Bilinmeyen bir yerde…
Bilinmeyen bir zamanda…
Bir varmış, bir yokmuş misali…
Ağızdan ağıza anlatılan…
Aldatanın genelde “tamamen gerçek dışı” diye inkar ettiği…
Aldatılanın “bir rüya olsa keşke” deyip üzüldüğü…
İhanete uğrayanın bir sonra ki aşka tedbirli bir dev olarak girdiği…
İhanet edenin olağandışı bir yaratığa dönüştüğü…
Her ihanet bir masaldır…
Çoğunlukla mutlu sonla biter ya masallar…
Çünkü gerçek dışı olayları anlatan hayal ürünüdür onlar…
Tıpkı ihanet edenin söylediği gerçek dışı yalanlar gibi…
Sevenin gözü kör inandığı…
Kalmak için mutsuzken bile, hayalindeki
mutlu sona sığındığı…
Her ihanet bir masaldır…
Sonra; Masal dinleyen insanın;
Hayal gücü artar, dikkati, hafızası gelişir, merakı artar ve bolca soru sorar, empati yapma becerisi güçlenir…
İhanet masalının sonunda da gökten üç elma düşer…
Kimin ne isteği varsa hepsi onun başına…
Her ihanet bir masaldır…
Ve her ihanet güçlendirir insanı…
Öldürmeyen her darbenin güçlendirdiği gibi…
Mutlu sonla bitmese de vardır bir öğretisi…
Mutlu haftalar