Dijital cihazlar artık okul öncesi çocukların hayatının vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Dünya genelinde 3 – 6 yaş arası çocukların yarısı her gün ekran başında vakit geçirirken, okul öncesi eğitim fırsatlarından yoksun olan çocukların oranı dünya ortalamasında yüzde 47 seviyesinde. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 85’e kadar çıkıyor, ancak hala her çocuğa ulaşabilmiş değil.
UNICEF ve OFCOM’un verilerine göre, ebeveynlerin yüzde 75’inden çoğu, çocuklarının dijital içerik tüketimi konusunda endişe duyuyor ve daha güvenli, kontrollü dijital ortamlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Dijital çağda teknoloji kullanımının hızla arttığı günümüzde, okul öncesi çocuklar her geçen gün daha fazla dijital cihazlara maruz kalıyor. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ve Birleşik Krallık’ın iletişim düzenleyici kurumu OFCOM tarafından yapılan son araştırmalar, çocukların dijital dünyada geçirdiği zamanın artmasıyla birlikte ebeveynlerin büyük bir endişe duyduğunu ortaya koyuyor.
UNICEF ve OFCOM’un verilerine göre;
– Dünya genelinde 3-6 yaş arası çocukların yüzde 77’si okul öncesi eğitim fırsatlarına erişemiyor. Üstelik, gelişmiş ülkelerde dahi erişim oranı yüzde 85 seviyelerinde kalıyor.
– Ebeveynlerin yüzde 60’ı, çocuklarının öğrenim sürecini evde nasıl destekleyeceklerini bilmediklerini belirtiyor.
– Okul öncesi çocukların yüzde 50’si, dijital cihazları her gün düzenli olarak kullanıyor.
– Ebeveynlerin yüzde 76’sı, çocuklarının dijital içerik kullanımı konusunda endişe duyuyor ve daha güvenli, kontrollü dijital ortamlara ihtiyaç duyuyor.
Veriler, çocukların teknoloji ile ilişkilerinin yalnızca eğlence amaçlı olmaması gerektiğini, aynı zamanda eğitim ve gelişim süreçlerini de desteklemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Dünyada ve ülkemizde çocukların maruz kaldığı dijital içeriklerin büyük çoğunluğu, çocukların öğrenme becerilerini geliştirmek konusunda yetersiz kalıyor. Ebeveynler ise çocuklarını doğru ve etkin içeriklerle buluşturmakta zorluklar yaşıyor.
Çocuklar için Teknoloji: Eğlence ve Eğitim Bir Araya Gelmeli
Pandeminin ardından, dijital öğrenme araçlarının eğitim kurumlarına hızla entegrasyonu, okul öncesi çocuklar için yeni nesil eğitim ihtiyaçlarını da beraberinde getirdi. Küresel eğitim teknolojileri pazarının 2025 yılına kadar 400 milyar dolara ulaşması beklenirken, okul öncesi çocuklar için eğlence ve eğitimi birleştiren “edutainment” pazarının en az 10 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor.
Yeni Nesile Yeni Nesil Çözümler Gerekiyor
Çocuklar için uygun olmayan içeriklere maruz kalma riski, erken yaşta dijital cihazlara erişimin artmasıyla arttıkça, teknolojinin doğru kullanılması kaçınılmaz hale geliyor. Güvenli içerik ve dengeli ekran süresi yönetimi sunan, hem eğitici hem eğlenceli içerikler geliştiren platformlara olan ihtiyaç, temel bir gereksinim haline geldi. Aileler, çocuklarının öğrenim süreçlerini destekleyecek ve ekran başındayken de yaratıcı öğrenme deneyimi sunacak çözümler arıyor.
Bu ihtiyaca cevap veren çözümlerden biri olan İstanbul merkezli “edutainment”* şirketi olan Gamester Kids’in geliştirdiği “Tiny Minies”, dijital eğitimde yeni bir çağ başlatıyor. Tiny Minies, okul öncesi çocuklara kişiselleştirilmiş bir eğitim yolculuğu sunarken, eğlence ve öğrenmeyi bir arada sunuyor. Platform sadece dijital içerikler sunmakla kalmıyor, fiziksel ürünlerle de desteklenen bir ekosistem yaratıyor. Tiny Minies, çocukların özgürce keşfetmelerini sağlayan güvenli bir platform olarak ebeveynler tarafından güvenle tercih ediliyor
Bugün, 3 milyona yakın aile tarafından tercih edilen Tiny Minies, kullanıcılarının yüzde 85’ini Türkiye dışı ülkelerden çekerek küresel çapta büyümesini sürdürüyor. Her yıl 3 kat büyüme gösteren bu platform, okul öncesi dönemde eğitim ve eğlenceyi bir araya getirerek çocuklar için güvenli bir dijital dünya yaratıyor.
Dijital Dünyada Güvenli Bir Eğitim Mümkün
Dijital dünya, okul öncesi dönemdeki çocuklar için doğru kullanıldığında büyük bir öğrenme kaynağı olabilir. Ancak bu, güvenli ve kontrollü platformlarla mümkün. Tiny Minies gibi yenilikçi çözümler, çocukların gelişimini desteklerken, ebeveynlerin dijital dünyanın getirdiği riskler konusunda içlerini rahatlatmayı hedefliyor.
Ebeveynler, çocuklarının eğitim yolculuğunu en iyi şekilde yönlendirebilmek için, güvenli dijital ortamlara yönelmeli ve teknolojiyi bilinçli kullanmanın yollarını keşfetmeye devam etmeli.