Yıllarca bu ülkede deprem oluyor fakat ne yazık ki; şimdiye kadar hiçbir hükümet depreme yönelik önlem almıyor.
Yönetenler deprem sonrası üzüntülerini dile getiriyorlar önlem yine yok! İnsanlar ölüyor. Yaralanan, Travma geçirenler. Evsiz kalanlar, Sonra yine deprem yönetenler yine üzüntülerini belirtiyorlar.
Sonra arkasını dönüp gidiyorlar.
Devletin deprem politikası yok
Depremler bir doğa olayıdır. Deprem uzmanlarına göre ‘Deprem öldürmez, önlemsizlik öldürür’ Önlem almak ülkeleri yönetenlerin sorunudur. Halkın çıkarını düşünen yönetenler gerekli önlemleri alırlar. Japonya, Avrupa, ABD ve İskandinavya ülkelerine baktığımızda depreme karşı gerekli önlemler alınması nedeniyle halk zarar görmüyor.
Peki, ülkemizde yönetenler neden önlem almıyorlar?
Geçmiş hükümetlerin depreme karşı önlem almadığı gibi 21 Yıllık mevcut iktidarda geleneği bozmamış bilim adamlarının uyarılarına rağmen önlem almamış!
İktidar her zaman olduğu gibi kendi yanlışlarını örtbas ederek “Kader” diyerek işin içinden sıyrılmak istiyor. Oysa depremi önlemek, gerekli tedbirleri alsa can kaybı olur muydu?
Bakınız eski MHP milletvekili Oktay Vural 2007 yılında depremin olacağını iktidarın bildiğini ve gerekli önlemlerin alınmadığını belirtiyor. Oktay Vural’ın konuyla ilgili açıklamaları aşağıdaki linkte yer alıyor.
Ülkeyi beton yığınına çeviren iktidar çarpık kentleşmeyi adeta teşvik etti. Her seçimde oy için “İmar Barışı” çıkararak ölüme davetiye çıkardı. Oysa sorun oy için iktidarda kalmak değil, halkın yararına politikalar üretmek olmalı. Dillerinden düşürmedikleri dini söylemlerle yol alabileceklerini düşündüler.
Devleti yönetenlerin görevi gerçek projeler olmalı aksi halde depremde görüldüğü gibi gerçekler ortaya çıkar. Sahi, Şehircilik Bakanlığı depreme karşı ne gibi projeler üretti? Çarpık kentleşmeye karşı neden dur demedi? Bu kadar betonlaşmaya karşı neler yaptı?
Depreme rağmen önlem yerine Cumhurbaşkanın kararnamesi ile ormanlar yine betona dönüştürülüyor. Hangi akıl! Konuyla ilgili haber ve haberin içinde Cumhurbaşkanın kararnamesi yer almakta olan linkte.
Yazık gerçekten çok yazık! Jeoloji ve yer bilimleri uzmanlarıyla sorunu nasıl çözecekleri yerine var olan ormanlık alanları betona dönüştürmeye karar vermek depreme karşı önlem yerine ileride sorunu kat kat büyütecek.
Yasaklar
AKP iktidara yeni geldiğinde 3 Y olan projesini sık sık gündeme getiriyordu. 3 Y Yoksullukla, Yasaklarla ve Yolsuzlukla mücadele de sınıfta kaldı. Biz burada konumuz itibarıyla yasaklara eğilelim.
Deprem olduğunda ilk önce sosyal medyaya kısıtlama getirildi. Ardından kontrol edemediği TV’lere RTÜK eliyle para cezası ve ekran kapatmalar getirdi. Yasaklara karşı olan iktidarın yasak anlayışı. Her yerde sadece biz konuşalım başkası konuşmasın düşüncesinin demokrasiyle hiçbir alakası olamaz.
Fenerbahçe ve Beşiktaş maçlarında taraftarların “Hükümet İstifa” Tepkilerine dahi olgunluk gösteremiyorlar. Her vatandaşın protesto etmesi anayasal hakkıdır.
Yapı Denetim
Binaların denetimini önceden sivil toplum kuruluşu olan TMMOB (Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği) yapıyordu. Oda sivil toplum kuruluşu olmasından dolayı kişisel bir çıkarı yoktu. Gerçekten de işlerini düzenli yapıyorlardı. İktidar TMMOB’u kendisi gibi düşünmediği için odanın yetkilerini kısıtladı. Yapı denetimleri özel firmalara açtı. Ve ne kadar denetlendiğini deprem bize göstermiş oldu.
Kızılay
Yıllardır bildiğimiz Kızılay yapısı gereği bağışlar toplar ve topladığı bağışları yine ihtiyaç olduğunda bağışlarını yaparak kurumsal gereğini yerine getirir.
Bu depremde ise görüldüğü üzere Kızılay topladığı bağışları deprem bölgesine acilen götürmek yerine Ahbab Derneği ve Türk Eczacılar Birliğine para karşılığında satış yapmış.
Kızılay Başkanı Kerem Kınık parayla satıldığını doğruladı. Kızılay Başkanının hocası Prof. Dr. Rukiye Eker Ömeroğlu böyle bir öğrencisi olduğundan dolayı utandığını söylüyor. Konuyla ilgili haberler linkte.
https://yetkinreport.com/2023/02/27/ahbapa-cadir-satisi-ile-ilgili-kizilay-baskani-kinika-sorular/
Her şeyi para olarak düşünen anlayış depremde insanların acil ihtiyacı olanlara göndermek yerine satmak neyin nesi? İnsan gerçekten hayret etmekten kendini alamıyor.
Küfür
İktidarın depremde acil olarak yapması gereken ilk günden muhalefet partileriyle iletişim sağlayarak deprem bölgelerine birlikte gitmeleri gerekirdi. Bu yol yerine Cumhurbaşkanı muhalefeti küfürlere boğdu. Muhalefetin hatası, yanlışı varsa iktidar olarak deprem yerine birlikte gidip muhalefet partilerine gerçek neyse birlikte görmek olmalıydı.
Sahi, küfür neyi çözer? Küfür insanların çözümsüzlüğüdür. Sorunlara karşı doğru cevap yerine yanlışın üstüne yanlışla gitmek demektir.
Geçmiş siyasetçilere baktığımızda Demirel, Erbakan, Türkeş, Ecevit düşünceleri birbirlerine ne kadar karşı olsa da televizyonlarda karşılıklı saygı çerçevesinde tartışırlar. Asla birbirlerine küfür etmezlerdi.
Yazılı ve görsel medyanın yüzde 95’i iktidarı desteklemesine rağmen iktidar muhalefet partilerine televizyonda tartışmalara neden davet etmez?
Hâlbuki iktidar kendi izlediği politikaları doğru buluyorsa hiç korkmadan muhalefet partilerini televizyonlarda tartışmaktan korkmamalı.
Erdoğan aynı şekilde gezi eylemleri nedeniyle de küfür etmişti. Küfür eden siyasetçi kim olursa olsun topluma yanlış örnek oluyor. Devleti yöneten bir siyasetçi küfür ederse sokaktaki insanlar ne yapar? Gezi eylemcilerine söylenen sözler linkte.
https://www.haberler.com/politika/cumhurbaskani-erdogan-dan-gezi-eylemcilerine-sert-14985583-haberi/
Son söz
Demokratik bir ülkede böyle facialar karşısında ülkeyi yönetenlerin âmâsız, fakatsız istifa etmeleri gerekiyor.
Ülkeyi kim yönetirse yönetsin önce ahlak öne çıkmalı. Topluma örnek olmalı. Gerçekçi politikalar üretmeli. Hangi konuda olursa olsun kendisi gibi düşünmeyenlerle birlikte sorunları tartışmalı, çözüm yoluna gitmeli. İktidarın şimdiye kadar izlediği politika her şeyi ben bilirim anlayışı. Görüldü gibi bu politikalar işe yaramadı?
Deprem uzmanlarının tüm uyarıları dikkate alınsaydı bu facia gerçekleşmezdi. Yönetenlerin acilen deprem uzmanlarıyla bir araya gelip deprem politikaları oluşturmaları kaçınılmaz. Aksi halde facia devam eder.
Son cümle deprem uzmanlarından ‘Deprem öldürmez, tedbirsizlik öldürür’