor. Hukuku ve adaleti yeniden sağlamaktan geçiyor.”