Bu hafta ki yazımda sizlere bir aldatılma ve aldatma hikâyesinden bahsedeceğim…
Aldatılmak her insan için bir travma… Karakter yapılarımıza göre bu iğrenç duruma verdiğimiz reaksiyonlar başka başka olsada “Ohhhh ne güzel aldatıldım mis gibi!” diyenimiz yoktur herhalde…
Siz aldatıldığınızı öğrenseniz nasıl tepki verirsiniz ya da verdiniz?
Yıllar önce sevgilisinin onu aldattığından şüphelenen bir kız arkadaşım, hafiye gibi düştü sevgilisinin peşine…
Kadının içine kurt düştüyse bir kere, takipte her yol mübah o saatten sonra…
Tabii; Eğer gördükleri karşısında gitmeyi becerebilecekse kadın!
Gidemezse bir sonraki aldatma göstere göstere olacak çünkü hazırlıklı olun…
Kadın aldatıldığını hissederse neler mi yapar?
Telefona takip programı kurmalar, mail şifresini alıp OGS geçiş noktalarına bakmalar, gece uyurken sosyal medyasını karıştırmalar, mesajları okumalar, gelen giden aramalar, evden full enerji çıkıldıysa peşine düşmeler, adamın evinin önünde uzun nöbetler, giren çıkan tahlili yapmalar…
Yani kısacası “aaaa ne ayıp şey”
dediğimiz her şey….
“Şüpheyle sevginin savaştığı günler.”
Ve evet yakalamış arkadaşım…
Hem de ne yakalamak…
Arkadaşımın bir kız arkadaşı var, sevgilisinin onu aldattığından şüphe duyan, hatta emin olan daha öncede defalarca yakalamış adamı çünkü…
Adam Gayrettepe’ye iş toplantısına gidiyorum diye çıkıyor evden, kız kurduğu takip programı ile Bebek’te bir otele girdiğinin ispatı ile yakalıyor adamı…
Akşam ona yemeğe gelecek olan sevgilisine patates salatası yaparken, elindeki bıçakla patatesleri değil sevgilisini kestiğini gördüm diyor benim kız arkadaşım anlatırken…
tabi ki mecazi olarak söylüyorum
Ama; Öyle üzgün, öyle bitkin, öyle mutsuz görünüyor ki kızı..
sadece “bu kaçıncı yalan, aldatıyor beni” diyormuş takılmış plak gibi ve sicim gibi akıyormuş yaşlar gözünden kızın…
Psikolojik olarak böyle dağılmasına müsade etmemeliyim diye düşünüyor benim arkadaşım…
Sevgilisine o kadar aşıktı ki!
Ağlayacak, zırlayacak, sadece kendini üzecek ve adamdan yine gidemeyecekti çünkü diyor…
Her aldatmasına kendini rahatlatacak bir sebep bulup, yakalayıp, yakalayıp kendini kahredip, ama iyi adam deyip yine oturuyormuş kız her seferinde…
Sonra benim kız ne mi yapıyor sevgilisine yazıyor kızın…
“Bu sefer baltayı taşa vurdun, takip programından Bebek’e gittiğini anladı, fena yakaladı seni, gelene kadar bu kızın gönlünü ferahlatacak bir yalan bul ve bir daha bu haltı lütfen yeme artık, yeter bu neyin doyumsuzluğu,
yoksa bende sana yardım edemem kimse edemez…” deyip yolluyor mesajı…
Aklımda sadece bir kadının üzülmemesi vardı diyor…
Beraber hayatı paylaştığımız, yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen insanlardı, olayı kaderine bıraksam çok üzüleceğini düşündüm ve koruma iç güdüsüyle müdahale ettim.
Ne kadar doğru yaptım?
Düşünemedim o an diyor…
Siz olsanız ne yapardınız?…
Adam iki saat sonra arayıp
“Sevgilim hadi evde değil dışarda yiyelim ben yaklaştım” diyor kıza…
Benim arladaşımda kızın evinde o an…
“hazırlanın geliyorum yarım saate” diyor, gelince telefonu çaldırıyor ve kızlar aşağı iniyorlar…
Bakınıyorlar adam yok,
“dat dat” korna çalıyor,
“-aaa” diyor kız“-
bu araba kimin?”,
“-sorma aşkım ya” diyor.
“-Benim arabayı Bilmem ne abi aldı, Bebek’e gidecekmiş bende saygıdan kurcalamadım, çapkınlık mevzuları herhalde yine, sapık herif işte, bende kıramadım onun araba ile gittim toplantıya, artık kendi arabamı yarın alacağım.” diyor adam…
Bu Profesyonel senaryo karşısında kız, arkadaşıma arkaya mesaj atıyor, çünkü adam ne derse inanmak istiyor ya zaten…
“-gördün mü kız adamın günahını aldım, ayy Rabbim bin şükür.” diye…
İyi de zaten defalarca yakaladın…
O üzülmedi ya bende mutlu oldum o an, şimdi ki aklım olsa yine aynı şeyi yapar mıydım, sanmıyorum diyor arkadaşım…
Ben olsam, durumu kaderine bırakırdım galiba, çünkü bir kere aldatan, bir daha aldatıyor, bir kere kabül edenin güveni zedeleniyor, sonrası paranoyakça bir inat ve gereksiz düzeltirim ısrarı ile saçmalama, üzüntü…
Asıl rezillikse şu, ilk etapta arkadaşıma;
“Tamam çok sağol, Allah senden razı olsun, ne halt edecektim ben eve gelince gak guk kalacaktım, onu seviyorum, üzülsün istemiyorum, ilişkimizi kurtardın.” diye mesaj atan adam, bu senaryoya öyle inanmış ki, kız restoranda tuvalete gidince,
“yalnız mevzu gerçekten bu, çapkınlık, aldatma falan yok sende panikledin sağol” diyor…
Bu adamın artık nasırlaştığının, kaşarlaştığının bir göstergesidir, yaptığından zerre pişman değildir, kendinde bu hakkı görüyordur…
Ve bu adam mutlaka yine aldatacaktır…
Ve aldatmışta…
Sonra ne mi olmuş?
Kız onu defalarca aldatan sevgilisini, aldatarak almış intikamını.
Hem de adamın en yakın arkadaşı ile.
O en yakın arkadaş kim mi?
Bir kadın üzülmesin diye devreye girip olayın seyrini değiştiren “kız arkadaşımın erkek arkadaşı”…
Arkadaşım, kızın sevgilisini aldattığı adamın kim olduğunu bilmediği günlerde,
“Bende onu aldattım!” itirafında bulunduğu için kız…
“Pişman mısın?” diye sormuş bir gün bi de…
“Sende onu aldattın pişman mısın?”
“-Asla” diye cevap vermiş kız…
Şimdi mi?
Aradan yıllar, yıllar geçmiş…
Birbirini aldatan bu çift Evlenmişler…
Benim kız mı? Aldatıldığını öğrenince, bu çiftle ve erkek arkadaşıyla bir daha görüşmeme tercihini kullanmış…
Peki; Nasıl mı öğrenmiş?
İçine şüphe düşünde o kızdan gördüğü taktiklerle…
Siz siz olun kimsenin hayatına müdahale etmeyin…
İlahi akışa müdahale etmek, sizin akışınızı değiştiriyor…
Arkadaşım çok sağlam bir dersle almış boyunun ölçüsünü zamanında…
Sonrası yeniden yenilenene kadar, herkese karşı kendini koruma duygusu ve güvensizlik…
Aldatılmanın her türlüsü İnsan için travmadır evet…
Kimyası bozulur ve farklı reaksiyonlar gösterir..
Kimi kapıyı sessizce çeker ve kendi yokluğuyla cezalandırıp gider… Kimi oturur gidemez ağlar… Kimi cam çerçeve indirir küfreder… Kimisi geççek diye bekler bekler geçmez… Kimisi kısasa kısas yapar nasıl can yakılır gör hesabı…
Ama; Kınamak istemesemde bu kadarı da fazla diyor insan… Başka adam mı yoktu kardeşim?…
Bir Kadın, Hayatında ki adama
gerçekten güveniyorsa saçmalamaz…
Ama güven bittiyse iki taraf içinde söylüyorum bunu, “saçmalamanın bile bir dozu olmalı” sanki…
Kimsenin canını siz siz olun bencilce, sadece kendini egonuz, keyfiniz ve mutluluğunuz için çatır çatır yakmayın…
Hunharca Aldatmayın, Aldanmayın…
İyi haftalar, haftaya görüşmek üzere…