Şikâyetimiz hep zamansızlıktan, kolaylaştırıyor çünkü işimizi. Yapmadım, yapamadım, kendimden kaynaklanıyor tüm kaçışlarım, eksik bırakışlarım diyemeyiz…
Zaman olsa , her şeyin yeri, yönü, rengi ,gidişatı değişecek güya.. .Sanki tüm yokluğu var edecekken elimizden aldı gibi severiz zamana yüklemeyi tüm sorumluluğu. Geçmiş zaman olur ki, zamanım kalmadı ki okuyayım, zamanım olsa beş dakika görmek istemez miydim seni, zaman mı var ki kendimi geliştireyim, zamanım olsa neleri devirir neleri koyardım yerine, zamanında şimdiki gibi olacaktım da ahh ahh, zamanında ben, nerede şimdiki imkânlar, o zamanlar diye uzayıp giden serzenişli tüm ic çekişler, neler beklerdim, zaman işte aktı gitti diye derin nefes aldırıp, vicdanı kuşa döndüren tek ünlemli sonsuz pişmanlık içeren tüm cümleler… Oysa o zaman bu zaman, şimdiki zaman, içinden geçmekte olduğun ve asla geri gelmeyeceğinin de adin gibi farkında olduğun, geçmişe de geleceğe de bambaşka bakabileceğin işte şu “an”.Velhasil gel zaman, git zaman hep kaçmaya, kurtulmaya, yükünü üstünden atıp her yarım kalanın vebalini kendinden gayrı her sebebe bağlamakta nasıl da başarılıdır insan…
Ziya Paşa durumu vaktiyle
öyle güzel özetlemiş ki…
“Erişir menzil-i maksuduna aheste giden, tiz-i reftar olanın payine damen dolaşır”
(Yavaş giden hedefe ulaşır; acele edenin eteği ayağına dolaşır.)
Koşarak huzura yetişsem diyorsun, çok da istiyorsun…
Bunca kalabalıkta, bu kadar gürültüyle mümkün mü? Baktın mı evvel ruhuna?
İçinde taşıyorsan, huzurla yaşıyorsan ve serinde varsa olur elbet…
Sen huzuru zorda, sen huzuru varda, sen huzuru yarında ararsan hiç gelmez, hiç olmaz ki.
Yoklukta ara, kolaylıkta ara
Sahip olduğunda değil, sadece ertelemeden öncesiz ve sonrasız işte şu içinde olduğun an’da ara
Sadece biraz yavaşla…
Her şeye var gözüyle baktığında, yoklukta varlığı bulduğunda ve sessizlikte, sükûnette, tefekkürde mümkün elbet… Şimdi vakit an’ı yakalayınca yaşamanın tam zamanı…
Yavaşladığında hatta durduğunda, durdurduğunda kendini tüm akıştan, baktığın her şeyde karşında duran sadelik, duruluk yavaşlamaktır huzur.
Sessizce izle, hazmet yaşamı, insani, doğayı
Yormadan, yorulmadan, kırmadan, dökmeden, telaşa vermeden ortalığı…
Kendinle baş başa bak kâinata, göreceksin…
Görebildiklerini hissettiğinde, içinde koşmaktan yorulmuş seni fark ettiğinde, bedenin, ruhun, arzuların, ihtiyaçların telaşlı sesini kıstığında, bil ki hedefe ilk varan sen olacaksın…