Çağımızda “girişimcilik ve girişimcilik ekosistemi” önemi gitgide artan, sıklıkla duyduğumuz tabiri caiz ise “moda” kavramlar arasında yer almaktadır. Girişimcilik Ekosistemi kavramını ilk kez 2006 yılında kullanan B. Cohen’e göre “ Girişimcilik Ekosistemi, belirli bir coğrafyayı paylaşan, birbiri ile ilişkili aktör gruplarının sürdürülebilir iş fikirlerine destek ve kolaylaştırıcı unsurlar sunarak sürdürülebilir kalkınmaya adanmışlıklarını ifade etmektedir. [1] B. Cohen tarafından ilk defa kullanılan girişimcilik ekosistemi kavramı, yerel veya bölgesel girişimciliği etkileyen sosyal ve ekonomik çevredir. Bu sistem, belirli bir yerde birbirleri ile uyum içerisinde çalışan bireyler ve faktörler kümesinden oluşur.
Bir de “girişimci” kavramına göz atalım. “Girişimci TDK tanımı ile ticaret, endüstri vb. alanlarda sermaye koyarak girişimde bulunan kimse, müteşebbis anlamında gelmektedir. Başka bir ifade ile girişimci, maddi bir kazanım sağlamak için mevcut ve potansiyel bütün riski üstlenen kişi anlamına gelmektedir. Girişim ise bu kişilerin yaptığı atılım anlamına gelmektedir. Temel anlamda böyle olsa da halk tabirinde kendi işini kurmak olarak nitelendirilir. Daha çok kendi geleceğini belirlemek isteyen insanların teşebbüsüdür. Girişimcilik aslında biraz da bu riskleri üstlenebilme ve kendine güvenme cesaretini de gerektirir.
Eğer bir kişi kendine güvenmiyorsa bir iş fikri olsa bile o kişi tam anlamıyla girişimci sayılmaz. Çünkü bireyin girişimci olabilmesi için belli başlı kriterlere sahip olması gerekir. Bunlara ek olarak girişimciler çok atak insanlardır. Başkalarının görmediği fırsat ve avantajları görürler. Başarılı girişimciler genelde bu şekilde pazardaki avantajları değerlendirerek başarı elde ederler.
Girişimci iş kurarken veya girişimlerini hayata geçirirken kendilerine kâr sağlamanın yanında ürün ve hizmetleriyle de yaşadığı toplumdaki bireylerin çıkarlarını düşünen kişidir.
Girişimcilik ise zaman ve çaba harcanarak fiziksel ve sosyal riskler alınması sonucu bireysel farklı bir değer yaratma sürecidir. Bu süreçte ortaya konulan değer bir veya birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilebilir. Girişimciliklerde risk faktörünün olması girişimci adaylarının cesaretini yüksek oranda kırmaktadır.
“Risk seviyesinin minimum olduğu girişim çeşitleri de vardır. Bu girişimlerde kişiler mevcut bir markanın ürün veya hizmetini pazarlayarak maddi kazanım elde ederler. Bir markayla çalışmanın avantajı, markanın daha önceden bilinir olmasından dolayı ürün ve hizmetlere bir güvenin olması ve nihai satış işleminin gerçekleşme olasılığının yüksek olmasıdır.” [2]
Aslında insanlık tarihi kadar eski olan girişimcilik kavramı, toplumların gelişmesinde rol almış önemli bir olgudur. İnsanların ilk çağlardan bu yana yaşamak ve gereksinimlerin karşılanması amacıyla yaptıkları avcılık, çiftçilik, hayvancılık, ticaret vb. gibi her türlü faaliyetler, tarihin ilk dönemlerinden beri girişimci olduğunu ortaya koymaktadır. Girişimciliğe ilişkin gelişmeler modern üretim ve yönetim tekniklerine ulaşılıncaya kadar çeşitli evrelerden geçmiştir.
Örneğin ilkel toplumlarda çanak-çömlek imali, dokuma, ekmek yapma vb. gibi küçük el sanatları mevcutken, bu durum sanayileşme süreci ile bambaşka nitelikler kazanmaya başlamıştır. Diyebiliriz ki “girişimci” kavramında yüzyıllardır bir varoluş savaşı devam etmektedir.
Girişimcilik esas olarak fırsatları algılama ve onları kullanmak için gerekli kaynakları sağlayabilme yeteneğidir. Bugün geldiğimiz noktada önemli bir gelişme girişimciliğin gençlerin kariyer planları arasında yer almasıdır. Türkiye’de son 10 yılda yapılan araştırmalar ülkemizde fırsatları değerlendirmek amacıyla girişimcilik faaliyetinde bulunan kişilerin sayılarının artışta olduğunu göstermektedir. Bununla birlikte genç girişimcilerin sayılarının da yükseldiği görülmektedir.
Eğitimli kişilerin girişimcilik faaliyetine katılma oranının da artış olduğu göze çarpmaktadır. Eğitim düzeyi yükseldikçe, fırsata dayalı girişimcilik faaliyetinin arttığı, ihtiyaçtan dolayı yani bir devlet memuru olamadığı ya da iyi bir işe giremediği için gerçekleşen girişimcilik faaliyetinin azaldığı görülmektedir. Türkiye’de yetişkin nüfusun yüzde 74’ü başarılı girişimcileri toplumda yüksek statüye sahip olduğunu belirtmektedir. Bu oran gelişmekte olan ülkelerin ortalamasından daha yüksektir.
“Türkiye’de yetişkin nüfusun %64 kendi işini kurma konusunda cesaretli olduğunu, %56’nın bilgi ve beceri açısından kendilerine yeteri kadar güvenmekte olduğunu ve %39’un yakın gelecekte çevresinde iyi fırsatlar gördüğünü göstermektedir. Dolaysıyla yaklaşık yetişkin nüfusun %53’ü potansiyel olarak girişimci olma özelliklerine sahiptir. Türkiye’de girişimciliği bir kariyer seçeneği olarak düşünen kişilerin yetişkin nüfus (18-64 yaş) içindeki payı artmaktadır. Bu oran 2013 senesinde %64.02 iken, 2014 yılında %74,69 seviyesine çıkmıştır. 2006 yılından beri ilk defa Türkiye’de bu oran, Etkinlik Güdümlü Ekonomiler ‘in (%68,66) ortalamasından yüksek olmuştur. 2013 yılında girişimciliği bir kariyer seçeneği olarak görmek konusunda Türkiye, 30 ülkenin olduğu Etkinlik Güdümlü Ekonomiler arasında 21. sırada yer alırken, 2014 yılında 7. sıraya yükselmiştir. Türkiye’de girişimciliğin bir kariyer seçeneği olarak düşünülmesi, bunun yanında potansiyel girişimciler için teşvik edici bir ortam hazırlanması kişilerin yeni bir işe başlamalarını etkileyebilir. Türkiye’de, girişimci olma niyeti olan kişiler oranı, 2006-2010 yılları arasında ortalama % 22,67 iken, 2011 yılında, %11,32 seviyesine gerilemiştir. Ancak 2012 yılından itibaren yükselme eğilimi yakalamış ve 2013 yılında % 31,64 olmuştur. 2014 yılında yükselme trendi devam etmiş ve %35 seviyesine kadar çıkmıştır. Dolayısıyla, GEM (Global Entrepreneurship Monitor) araştırması her 100 kişiden 35 kişinin önümüzdeki üç yıl içinde girişimcilik faaliyetine niyetli olduğunu göstermektedir.”[3]
Girişimcilik konusunda genel bir bilgi veren bu giriş niteliğindeki yazımdan sonra dezavantajlı konumdaki kadınlarımıza ayrı bir parantez açmak ihtiyacı duyuyorum. “Girişimcilik ve Kadın”. Bu çok kapsamlı bir konu. Bu yazımda olamasa da diğer yazılarımda bu konuya değinmek istiyorum.
[1] http://www.sanayigazetesi.com.tr/girisimcilik-ekosistemi-makale,1326.html
[2]https://isimizgirisim.com/girisimcilik-nedir/
[3] https://www.kosgeb.gov.tr/Content/Upload/Dosya/Mali%20Tablolar/GEM-2014.pdf