Temmuz ayında tekrar siz değerli okurlarım ile buluşmak ilaç gibi. Öncelikle Kurban Bayramınızı kutlarım. Sizlere bayram tadında güzel şeyler yazmak istediğim için kendi kendime bu ayki yazımda bayram sansürü uyguladım.
Sıcak günler geldi nihayet… Sımsıcak, çok mutlu bir bayram geçirmek dileği ile inşallah!
Ah o eski bayramlar diye anlatırdı rahmetli anneannem şimdi torunu olarak ben aynı şekilde ah çekiyorum ve bayramların tadı damağımızda kaldı diyorum. Hayat yaşanarak öğreniliyor. Kurban bayramı ve dini bayram günlerimizde sabahları çok erken kalkıyor babamı ve ağabeylerimi seccadeleri ellerinde bayram namazını kılmaları için annem ile uğurluyor ve tüm hafta boyunca köşe bucak temizlenmiş mis gibi kokan evimizde eksiklikleri gözden geçiriyor ve mutfakta hazırlıklarımızı yapıyorduk. Babam ve ağabeylerim camiden dönünce kurban kesim koşuşturmaması başlıyor ve ardından tepsilerde gelen kurban etleri ihtiyacı olanlara dağıtıma hazırlanıyor ve annem kahvaltımıza enfes kuzu kavurmayı hazırlıyordu. Ve şükran dualarımız ile başlayan neşeli bayram kahvaltımız enfes kaymaklı ev baklavası ile sona eriyordu. Ve bulaşık sofrayı toplama görevi benim olduğu için hamarat bir şekilde hijyene dikkat ederek yağlı bulaşığı bitiriyor ve akşamdan başucuma koyduğum yeni elbise ve ayakkabılarımı yani bayramlıklarımı giymeye koşturuyorum. Yeni bayramlıklarım ile anneme, babama ve ağabeylerime kolonya çikolata ikram ediyor ve ardından ağabeylerimin arkasında el öpme sırama geçiyorum. Babam her zaman bana daha fazla bayram harçlığı verirdi. Ağabeylerime karşı kız çocuğu olarak çok mutlu oluyordum. Annemin hazırladığı birbirinden güzel mendillerin arasında kâğıt ya da madeni paraları el öperken neşe ile almak ne kadar güzeldi. Şu an yazarken ne güzel günlermiş diyerek iç çekiyorum… Adeta o günlere geri dönmüş oldum. Güzel anılar biriktirmek ne kadar değerli şu an yaşamımda ki tüm zorlukları o güzel anılarım ile kolayca göğüsleyebiliyorum.
Bitmeyen Pandemi, Bitmeyen Savaşlar, Ekonomilerde krizler ve İklim krizi
Salgın bitti diye sevindik ama yine artışa geçtiğini duymak çok üzücü neyse ki artık ölümcül riski yok. Ve maskelerimizi takarak hijyene ve sosyal mesafeye dikkat ederek korunmaya devam…
Rusya Ukrayna savaşının Şubat ayından bugüne 5 aydır sürüyor olması barışın hala gerçekleşmemesi bir kez daha bayram sevincimizi kursağımızda bıraktı. Barış için çabalara ve dualara devam…
Tüm dünyada ekonomilerde krizlere devam ekonomiler resesyona girerken enflasyon yine tüm dünyada sorun olmaya devam etmekte. Ülkeler önlemler alsalarda çalışanların gelirleri artsa bile satın alma güçleri düşecek. Firmaların yetişmiş elemanlarını elde tutmaları zorlaşacak. Halk hayat pahalılığı ile mücadeleyi sürdürecek. Yatırımcı maalesef önünü göremiyor haklı olarak nakitte kalmayacak ve risk faktörlerindeki artıştan ötürü bir süre yatırımcılar riski almayacaklar.
Ve biz emekliler için durum maalesef çok, çok üzücü oldu. Şahsen beni çok rencide etti sen sabahın körü kar deme kış deme çalış çabala, ülkene birey olarak yaptığın tüm katma değerler sıfırlansın. Hayata yeni başlayan biri ile terazinin aynı kefesine konmak çok acı geliyor. Asgari ücretin altında kalan maaşlarımız ile raflarda kontrolden çıkmış artan fiyat etiketlerine ve faturalara yetişmeye çalışmakta mümkün değil ve yetişemeyeceğiz.
Ve bugün hem Cuma hem Arife günü sabah, sabah kahvaltı sonrası bayram alışverişi için çıktım. Hayret kalabalık yoktu. Tamam, bayram tatili için bir yerlere gidenler olmuş olabilir desem de burada kalanlar marketleri tıka basa doldururlardı eskiden ama maalesef arife günü olmasına rağmen marketler ve alışveriş merkezleri bomboştu. Fiyatlar abartı değil el yakan cinstendi en ucuz eti satan marketten bayram sabahı ananemizi yaşatmak için kavurmalık et ve ciğere ödediğim fiyat bütçemde yıkım yarattı diyebilirim. İçim cız etti. Bu yüksek fiyata et almak 2 çocuklu bir aile bütçesi için kesinlikle uygun değil. Peki, bu çocuklar nasıl sağlıklı beslenecekler? Böylesi insanca ve vatanseverce duyarlılığım ile kaygılarım içinde bayram alışveriş listemi tekrar gözden geçiriyorum. Yumurta alacağım diyerek reyonda yön değiştirdim. O ne her zaman aldığım yumurtanın fiyatı 7 TL birden artmış. Ve ev baklavası ve kaymak alımı ile alışverişimi bitirmiş oldum.
Harcadığım tutar 1500 TL nin üzerinde üstelik o çok istediğim renkli yaz elbisesini maalesef alamadım. Emekliliğim için oysa ne hayaller kurmuştum. Ülkemde kişi başı gelir yükseliyordu. Yurt dışındaki gibi refah emeklilik günleri yaşayacaktım. Bol, bol gezecektim. Kitaplar alıp okuyabilecektim.
Sahilde yürüyerek dönüşe geçtim. Yürürken masmavi denize bakınca stresim azaldı adeta… Ümitsizliğe kapılmamalıyım diyerek kendimi teselli ederek, bardağın dolu tarafından bakarak; çok şükür prensesim sağlıklı ve zoru başardı kariyer planlarını gerçekleştirdi; sağlığım yerinde, evim var ve huzurum yerinde dedim. İnşallah ülkem eski refah günlerine geri döner.
Evet, siz genç okuyucularım için pandemi süreci ekonomideki olumsuz değişimlerin yaşandığı bu süreç çok sancılı geçeceğe benziyor.
Çok çalışmak, üretmek ve başarmak zamanı…
Siz değerli okurlarıma; değerli aileleriniz ve sevdikleriniz ile mutlu bayramlar diliyorum.