Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi’nin İran’daki özgürlük mücadelesiyle dayanışmak için gerçekleştirdiği “İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş” programı devam ediyor. İranlı yönetmen, sanatçı, yazar ve oyuncu Mania Akbari, 3-4 Haziran’da Sinematek/Sinema Evi’nin konuğu olacak.
İran’da Mahsa Amini’nin ‘başörtüsünü düzgün bağlamadığı’ gerekçesiyle polis tarafından öldürülmesinin ardından başlayan protestoların yankıları sürüyor. Pek çok ülkeden kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, İran halkının direnişine destek vermeye devam ediyor. Son olarak İranlı kadınların eylemlerine bir destek de sanat yoluyla Kadıköy’den geldi. Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi, İran’daki özgürlük mücadelesi ile dayanışma göstermek amacıyla “İranlı Kadınlar Konuşuyor” başlığı altında bir film seçkisine ve “Buradayız Ayaktayız” adlı sergiye ev sahipliği yapıyor. Sergide İran’daki İslam Devrimi’nin ardından Tahran’da gerçekleşen büyük kadın yürüyüşünden ve dünyanın farklı yerlerindeki direniş gösterilerinden fotoğraflar ve resimler yer alıyor. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali kapsamında hazırlanan ve İran kadın hareketine içeriden bir bakış sunan “İranlı Kadınlar Konuşuyor” adlı seçki ise 4 uzun metraj belgesel ve 6 kısa metraj filmden oluşuyor.
İranlı Yönetmen Mania Akbari, 3-4 Haziran’da Kadıköy’de
Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi, İranlı Kadınlar Konuşuyor: Tarih, Sanat, Direniş programı kapsamında bu hafta İranlı yönetmen, sanatçı, yazar ve oyuncu Mania Akbari’yi konuk edecek. Mania Akbari, 3 Haziran Cumartesi günü saat 18.30’da yönetmenliğini yaptığı “Ne Cüretle Bunu İstersin” filminin gösterimine katılacak ve ardından izleyicilerin sorularını yanıtlayacak. Akbari, 4 Haziran Pazar günü saat 13.45’te ise yine Kadıköy Belediyesi Sinematek/Sinema Evi’nde İran’daki kurtuluş hareketini ateşleyen feminist direnişin konu alındığı Bedenin Ötesi başlığıyla gerçekleştirilecek bir söyleşide konuşma yapacak. Akbari, Amsterdam Uluslararası Belgesel Film Festivali’nin (IDFA) de aralarında olduğu birçok saygın festivalde gösterilen “Ne Cüretle Bunu İstersin” adlı son filminde, İran sinema tarihinden klipler üzerinden kadına yönelik sömürüyü ve nesnelleştirmeyi gözler önüne seriyor.