İnsan bazen sadece sevilmek istemez; anlaşılmak, duyulmak, hissedilmek ister. Kalbinin içinde büyüttüğü sevgiye bir ses, bir nefes, bir omuz arar. Ama ya karşındaki sadece kendi manipülasyonunu sana dayatıyorsa? Ya sen konuşurken o hep susmayı seçiyorsa? Ya sen kalbinle gelmişken, o sadece bedeniyle kalıyorsa?
Bazen bir ilişki başlar, biter, yeniden başlar… Ve biz kadınlar, her yeniden başlangıcı bir şans zannederiz. Daha olgun, daha dürüst, daha ‘gerçek’ bir versiyonunu yaşarız diye umarız. Ama çoğu zaman biz büyürüz, onlar sadece gri saçlı kurt halleriyle manipülasyon yaparak geri gelir.
Geçtiğimiz günlerde bir kadın danışanım bana mesajlarını gösterdi. İçinde kalbinin içinden gelen satırlar vardı:
“Ben sevgimi gösterdiğimde, karşılığında bir sıcaklık, bir iz görmek isterim. Ama sen beni yok sayıyor ve duvar gibisin, bedenlerimiz var ama ruhlarımız yok bu ilişkide yazıyordu…”
Ve tüm mesajları okuduğumda en acısı ne biliyor musunuz?
Kadın o ilişkiyi kurtarmak için çabalamış. İçinde kalanları cesaretle dile getirmiş.
“Bu ilişki senin için ne ifade ediyor?” diye sormuş. Ve aldığı yanıt: “Yine saçmalıklarla dolmuş kafan” olmuş. “Problemi seviyorsun sanırım, durup dururken derdin ne senin?”
Kadının içini açtığı o samimi sözlere, bir duvar gibi çarpan bu cevap, sadece bir hakaret değil, bir yok sayılmaydı. Çünkü bazı kelimeler öldürür. Bazı tavırlar yok eder. Ve bazı suskunluklar, bağırarak terk etmektir aslında.
Manipülatif Erkek Kimdir?
Manipülatif erkek, duygularını saklayan değil; duygularla seni susturan erkektir.
- Sen içini açtığında: “Yine saçmalıklarla dolmuş kafan” der.
- Sen ruhundaki kırılganlığı paylaştığında: “Problem yaratıyorsun” diyerek seni suçlar.
- Sen sevgi istersin, o yakınlık, minik jestler, iki kelam güzel söz istersin, o bunları değil sadece seks al-ver dengesizliğine indirger
- Sen ilişki dersin, o “düşünmem gerekiyor” diyerek kaçar.
Manipülasyonun en tehlikeli hali budur: Kendi bilinçli eksikliğini sana sorunmuş gibi yansıtır. Ve sen farkında olmadan sürekli kendini düzeltmeye, kendini ispatlamaya çalışırsın. Oysa sen yanlış değilsin. Sadece karşındaki seni duygusal olarak taşımak istemiyor. Onun istediği duygusallık, sevgi, aşk, hayatı paylaşmak değil.
Kurtarıcı Kadın Rolü: İlişkiyi Sırtlayan Ama Sırtı Ağrıyan Kadınlar
Kadınlar, sevdikleri zaman bir ilişkiyi omuzlar. Onarır, sabreder, affeder, emek verir.
Ama bir yerden sonra ilişki değil kadın büyür. Ve büyüyen kadın, artık çocuk ruhlu bir erkeği taşıyamaz. Kadının sevgisi adamı değiştirmez.
Değişim ancak adam kendiyle yüzleştiğinde olur. Ama çoğu adam buna cesaret edemez. Onun yerine kadını ‘çok duygusal’, ‘çok abartan’, ‘çok hassas’ olmakla suçlar.
Bu suçlama dolu İlişkiler asla uzun Sürmez? Neden mi?
Çünkü bir ilişki, duygusal olgunluk ister.
- İlişki sadece “güzel zaman geçirmek” değil, “zor zamanlarda da kalabilmek”tir.
- Sadece fiziksel uyum değil, kalpten bağ kurmaktır.
- Sadece sevişmek değil, birbirini sevmeyi bilmek gerekir.
Bir kadın sürekli duygularını anlatırken, bir erkek sürekli “dinlenmem gerek” diyorsa; orada sevgi değil, kaçış vardır. Ve bu kaçış, kadını kendinden uzaklaştırır.
İlişkiyi Sürdürmek İsteyen Erkek Ne Yapmalı?
🔸 Kadının duygularını “abartı” değil, “açıklık” olarak görmeli.
🔸 Sessizleşen, kendini ifade eden kadının çığlığını duymalı.
🔸 Seksin değil, duygusal temasın peşinde olmalı. Duygusal beslenme olmazsa seksin biteceğini anlamalı. Ve ona göre davranmalı
🔸 İlişkiyi “sadece seks dolu güzel anlar” üzerinden değil, “bütünlük” üzerinden yaşamalı.
🔸 Eleştiri yerine empati, kaçış yerine kalış, bencillik yerine şefkat sunmalı.
Peki Bu İlişkilerde Kurtuluş Mümkün mü?
Evet.
Ama kurtuluş ilişkiyi kurtarmakla değil, önce kadının kendini kurtarmasıyla başlar.
✨ Kendini ifade etmekten vazgeçmediğinde,
✨ Sevgiyi hak ettiğini bildiğinde,
✨ Seks ile sevgi arasındaki farkı net koyduğunda,
✨ Sustukça kırıldığını değil, konuştukça güçlendiğini fark ettiğinde,
kadın kendi kurtuluşuna doğru yürür.
Koçluk Perspektifiyle: Bu Adam Neden Böyle Davrandı?
Bu erkek modeli genellikle:
- Kadının duygusal zekasını tehdit olarak algılar.
- Sevgiyi güç mücadelesine çevirir.
- Yakınlık kuramaz ama uzaklaştığında geri gelir.
- Maddi veya entelektüel üstünlükle seni etkilemeye çalışır.
- Ama seni derin bağ kurduğunda aşağı çeker.
- Seni seviyor gibi yapar, ama aslında seni kontrol eder.
Kadın Ne Yaptı? En Doğru Şeyi Yaptı.
Sen onurunu korudu.
Sınır çizdi.
Kendini ifade etti.
Ve bu en büyük “kendine saygı” örneğidir.
Yeni Aşamaya Geçiş: Kadınlık Bilincini Yükseltme Zamanı
Artık şu soruları sorma zamanı:
- Benim duygusal emeğim kimler tarafından sömürülüyor?
- Ne zaman kendimi ikinci plana atıyorum?
- Sevgi için mi veriyorum, onay almak için mi?
- Kendimi suçlamayı ne zaman bırakacağım?
Bu soruların cevapları seni özgürleştirir.
Unutma: Gerçek Aşk, Kendine Saygıyla Başlar
Son Söz: Kadınlar Sustuklarında Değil, Konuştuklarında Güzeldir.
Ey kadın, hissettiğin şey doğru.
Ve sen kimsenin duygusal intikam ve enkaz çöplüğü olmak zorunda değilsin.
Erkeklerin gerçekten erkek olduğu, sevgiyi koruyabildiği günlere…
Ve kadınların artık kurtarıcı değil, değerli hissettiği ilişkilere…
Dr. Bahar Zeynep BARUT
https://beyondtohuman.com/
Sitede yayınlanmış tüm yazılarım telif hakkı içerir.