- Aksaray Valide Sultan Camii: Pertevniyal Valide Sultan’ın en önemli eseridir. Aksaray’da daha önce yanmış olan Kâtip Camii’nin yerine inşa edilen ve Ortaköy Valide Camii büyüklüğünde olması planlanan bu cami, mektep, muvakkithane, sebil ve türbeyle birlikte bir külliye olarak tasarlanır. 7.538 liraya satın alınan arsalar üzerinde Kasım 1869’da gerçekleştirilen büyük bir törenle inşaatına başlanan75 ve yaklaşık iki buçuk senelik bir çalışmanın sonucunda tamamlanan cami, 5 Nisan 1872 (26 Muharrem 1289) tarihinde büyük bir törenle ibadete açılır. Dolmabahçe Sarayı’ndan camie varıncaya kadar yol boyunca asker ve zaptiyelerin sıralandığı ve valide sultan, Şehzade Yusuf İzzeddin Efendi, sultanlar, sadrazam, şeyhülislâm, serasker, mâbeyn müşiri ve diğer davetlilerin katıldığı törende kurbanlar kesilip fakirler sevindirilmiş; başmimar Serkis Bey’le inşaatta emeği geçenlere ihsanlarda bulunulmuş; ayrıca tören yüzünden birkaç saat çalışamadığı için tramvay şirketine de valide sultan tarafından 100 lira bağışlanmıştı.76
Camiin tamamlanmasından bir sene sonra, yine bazı vakıf binalar inşa etmek amacıyla etrafındaki bostan da Pertevniyal’e tahsis edilir.77 Bazı araştırmalarda camiin mimarı olarak İtalyan Pietro Montani ismi verilirse de bu doğru değildir; yapının mimarı Serkis Balyan’dır. Doğu ve Batı mimarî tarzlarının karışımı bir yapı olan cami, yol ve alan çalışmaları ile yapılan üst geçitler yüzünden günümüzde iyice aşağıda kalmış, gömülü bir vaziyettedir. Camiyle birlikte yapılan ve yaklaşık 16 ayda tamamlanan valide sultanın türbesi, muvakkithane, türbedar odaları, kahve ocağı, şadırvan ve diğer bazı binalar toplam 4.558 liraya malolur.78 Cami, mektep, karakolhane ve diğer müştemilâtı içeren binalarla buralarda görev yapacak olan vazifelilerin gider ve maaşları için zengin gelirler tahsis edildiği gibi, bu binalara konulacak eşyalar da vakfiyede ayrıntılı olarak belirlenir; ayrıca külliyede görev yapacak imam, müezzin, türbedar, bekçi gibi görevlilerin ikametleri için evler de inşa edilir.79 Valide sultanın defnedildiği türbe, ilk olarak 1926-29 yılları arasında yapılan tramvay yolu genişletme çalışmaları sırasında biraz geri çekilir; ardından Fransız şehircilik uzmanı Henri Prost’un imar düzenlemeleri esnasında ikinci kez geri çekme işlemi yapılır, 1958’de ise tamamen yıktırılır. Pertevniyal’in nâşı, bir süre Topkapı Sarayı’nda muhafaza edildikten sonra eşi Sultan II. Mahmud’un türbesine, padişahın sandukasının altına gömülürse de daha sonra yeniden yapılan türbesine nakledilir.80 İnşa edildiğinde türbenin giriş kapısının üzerinde olduğu bilinen kitabesinin81 bu süreçler neticesinde kaybolduğu anlaşılıyor; zira bugün giriş kapısının üzerinde herhangi bir kitabe yoktur. Valide sultan, camiin yanında yaptırdığı ve 329’u yazma ve 557’si matbu olmak üzere toplam 886 eser bağışladığı kütüphane, uzun yıllar bu mekânda hizmet verdikten sonra 1945’te Süleymaniye Kütüphanesi’ne nakledilir.82 Pertevniyal’in Fatih Camii kütüphanesine de bir kısmı yazma bir kısmı matbu 33 cilt kitap vakfettiğini83 biliyoruz. Pertevniyal’in külliye bünyesinde eşi II. Mahmud adına inşa ettirdiği Mahmudiye Rüşdiyesi sıbyan ve rüşdiye olmak üzere iki kısımdan oluşmaktaydı. Mektepte görevlendirilen hoca ve vazifeliler ile her iki kısımda görülecek derslerin ayrıntıları vakfiyede belirlenmişti. Mektebin hoca ve talebelerine bayramlarda elbise ve atiyye dağıtılması ve okulda bir görevlinin her gün bir cüz okuyarak ayda bir kere Kur’an’ı hatmetmesi vâkıfın şartlarındandı.84 1911’deki Aksaray yangınında binası yanan okul, faaliyetlerini yine Aksaray’daki başka bir konakta sürdürür. Bugün ön tarafta bulunan ve Pertevniyal Lisesi olarak eğitim veren bina ise Pertevniyal Valide Sultan’ın vakıf gelirleriyle 1930’da inşa edilir.85
- Trabzon Hocapirefendi Medresesi Mescidi: Trabzon’da faaliyet gösteren Hocapirefendi Medresesi içinde bulunan ve bir süre önce medreseyle birlikte yanmış olan mescit ile kütüphanenin yeniden inşası için valide sultana başvuran Pir Mehmed Efendi’ye 10.000 kuruş gönderilerek86 inşa edilen kütüphane ile mescit eksikleriyle birlikte 18 Ocak 1866’da, Ramazan ayı içerisinde ibadete açılır.87
Trabzon Valisi Ali Paşa, bu mescit için şair Hilmi Efendi’nin düştüğü beş beyitlik tarihin bir mermere kazınarak kapısı üzerine konulmasını ve mescidin eksiklerinin yine valide sultan tarafından karşılanmasını istediyse de bundan sonra ne tür bir gelişmenin olduğu belgelerden takip edilemiyor.88
- Çeşmeler: Pertevniyal’in çoğunluğu İstanbul’da olmak üzere ülkenin değişik yerlerinde çeşmeler yaptırdığı görülüyor. Burada zikredilen çeşmeler sadece bizim tespit edebildiklerimiz olup valide sultanın yaptırdıklarının tamamı olmayabilir. Öte yandan varlığı ismen belirlenebilenlerin bir bölümünün de zamanın ve hoyrat ellerin tahribine uğradığı anlaşılıyor.
- Fatih Taşkasap Pertevniyal Kadınefendi Çeşmesi: 13 Ekim 1851 (17 Zilhicce 1267) tarihinde tamamlandığı anlaşılan bu çeşme Taşkasap’ta Sarı Musa Efendi Mescidi sırasındaydı. Kadınefendiliği döneminde yaptırmış olduğu ve oluşturduğu vakfiye ile 7.500 kuruş tahsis ettiği bu çeşme hakkındaki bilgilerimiz şimdilik bundan öteye geçmemektedir.89
- Aksaray Pertevniyal Valide Sultan Çeşmesi: Pertevniyal, Aksaray’da daha sonra Valide Camii’ni inşa ettirdiği Kâtip Camii’nin önünde bir çeşme yaptırır. Esasen kethüdası Hüseyin Bey vasıtasıyla çeşmenin yanında bir de muvakkithane yaptırmak isterse de bu niyetini daha sonra gerçekleştirebilir.90
27 Ekim 1862’de tamamlanan ve şerbetler dağıtılarak halkın hizmetine açılan bu dört yönlü büyük çeşme, daha sonra Valide Camii yaptırıldığı sırada yolu daralttığı gerekçesiyle meydandan kaldırılıp camiin giriş kapısının yanına nakledilir.91
- Eyüp Pertevniyal Kadınefendi Çeşmesi: Pertevniyal’in 1856 yılında Eyüp’te Abdülvedud veya Yavedud Camii sırasında cephesi mermer olmak üzere yaptırttığı bu çeşmenin yedi beyitlik talik kitabesi Eyüplü Hattat Hâfız Mehmed Efendi’ye aittir.92 Yine bu çeşmenin arka sokağında Pertevniyal’in yaptırttığı küçük çeşmenin 17 Mayıs 1908’de onarıldığı93 bilinmektedir.
- Aksaray Pertevniyal Valide Sultan Çeşmesi: Aksaray Valide Sultan Camii avlu kapısının solunda Pertevniyal tarafından 1867’de inşa ettirilen ve daha sonra çukurda kalıp önü duvarla kaplanan bu çeşmeye Saffet’in düştüğü tarih Sersikkegen Abdülfettah Efendi tarafından yazılmıştı.94
- Pertevniyal Valide Çeşmesi: Vakıf Gureba Hastahanesi’ne inen yolun sağ başında bulunan bu çeşme de II. Abdülhamid döneminde, Nisan 1907’de tamir görmüştü.95
- Pertevniyal Valide Sultan Meydan Çeşmesi: Karagümrük’teki bu çeşmenin yapılış tarihi bilinmemektedir.96
- Şebinkarahisar Valide Sultan Çeşmeleri: Valide sultan İstanbul’un dışında, Tarsus’ta ve Şebinkarahisar’da da çeşmeler yaptırttı. 1865’te Şebinkarahisar’da, birisi Suboyu (Bige) Köyü ve ikisi de Karaköy yolu üzerinde olmak üzere yaptırttığı üç çeşmeden Karaköy yolu üzerinde bulunan ikisinin kitabesi bugün mevcut değildir.97
- Nisa (Kadın) Hastahanesi İnşa Teşebbüsü: Pertevniyal, Gureba Hastahanesi’nin arka tarafında bulunan ve emlâk-i hümayuna ait olan Atik Baruthane isimli yerde kadınlara mahsus bir hastahane yaptırmak arzusunda olduğu için padişahın 14 Ekim 1863 (1 Cemaziyelevvel 1280) tarihli bir iradesiyle bu arazi kendisine tahsis edilir;98 ancak bu konuyla ilgili bilgilerimiz şimdilik bu tahsisin ötesine geçmemektedir.
- Medine Dârüzziyafe’de Hastahane İnşa Girişimi: Yukarıda kendisine tahsis edildiği belirtilen Dârüzziyafe’deki arsa üzerinde garip ve fakirler için 100 yataklı bir hastahane, hamam, karakol, karantina ve mutfak yaptırmak isteyen Pertevniyal,99 bir yandan inşaata nezaret etmek üzere eski Rusumat Meclisi başkanı Şevket Bey’i görevlendirirken100 bir yandan da inşaat için gerekli olan usta,
işçi ve malzemeleri İdare-i Aziziyye’nin bir vapuruyla bölgeye göndertir.101 Burada mevcut surun yıktırılarak yeniden yaptırılmasına ve büyük bir ziyafetle hastahane ile müştemilâtı binalarının temellerinin atılıp pek çok masraf yapılmasına102 rağmen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’nın yarattığı siyasi ve iktisadî kriz yüzünden inşaata ara verilir.103 Pertevniyal’in vefatından sonra arsanın ve hastahane için gönderilen eşyaların satılıp bedelinin vakfa gelir olmak üzere İstanbul’a intikal ettirilmesi Medine’deki yetkililerden istenirse de mahalli yöneticiler, arsanın Harem-i Şerif için gerekli olduğunu belirterek bedelinin padişah tarafından ödenip arsaların yine Harem-i Şerif ’e bırakılması önerisini getirirler.104 Belgelerin tanıklığı buraya kadar olduğu için sorunun ne şekilde sonuçlandığını bilemiyoruz.
- Sarıyer Sıbyan Mektebi: O dönemde köy olan Sarıyer’de gidebilecekleri bir mektepleri olmayan yöre çocuklarının camiin müezzin mahfilinde ders görmeleri cami cemaatini rahatsız ettiği için ahali Ortaçeşme Caddesi üzerindeki boş bir arsayı mektep inşa etmesi için ücretsiz tahsis edebileceklerini belirterek Pertevniyal Valide Sultan’a başvurur. Yapılan araştırma sonucunda sözkonusu arsanın bir kısmının Şeyhülislâm Çelebi Müfti Mehmed Efendi Evkafı’na ait olduğunun ortaya çıkması üzerine vakfa senede 50 kuruş kira ödenerek mektebin yapılması kararlaştırılır. 105 Pertevniyal, okulun inşasının tamamlanmasının ardından düzenlediği 12 Mayıs 1868 tarihli vakfiye ile her yıl mübarek gecelerde okulun öğrencileriyle hocalarına dağıtılmak üzere vakıf gelirlerinden bir pay ayırır.106
- Tersane’de Taş Tezgâhı İnşası: Pertevniyal Valide Sultan, 1864 yılında masraflarını üstlenerek Tersane’de taş tezgâh adı verilen üstü kapalı bir gemi inşa havuzu yaptırır.107 Feth-i İslâm adlı ilk Osmanlı zırhlısının bu tezgâhta inşa edilmiş olması,108 orduyu güçlendirmek için yapmış olduğu bu hayırlı işi daha da anlamlı kılar.
- Yaptırdığı Tamirler: Pertevniyal’in özel ilgi gösterdiği yerlerden birisi de Beşiktaş’taki Yahya Efendi Dergâhı’ydı. Mevlânakapı’daki Ebubekir Çelebi ile Beşiktaş’taki Yahya Efendi türbelerini tamir ettirten109 ve Yahya Efendi türbesindeki camiye iki cilt Kur’an ile en sağlam hadis kitaplarından birisi olan Sahih-i Buhari’yi bağışlayarak Regaib, Mirac, Berat, Kadir ve Kurban Bayramı gecelerinde
Kur’an ve Buhari-i Şerif okunması ve Ramazanda fukara ve dervişlere Ramazaniyeler dağıtılması için vakıf gelirlerinden pay ayıran Pertevniyal,110 ayrıca iki gümüş şamdan, iki gümüş tabla ile üç kollu bir gümüş buhurdanı da türbeye vakfeder.111 Pertevniyal, İslâm dini açısından pek çok kutsal mekânın bulunduğu Tarsus’ta da hayır eserleri yaptırtır. Şöyle ki, Eskisaray isimli yerden Tarsus kasabasına su taşıyan yolların bozulup halkın su sıkıntısı çekmesi üzerine Tarsus Müftüsü Ahmed Hilmi Efendi aracılığıyla su yollarını tamir ettirterek onarımları için her yıl vakıf gelirlerinden bir pay ayırmanın yanında, geliri olmayan Ashab-ı Kehf ’te bulunan zaviyenin zaviyedarlığı için aylık 300 kuruş tahsis eder; karşılığında zaviyedarın senede iki kere hatim indirmesini şart koşar.112 1874 yılında ise Ashab-ı Kehf ’de bir cami ile ziyaretçilerin kalması için odalar ve bölgede bazı çeşmeler yaptırtır; yine burada bulunan ve bir süreden beri harabeye dönmüş olan Hz. Şit, Hz. Lokman ve Bilâl-i Habeşî’nin makam ve türbelerini yenilemek amacıyla müftü Ahmed Hilmi Efendi’ye 500 lira gönderir.113 Şûra-yı Devlet Reisi Kâmil Paşa’nın tarih düştüğü bu önemli karar114 kuvveden fiile geçirilerek türbeler onarılıp yenilenir.115
İstanbul Yayla’da bulunan ve uzun süreden beri onarım görmediği için namaz kılınamaz derecede tahrip olmuş olan Aydın Kethüda Camii’ni tamir ettirir;116 yine Kanuni Sultan Süleyman’ın vezirlerinden Mehmed Paşa’nın Medine’de yaptırmış olduğu Gureba Hastahanesi’ni onartmanın yanında hastahaneye bir de eczahane ekler.117 Tamir ettirdiği binalardan birisi de İstanbul’da Kırkçeşme’deki Sekbanbaşı İbrahim Ağa Camii’ydi. Pertevniyal, daha önce yanmış olan bu camii yeniden inşa ettirip vakfiyesine yaptırdığı eklerle her yıl Kadir gecesi burada bir hatim indirilmesini, Pazar günleri cemaate vaaz verilip Kur’an ve müezzinlerin her gün beş vakit namaz öncesinde Fatiha suresini okumalarını şart koşar.118 Yine Karagümrük’te Ermeni Kilisesi sırasındaki çeşmeyi onartıp suyunu bağlatır.119 9. Perakende Yardımlar: Pertevniyal Valide Sultan, yaptırdığı hayır eserleri ve onarımların yanında günlük hayatta zor durumda kalmış insanların sıkıntılarına da mümkün mertebe çozüm bulmaya gayret ederdi. Bu tür yardımlarından birisi, zaman zaman diğer valide sultanların da yaptığı gibi, borcundan dolayı hapsedilen insanların borçlarını ödeyip onları hapisten kurtarmaktı. Nitekim 1867’de bu durumdaki tutukluları hapisten kurtarmak amacıyla Zaptiye Müşirliği’ne 100 lira gönderdiğini; 120 yine 1875’te Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi 89 kişinin 1.000 lira tutan borçlarını ödeyip tahliyelerini sağladığını görüyoruz.121
Bu gibi yardımları sadece düşkün ve fakir kimselere değil, zaman zaman içinde bulunduğu krizi hafifletebilmek adına devlet maliyesi için de yapardı; nitekim 1866’da hükümetin para sıkıntısı yüzünden Ağustos maaşlarını ödeyemediğini görünce aylık tahsisatı olan 5.000 lirayı hazineye bağışlar.122 Valide sultan, 1862 Haziranı başlarında zuhur eden Küçükmustafapaşa Yangını’nda zarar görenler için 50.000 kuruş;123 5 Eylül 1865’te çıkan ve hızla yayılarak yaklaşık 7-8.000 ev ile 14 cami ve mescidi kül eden büyük Hocapaşa Yangını’nda124 felâketzedeler için 1.500;125 yine 1873-75 tarihleri arasında orta Anadolu’da yaşanan ve kitlesel ölümlere neden olan kuraklık ve kıtlıktan zarar görenler için başlatılan yardım kampanyasına da 300 lira bağışlar;126 ayrıca, Kırım’dan getirttiği çift sürmekte kullanılan öküzleri de felâketzedelere dağıttırır.127
Yardımlarından, daha sonra oğlunu tahttan indirecek ekibin içerisinde önemli bir rol üstlenen Hüseyin Avni Paşa bile yararlanır; 10 Aralık 1875’te Süleymaniye’deki konağı yanan Hüseyin Avni Paşa’nın ailesine128 ve yine Şehzadebaşı Selimpaşa Yokuşu’nda bulunan konağının harem dairesi yanan Sadrazam Şirvanizade Rüşdi Paşa’yla ailesine de yardımlarda bulunur.129 Kuzguncuk’ta çıkan yangında zarar gören halka ve fakirlere dağıtılmak üzere toplam 200 lira göndertir.130 Dinî konularda hassas bir insan olup haftanın belirli günlerinde İstanbul’un değişik camilerinin imamlarını ve âlimleri dairesine getirterek maiyetindekilere vaazlar verdirtirdi.131 yine bu hassasiyetin bir tezahürü olarak önce Mescid-i Aksa’ya ve daha sonra da o sırada onarılmakta olan Kudüs’teki Kubbetü’s-Sahra veya diğer adıyla Sahratullah için Paris’ten 5.200 franka 72 fanuslu birer billur avize sipariş eder. Paris Sefiri Ali Paşa’nın 50 sandığa yükletip İstanbul’a intikal ettirdiği avizeler, gümrükten alındıktan ve kurdurulup denendikten sonra Kudüs’e gönderilir.132 Yine, altınla işlenmiş bir örtüye sardırdığı ve altın ile gümüşten yapılma kıymetli bir mahfazanın içerisine koydurduğu sakal-ı şerifi Kaşgar müslümanlarına133 ve bir diğerini de Bağdat’taki Abdülkadir Geylâni’nin türbesine hediye eder.134 İki adet altın şamdanla bir gümüş tepsi yaptırtarak Topkapı Sarayı’ndaki Hırka-i Saadet Dairesi’ne koyduran135 ve Eyüp Sultan türbesindeki sancak-ı şerifin oturtulduğu gümüş iskemleyi yenileyen Pertevniyal,136 Ravza-i Mutahhara’ya konulmak üzere de büyükçe bir saat göndertir.137 Eşi II. Mahmud’un türbesi için bir adet halis gümüş sakal-ı şerif iskemlesi, oğlu Sultan Abdülaziz’in sandukası etrafına dizilmek üzere dört gümüş şamdan ve sandukası üzerine örtülmesi için de kâşmirî beyaz şal, iki mor atlas seccade, altın kamçılı beşyüzlük tesbih ile içinde od ağacı bulunan küçük bir çekmece;138 Medine’deki Hz. Peygamber’in babası Abdullah ile Malikî mezhebinin kurucusu İmam Malik’in türbelerine de göğez atlas üzerine sarı sırma işlenmiş birer puşide vakfeder.139
Pertevniyal, İstanbul’un değişik yerlerindeki tekkelere, tekkelerin şeyhlerine ve türbedarlara da zaman zaman ciddi yardımlarda bulunurdu.140 Gelişigüzel değil, yıllık ve rutin bir şekilde yapılan bu yardımlar, genellikle 1 liralık nakit ve 8,5 ilâ 19,5 kg (5 ilâ 15 kıyye) arasında değişen zeytinyağı şeklinde olurdu.141 Bunun dışında yine İstanbul’un muhtelif yerlerinde bulunan mekteplerin öğretmen ve öğrencilerine verilmek üzere ayrı ayrı paralar gönderir;142 ayrıca aynî yardımlarda da bulunurdu. Meselâ Medine’deki gelinlik fakir kızlara dağıtılmak üzere tuğra işlemeli sorguçtan, elmas iğneye, yaldızlı gümüş kemere, gömleğe, entariye, bileziğe varıncaya kadar toplam 34 kalem eşyayı bağışladığı gibi,143 buradaki bazı ulemaya da nakdi yardım yapar,144 Mescid-i Haram’daki Makamat-ı Erbaa’ya koydurduğu 8 adet pirinç şamdan için gerekli olan mumları veya bedellerini İstanbul’dan göndertirdi.145
Yine gümüşten yapılmış iki buhurdan ile iki gülâbdanı İmam Hüseyin’in türbesine hediye ettiğini görüyoruz.146 Pertevniyal, çeşitli vesileler ve ihsanlarla askerleri sevindirmeye ve orduya moral vermeye özen gösterirdi. Oluşturduğu bir vakfa tahsis ettiği gelirlerle, Seraskerlik, Selimiye, Vaniköy, Gümüşsuyu, Tophane ve Tersane kışlaları başta olmak üzere İstanbul’da bulunan sekiz kışlada her yıl Mevlid okutulmasını şart koyar.147 Bu bağlamda İngiltere’den yeni getirtilen Mesudiye zırhlısının kumandan ve erlerine kethüdası Halet Paşa vasıtasıyla atiyyeler dağıttırdığı gibi, zırhlının kütüphanesine de güzel bir hatla yazılmış Kuran-ı Kerim hediye ederek ve Kurban Bayramı arefesinde 30 kurbanlık göndererek askerleri sevindirir,148 ayrıca askeriyenin güçlendirilmesi için seraskerlik aracılığıyla 25.000 Martini Henry tüfeği ile 40 Krupp topu satın aldırtıp bedelini öder.149 Pertevniyal’in, hasta, tabip, eczacı, cerrah ve hizmetçilere dağıtılmak üzere toplam 102 lirayı Maltepe Hastahanesi’ne göndermesi,150 geliri askerî hastahanelere harcanmak üzere Çamlıca’daki bağının idaresini askeriyeye bağışlaması,151 oğlunun yukarıda bahsedilen 1863 Mısır seyahatinin dönüşünden duyduğu memnuniyetle namlularının üzerinde padişahın tuğrası ile “valide sultan” yazısı kazınmış 3.000 tüfek yaptırarak bunların 750’sini padişahın seyahatinden dönüşte askeriyeye yazdırdığı Yusuf İzzeddin Efendi’nin taburu olan Birinci Şeşhane Taburu’na dağıttırması ve padişahın gelişinin ertesi günü öğrencilere tevzi edilmek üzere yaklaşık 42.000 kuruşu Maarif Nezareti’ne göndermesi,152 bu bağlamda anlamlıdır.
Pertevniyal, 1876 senesinde oğlu Sultan Abdülaziz’in vücudunda çıkan çıbanın iyileşmesinden duyduğu sevinçle tedavisini yapan doktorlardan Ömer Paşa’yla Marko Paşa’ya birer murassa enfiye kutusu hediye etmenin153 yanında, Beşiktaş, İstanbul ve Kasımpaşa’da birçok mahallede inekler kestirerek fakirlere dağıtır; yardım edebilmek için okul çağı gelmiş muhtaç ve fakir çocuklarını tespit ettirir.154 Tahta yeni geçtiği dönemde oğlunun sıhhat ve âfiyeti için 500 kuruş maaşla her gün şifa-i şerif okuması için bir hoca görevlendirmesi de155 hayli ilginç bir bilgi olarak kayda değerdir. Pertevniyal, diğer valide sultanlar gibi, zaman zaman İstanbul’un değişik yerlerine yapmış olduğu ziyaretler esnasında yolu üzerindeki fakir ve muhtaçlara zengin ihsanlarda bulunurdu. Meselâ, 22 Ağustos 1862 günü Aziz Mahmud Hüdayi dergâhını ziyareti esnasında geçtiği yerlerdeki karakollarda mevcut asker, subay, zaptiye, fakir, dergâh şeyhi, Doğancılar’daki mektebin hoca ve öğrencileri, mektebin yanındaki türbenin türbedarı, kendi hizmetçileri, arabacı ve ağalarına toplam 376 lira dağıtır;156 ayrıca, Sarıgazi köyündeki fakirlere maddi yardımda bulunduğu gibi, 18 ailenin kız ve erkek çocuklarına da birer takım elbise hediye eder. Yardımların dağıtımı ve muhtaçların belirlenmesinde mahallelerin imam ve muhtarlarından yararlanılırdı.157 Yine böyle bir yardım kapsamında İstanbul’un muhtelif mahallelerindeki fakirlere dağıtılmak üzere 500 lira gönderir.158