Zamanın kitaplar hakkında öğrettiği şeyler oldu.
Mesela herkes kitap okumak zorunda, okumalı. Özgürleşmenin en temel basamağında bu o kadar gerekli ki!
Peki, herkes kitap yazmalı mı?
Asla!
Piyasadaki bookstagramların son zamanlarda yazdıkları kitapları okuyorum. Gerçekten ne edebiyata katkısı var ne de edebiyattan feyz alınarak kitaba dönüştürülmüş.
O kadar korkunç kurgular mevcut ki şu saçma şey kitaba dönüşüp bir ağacın varlığında can bulunca hiç mi utanmadınız diye sorasım geliyor.
Gerçekten yazmış olmak için yazmak,
Kalitesiz bir okur kitlesi ile kör arkadaşların birleşimi ile piyasaya çıkmak cahil cesareti gerektiriyor.
Yazma demiyorum.
Yaz.
Ama içinden yaz be kardeşim!
Bir aynaya dön bak. Ben kimim de kendine. Ben neyim de.
İnsan aklıyla ve edebiyatla dalga geçmek bu kadar kolay olmamalı.
Ben istisnasız henüz kendini gerçekleştirememiş bir aklın,
Ucuz cümlelerin,
Daha kendini bile bilmeyen hayali, cahil zevksiz kalemciklerin uğruna harcanan zamana, ağaçlara üzülüyorum.
Kitap yayınlama kalitesi ve içerikleri bu kadar kalitesizleşirken sessiz kalmak büyük bir vicdan azabı olacak edebiyat aşıkları için…
Gizem Keten