“Türkiye’de Hepatoselüler Karsinom’un (HCC) Ekonomik Yükü” araştırmasının sonuçları açıklandı. Roche Türkiye’nin katkılarıyla gerçekleştirilen araştırmanın sonuçlarına göre, en sık görülen karaciğer kanseri türü olan Hepatoselüler Karsinom’un (HCC) yıllık ekonomik yükü 2 milyar TL’nin üzerinde. Hastalık nedeniyle oluşan yıllık giderler ise, sağlık harcamalarının %0,4’ünü oluşturuyor.
Karaciğer kanseri dünyada en sık görülen altıncı kanser olup kansere bağlı ölümlerde üçüncü sırada yer alıyor ve Hepatoselüler Karsinom (HCC) hastalığı, karaciğer kanserlerinin yüzde 75-80’ini oluşturuyor. Karaciğer kanserlerinin en sık görülen alt türü olan Hepatoselüler Karsinomun mali yükünü belirlemek amacıyla bu alanda ilk defa yürütülen hastalık yükü araştırması Roche Türkiye’nin katkılarıyla gerçekleşti. Araştırma, medikal onkolog, hepatobiliyer cerrah ve gastroenterolog hekimlerden oluşan 12 kişilik uzman bir ekibin katılımıyla tamamlandı.
Araştırmaya katkı sağlayan Polar Sağlık Ekonomisi ve Politikası Genel Müdürü Prof. Dr. Mehtap Tatar şu bilgileri paylaştı; “Türkiye’de 6.152 Hepatoselüler Karsinom hastası bulunuyor ve bu hastaların 3.876’sı rezeke edilemeyen (ameliyat ile alınamayan), 2.276’sı ise rezeke edilebilen (ameliyat ile alınabilen) vakalardan oluşuyor. Hasta maliyetlerine ilişkin verilere göre, Hepatoselüler Karsinomun sağlık harcamalarındaki payı yıllık rezeke edilemeyen vakalar için 2 milyar TL’nin üzerinde; rezeke edilebilen vakalar için ise rezeksiyon sonrası maliyet 37 milyon TL olarak hesaplandı. HCC için yapılan toplam harcamalar SGK sağlık harcamalarının %0,4’ünü oluşturuyor.”
Prof. Dr. Mehtap Tatar; “Bir hastalığın geri ödeme kurumu üzerindeki maliyet yüküne ilişkin mali veriler, hastalık trendlerinin gelecekteki etkisini tahmin etmek ve hastalığa karşı önleyici tedbirler planlamak için çok önemli. Hepatoselüler Karsinom alanında ilk defa yapılan hastalık yükü çalışması da bu amaca büyük katkı sağlıyor. Çalışmanın sonunda elde ettiğimiz bulgular, gelecekte Hepatoselüler Karsinomun yıllık sağlık harcamaları üzerindeki potansiyel yükünün dikkate alınması gerektiğine işaret ediyor” dedi.
Araştırmaya katkı sağlayan ekip arasında yer alan Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Faysal Dane ise çalışmayla ilgili şu ifadeleri kullandı: “Siroz, kronik karaciğer hastalığı ve Hepatoselüler Karsinomun ana risk faktörüdür. Yapılan iki ayrı araştırmaya göre, Türkiye’deki vakalarının %74’ünün ve %87’sinin siroza bağlı olduğu belirtilmiştir. Siroz hastalarının yaklaşık %20’sinde hastalığa maruz kaldıktan sonra 10 yıl içinde bu hastalık gelişmektedir. Hepatit B ve Hepatit C enfeksiyonları, kronik karaciğer hastalığı ve sirozun başlıca nedenleri arasındadır. Bunların yanı sıra risk faktörü olan obezite, tip 2 diyabet, sigara ve alkol tüketimi de son zamanlarda daha yaygın hale gelmiştir. Diğer ülkelerde olduğu gibi, Hepatoselüler Karsinom görülme sıklığı önümüzdeki yıllarda artış gösterebilir ve yıllık sağlık harcamalarına olan yükü ağırlaşabilir. Bu araştırma ile Hepatoselüler Karsinomun yıllık sağlık harcamaları üzerindeki toplam maliyetini tahmin etmeyi amaçladık. Önleyici yaklaşımlar ve tarama programları, bu baskıyı azaltmak için faydalı olabilir.”