Bugün mutlu bir Cumartesi gününe merhaba derken sabah, sabah erkenden sıcak bastırmadan köpeğimi gezdirmeye çıktım. Bir genç karşıma çıktı abla biraz para verebilir misin dedi.
Yanıma cüzdan almadan çıkmıştım.
Zaten bu salgın günlerinde artık yanımda hiç para taşımaz oldum.
Şaşkın, şaşkın hayırdır diyebildim.
Kimsesiz Çocukların evinde kalıyormuş.
Bu sabah canı kahvaltı istemiş.
Markete uğrayıp kahvaltılık peynir vb alıp sahilde kahvaltı edecekmiş. Yanımda hiç para olmadığını üzülerek söyledim. Ve gerçekten de çok üzüldüm anne yüreğim ile hemen eve geri döndüm cüzdanımı aldım ve köpeğimi eve bıraktım doğru çocuğun işaret ettiği markete girdim inşallah çocuğu bulurum ümidi ile ama maalesef sanırım parası olmadığı için markete uğramadı.
Bugün iyilik yapma şansımı elimde olmaksızın kaçırdım.
Ve marketten üzgün çıktım sahile yürüdüm. Oralarda da yoktu…
Üzgün, üzgün eve dönerken yeni bir proje uygulamaya koymayı planladım.
Her ay bir gün kimsesiz çocuklar için kahvaltı günü etkinliği düzenlemek. Sosyal medyada arkadaşlarım ile bir araya gelerek “ Her aya bir iyilik yap! “ kampanyası düzenleyebilirim. Evet, bu sıcak Ağustos ayına böylesi yüreğimi ısıtacak planlar ile girdim.
Hayatımız hepimiz için çok zorlaşıyor.
Sosyalleşme ve arkadaşlarımızı ziyaret etme şansımız eskisi gibi maalesef yok. Huzurevi ziyaretlerimi salgın sürecince sadece çevrimiçi olarak gerçekleştirebildim.
İletişimin en kolaylaştığı anlarda tüm dünya iletişim özürlü oluverdik adeta. Artık komşu ziyaretlerimizi akraba ziyaretlerimizi açık havada çay kahve içimi merhabalar ile kısıtlı bir süreye sığdırmaya çalışıyoruz.
Cesur yürekler turlara katılıyor ve seyahatler gerçekleştiriyorlar. Ben her zaman cesur davranışlarım ile tanınmama rağmen bu salgın sürecinde topluma akrabalarıma arkadaşlarıma komşularıma saygı adına bir adım geri duruş sergilemekteyim.
Çünkü bu salgının şakası olmadığını her gün aldığım bulaşıcılığını koruduğunu dostlarımın hastalığa yakalandığı haberleri ile anladığım için maske takmaya devam, sosyal mesafeye uymaya devam, kalabalıktan mümkün olduğunca uzak durmaya özen göstermeye devam diyorum.
Peki, daha ne kadar bu süreç devam edecek?
Bu yaşıma dek salgın hastalıklar hakkında duyduğum öğrendiğim ne varsa hepsi hikâye oldu adeta. Bu salgına neden olan virüsün hala etkisini sürdürmeye devam etmekte olması ve kontrol altına alınamaması çok ilginç. İnşallah 2023 yılında tüm dünya salgınsız ve krizlerin olmadığı günlere kavuşuruz.
Savaşların bittiği, mültecilerin vatanlarına döndüğü, salgınların sona erdiği, bereketli sağlıklı huzurlu günlere kavuşmak dileği ile siz değerli okuyucularıma yaz mevsiminin son günlerini geçirdiğimiz şu sıcak Ağustos ayında her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum.
Eylül ayında yeni yazım ile sizlerle buluşmak dileği ile…
Şimdilik hoşçakalın!