Çeşitli akademik kaynaklardan ve tecrübelerimden faydalanarak oluşturduğum bu yazımda amacım bir yönetim danışmanı olarak sizlere danışmanlık yöntemine ve mesleğine genel bir bakış açısı sunmak. Yönetim Danışmanı titrini kullananların pıtrak gibi arttığı bu son günlerde bu meslek hakkında doru bilgilerin edinilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum. Burada vurgu, danışman-müşteri ilişkisi, değişim sürecinde yönetim danışmanlarının rolü ve müdahale yöntemleri, meslekteki standardizasyon gelişmeleri üzerine olacaktır.
Öncelikle yönetim danışmanı kimdir sorusuna kısaca yanıt vermek isterim ki kavramsal çerçevemizi sağlıklı oluşturabilelim:
YÖNETİM DANIŞMANI KİMDİR?
Yönetim danışmanlığı hizmetini kişi ve veya kuruluşlara; meslek etik kuralları çerçevesinde ve bağımsız profesyonel yaklaşımla sunan, yönetim ve yönetim danışmanlığı meslek ve disiplini konusunda bilgi ve deneyimi olan, asgari bir bilimsel disiplin dalında üniversite seviyesinde eğitim görmüş ve uzmanlaşmış; duruma göre analist, uzman, ekip üyesi, proje yöneticisi, yorumcu, eğitmen, koç, lider ve/veya örnek kişi rollerini üstlenebilen, kendini sürekli yenileyen ve geliştiren kişidir.
İşletme sahiplerinin “her şeyi bilen, her tür gelişmeyi takip eden, her tür tehdidi görebilen” süper insanlar olması beklenemez. Çoğunlukla gündelik sorunların ve ihtiyaçların karşılanmasına odaklanan kurum ve kuruluşlarda artan rekabetle birlikte risklerde artmaktadır. Bu risklerin azaltılması ve iyi yönetilmesi için en önemli çözümlerden biri, düzenli danışmanlık hizmeti alımıdır. Özellikle kriz dönemlerinde soruna dışarıdan bakarak çözümler getirmede danışmanlar şirket içi çalışanlardan daha etkili olmaktadır.
Liberal ekonomi felsefesinin ve küresel rekabetin yaygınlaştığı 1970 ve 1980’li yıllarda iş dünyası hızla yeniden yapılanma ihtiyacı duymuştur. Bu dönemde, özellikle gelişmiş ülkelerde, bağımsız yönetim danışmanlığı talebi önemli artış göstermiştir. Türkiye’de de 1980 yılları ekonomik reform ve liberal ekonomiye uyum yılları olmuştur. Dünyadaki ve ülkemizdeki bu gelişime paralel olarak özellikle büyük şirketler de yeniden yapılanma amacıyla yurt dışından yönetim danışmanlığı hizmeti almaya başlamışlardır.
Yönetim Danışmanlığı işletme dışından, yani müşteri organizasyonunda yönetim sorumluluğu bulunmayan, konusunda uzman kişilerin işletme problemlerine karmaşık sistem anlayışı ile öznel tasarım çözümler üretmesidir. Yaşamları süresince yönetim danışmanlığı hizmeti alan firmalar daha sağlıklı gelişme göstermektedirler. Yönetim danışmanlığı, bilgi ve deneyime dayalı teknik bir iş olmanın ötesinde uygulamasıyla bir sanattır.
Günümüz hizmet sektöründe, danışmanlık mesleği geniş bir yer bulmuştur ve yıldızı parlamaktadır. Bu meslek grubunun içinde danışmanlık farklı kollara ayrılmıştır. İşte; yönetim danışmanlığı ayrılan kollar içerisinde önemli bir yer tutar. Tarihsel boyutta danışmanlara; akıl hocası, Osmanlıda ise akıldane denmiştir, (Arapça) akıl + (Farsça) dane, yani akıl veren kimse anlamını taşımaktadır.
Bugünkü durumuna gelince, danışmanlık bir meslek olarak görülmeyip, bilgi ve deneyime değer verilmiyor. Sadece uluslararası şirketlerin biz danışmanlardan daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Standartları olmadığı ve meslek olarak değer görmediği için de herkes kendine danışman diyor ve iş yapmaya çalışıyor. Danışmanlık hizmeti satın alma ve uygulama konusundaki kural eksiklikleri ve son günlerde bu hizmeti alan ve satan konumundakilerin zaman zaman yaşadığı çeşitli sorunlar; YDD, PRO-DER gibi çeşitli meslek derneklerin kurulmasına zemin hazırlamıştır.
Bilgiye dayalı ekonomi, danışmanlar için duyulan talebin giderek artmasına yol açmakta ve danışmanlar için yeni fırsatlar yaratmaktadır. Yönetim danışmanlığı; bilişim ve iletişim teknolojilerinden, internetten, küreselleşmeden, piyasanın liberalleşmesinden, jeopolitikteki büyük değişimlerden, bölgesel ekonomik gruplaşmaların gelişmesinden, nüfus değişikliklerinden, eğitimin ilerlemesinden, tüketici zevklerinin ve davranışlarının değişmesinden ve sayısız pek çok gelişmeden etkilenmektedir.
Danışmanlar, gittikçe karmaşıklaşan ve güç hale gelen bu konularla ilgili olarak müşterilerine tavsiyelerde bulunabilecek duruma gelmek için sürekli olarak kendilerini “yeniden keşfetmek” zorundadırlar. Profesyonel bir hizmet sektörü olarak yönetim danışmanlığı aynı zamanda diğer mesleklerle de yakın etkileşim içindedir. Bu etkileşimin pek çok yüzü vardır; bunlara müşterinin çıkarlarına uygun bir şekilde hem işbirliği hem de bilgi transferi yapılması ve ulusal ve uluslararası piyasalardaki sert rekabet de dâhildir.
Meslekler arasındaki sınırlar değişmekte, profesyonel firmalar birleşmekte veya ayrılmakta ve yeni hizmet verme modelleri ve teknikleri ortaya çıkmaktadır. Yönetim danışmanlığı, her şeyden önce, yönetim ve işletme uygulamalarını iyileştirmek için kullanılan bir yöntem olarak ele alınmıştır. Bu yöntem, bağımsız bir özel şirket, özel veya kamuya ait bir organizasyondaki kurum içi bir danışmanlık (veya benzeri) birimi, bir yönetim geliştirme, prodüktivite veya küçük işletme geliştirme enstitüsü, bir yayım hizmeti veya bir şahıs (örneğin tek başına serbest çalışan bir danışman veya bir üniversite profesörü) tarafından kullanılabilir.
Çeşitli yönetim ve işletme sorunlarına, organizasyonlara ve ortamlara uygulanan danışmanlık yaklaşımlarını ve yöntemlerini tanımlamaktadır. Çok sayıda danışmanlık yaklaşımı, tekniği, yöntemi ve tarzı yer almaktadır. Bu çeşitlilik de yönetim danışmanlığının heyecan verici niteliklerinden bir tanesidir. Bu, çok belirli sorunları ve özellikleri olan müşterilerin bile çoğunlukla kendi organizasyonlarına ve kişiliklerine uyacak bir danışman bulabildikleri anlamına gelmektedir.
Bunun tersine, danışmanlık ayrıca birtakım ortak ilkeleri ve yöntemleri göstermektedir. Bunlardan bazıları oldukça temeldir ve danışmanların büyük çoğunluğu tarafından kullanılmaktadır. Örnek vermek gerekirse, her danışman mülakat tekniklerini kullanabilmeli, müşterilerin sorunlarını ve amaçlarını teşhis edebilmeli, yapılacak işleri yapılandırabilmeli ve planlayabilmeli, müşterinin işbirliğini sağlayabilmeli, müşteri ile iletişim kurabilmeli, müşteri ile enformasyon ve bilgi paylaşabilmeli ve yazılı ve sözlü olarak teklifler ve sonuç raporları sunabilmelidir.
Sektördeki derneklerin ana amacı yönetim danışmanlığındaki profesyonel standartları ve uygulamaları iyileştirmek ve danışmanlık faaliyetlerine başlamak veya mevcut faaliyetlerini iyileştirmek isteyen kişilere ve organizasyonlara bilgi sağlamak ve rehberlik etmektir.
Danışmanlıkta kariyer ve ücretler, danışmanların eğitilmesi ve geliştirilmesi ve danışmanlık mesleğinin geleceğe dair perspektifleri meslek kolunun gelişiminde diğer önemli hususlardır.
Ekonomik krizlerin sıklıkla ve büyük boyutlarda yaşandığı ve işletmelerin inişli çıkışlı dönemlerden geçtiği günümüz iktisadi ortamında profesyonel danışmanların varlığı önemini arttırmaya devam edecektir.