Nihayet nazlı, nazlı yaz mevsimi geldi. Temmuz ayı da bitti bitecek sıcacık Ağustos ayında kahramanım farklı bir eğitim dalından çok farklı bir eğitim dalına geçişi başarıyla gerçekleştirmiş Sevgili Gonca Güneş.
Değerli okurlarım gelin kahramanım Gonca Güneş’in öyküsünü kendisinden dinleyelim.
Genç yaşta Almanya’da üniversitenin son yıllarında sağlık sorunları yaşıyordum. Kalp krizi geçirdiğimi düşünerek kaygılanmıştım. Daha sonra panikatak teşhisi kondu ve altı ay kadar tedavi gördüm. Ancak sağlığımda kötü yönde bir gelişme oldu ve bazı tetkiklerden sonra safra kesemde taş olduğu, acilen alınması gerektiği söylendi. Ameliyattan sonra oldukça rahatladım ve eski hayatıma devam edebileceğim söylendi. Ancak ameliyatın üzerinden on yıl kadar süre geçtikten sonra tekrar sağlık sorunları yaşamaya başladım. Bu sefer semptomlar daha ziyade bağırsaklarla ilgiliydi ve oldukça sıkıntı veriyordu.
Bu sağlık sorunum ile alternatif ve konvansiyonel tıp yolculuğuna çıktım desem yeridir. Biorezonans, kayropraktik, intolerans testleri vb. denedim fakat hiçbirinden fayda görmedim. Sonra araştırmaya başladım ve glüteni bıraktım. Semptomlarımın büyük bir kısmı kayboldu. Çölyak olma korkusuyla ünlü bir profesörün kapısında aldım soluğu. Daha önce kolonoskopi yapılmıştı. Bunu söyleyince doktor Çölyak olamayacağımı söyledi ve 15 dakikalık görüşme sonucu İBS teşhisi ve ilaç almayacaksam yapabilecek bir şeyinin olmadığını söylemesi ile sonuçlandı.
O zaman Çölyak’ın ince bağırsaktan teşhis edildiğini bilmiyordum ve dediklerini kabul ettim. İlaç kullanmak istemediğim için de kendi sağlığım için neler yapabileceğime odaklandım. Glutensiz beslenmeden başlayarak adım adım beslenmemi ve yaşam tarzımı şekillendirdim.
Bunu yaparken de bu konulardan gerçekten zevk aldığımı gördüm. Aynı zamanda biraz da bilgilenmiştim ve Çölyak’ın da halen masadan kalkmadığının da bilincine varmıştım.
Önce kısa bir sağlık koçluğu eğitimi aldım ama bilgi açısından daha önce bu konudaki cahilliğimden de utanarak Londra’daki Institute for Optimum Nutrition’da 4 yıllık Beslenme Terapistliği eğitimine niyet ettim. İlk yıl oğlum daha yeni doğmuştu ve bir taraftan da part time çalışıyordum. Ayrıca klinik eğitimi için git geller yapmam gerekti, çok uykusuz geçen sınav dönemlerim oldu ama bir şekilde bitirmeyi başardım. Hatta arkasından Institute for Functional Medicine’den Fonksiyonel Tıp eğitimine başladım. Sevdiğiniz bir işi yapınca gerçekten çalışmış sayılmıyorsunuz, yorulmuyorsunuz, ne kadar da doğruymuş. Haftada altı gün yoğun bir şekilde çalışsam da asla yorgun hissetmiyorum. Sürekli eğitimlere katılıyorum ve bundan keyif alıyorum.
Makine mühendisliği geçmişinden sonra insanlarla birebir çalışmak benim için büyük ve pozitif bir değişiklik oldu diyebilirim.
İnsanların hayatlarına dokunmak, sağlıklarını iyileştirmelerinde rol almak çok farklı bir tatmin duygusu veriyor. Derin bir ilişki ve bağ kuruyorsunuz herkesle.
Ayrıca beslenme ve yaşam değişiklikleri hastalıkla yaşamda kişinin gücü eline almasını sağlıyor ve bunun inanılmaz bir etkisi var.
Herkes kendi sağlığında rol oynamalı, insanlara bunun gücünü göstermeyi, onlarla ilerlemeyi seviyorum.
Bu yönlerimin olduğunu biliyordum ama meslek seçiminde kesinlikle gözetmemiştim.
Meslek seçerken kendinizi iyi tanımak, nelerden keyif aldığınızı bilmek çok önemli. Nelere merakınız olduğunu bulun ve o alanda ilerleyin.
Bu yol sizi en uygun mesleğe zaten götürecektir. Sevdiğiniz, merak duyduğunuz bir işiniz olursa asla yorulmazsınız, her zaman dinç kalırsınız.
İşyerinde tatmin olmak gerçekten sağlığınız için de önemli, bunu da unutmayın.
Eğer işinizde tatmin olmadığınızı hissediyorsanız da değiştirmekten ve yeni alanlara atılmaktan çekinmeyin.
Yeniden başlamak mümkün ve her yaşta değişim yapılabiliyor.
Karşılaştığımız zorluklar o anda bize böyle hissettirse de üzerinden zaman geçtiğinde aslında gitmemiz gereken yönde ilerlemez için yolumuza çıkan engeller olduğunu anlıyoruz.
İster finansal, ister psikolojik ya da fiziksel olsun tüm zorlukların geçici olduğunu, er ya da geç hafifleyeceğini bilin ve bunu bilmenin hafifliğiyle yol alın.
Ben sevgili Gonca Güneş’in öyküsünü farklı bir boyutundan sizlere aktarmak istiyorum.
Yüksek öğrenimine Makine mühendisliği ile başlamış olması. Bazen kendimiz ve geleceğimiz hakkında yanlış kararlar verebiliyoruz.
Gonca Güneş’in yaşanmış öyküsü yanlış kararlarımızın faydası varmış dedirtiyor. Doğru kararlar vermemizi yanlış kararlarımıza borçlu olduğumuzu öğretiyor.
Gonca Güneş’in, şu an severek yaptığı kariyeri beslenme terapistliğinde oldukça başarılı olmasının nedeni; mesleğini sevmesi ve kafasında acabaların olmadığı bir gelecek şekillendirmesini gerçekleştirmesi.
Araştırmacı kişiliği ile bilimsel destek alarak, eğitimlere katılarak; sevdiği konuda uzmanlaşmayı başarmış.
Gonca Güneş, siz değerli bayan okurlarıma yaşantımızın her anında hayallerimizi gerçekleştirme şansımız olduğunu hatırlatıyor.
Özellikle kariyerini yeni belirleyecek genç bayan okurlarım için çok önemli bir deneyim paylaşımı bunu bir yere muhakkak not alın.
” Meslek seçerken kendinizi iyi tanımak, nelerden keyif aldığınızı bilmek çok önemli. Nelere merakınız olduğunu bulun ve o alanda ilerleyin.”
Hayatta mazeretler yaratmak, kabullenmek yerine her an her şeye yeniden başlayabiliriz diyor siz değerli okurlarıma değerli aileleriniz ile çok sağlıklı, çok mutlu ve bereketli bayram diliyorum.
Güzel anılarla geçen bayram tatiliniz olsun.
Ağustos ayında görüşmek dileğiyle. Hepinize sevgiler.
NOT: Şayet irtibat kurup detaylı bilgi almak isterseniz; Gonca Güneş, Beslenme Terapisti, Cep Tel. 05339653241, E-mail : goncagunes@beslenmeveyasam.com