Yaşamanın zor olduğu süreçte inişler çıkışlar yaşanırken, insanlar kendi ayakları üzerinde durmanın zor olduğu zamanlarda bir kadın sadece kendi hayatını, yaşamayı düşünmüyor, içinden gelen duyguyla, başkalarının hayatlarına dokunmayı kendisine ilke ediniyor. İşte bunlardan biri de İdil İncekara. Sivil toplum örgütlerinde çalışarak gençlerin ve çocukların geleceğine dokunan İdil İncekara ile yapmış olduğumuz söyleşiyi beğenerek okuyacağınızı umuyoruz. İyi okumalar.
İdil İncekara kimdir?
İdil İncekara, çevresine ve topluma faydalı olmak için çalışan, olumlu katkılar sağlamayı amaçlayan bir bireydir, bir annedir. Yeniköy Rotary Kulübü dönem başkanıdır. Koruncuk Vakfı Mütevellisi ve denetçisidir. Çocuk ve Haklarını Koruma Platformu Genel Sekreteri’dir. 22 yıl yurtdışı ve yurtiçinde uluslararası bankacılık yapmış bir profesyoneldir. En büyük amacı katma değer yaratmak ve çevresine faydalı olmaktır.
Sosyal sorumluluk projeleri sizde ne gibi duygular oluşturuyor?
Sosyal sorumluluk projeleri ve yardımlarıyla ihtiyacı olan her türlü kesime ama en önemlisi de çocuklara ve gençlere yardımcı olabilmek, hayatlarına dokunmak ve fayda sağlamak inanılmaz bir mutluluk ve haz kaynağı. Arkadaşlarımla yaptığımız projelerle insanlara dokunuyoruz. Bizim bile hayal edemediğimiz sayıda insana, ailelerine ve çevrelerine faydalı olmak bizi motive ediyor ve daha fazlasını ve daha iyisini yapmak konusunda bizi kamçılıyor. Tüm yaptıklarımızı bir takım olarak gerçekleştiriyoruz. Her birimizin emeği ve gücü sayesinde gerçekleşen projelerimizle dostluğumuzu ve takım ruhumuzu pekiştiriyor ve güçlendiriyoruz.
Projeler hazırlanırken ne gibi süreçlerden geçiliyor?
Bizim her sene gözden geçirdiğimiz 5 yıllık stratejik bir planımız var. Her sene başında, ihtiyaç sahipleri ve ihtiyacı belirliyoruz. Ne şekilde bir yardımda bulunabileceğimizi planlıyoruz. Planlama ve kaynak yaratma konusu benim için en önemli aşamalardan. Bir bankacı olarak, iyi planlanmış ve düşünülmüş bir işin hayata geçirilmesinin kolay olacağını biliyorum. Süreçte karşılaşabileceğimiz problemleri mümkün olduğunca öngörmeye çalışıyoruz. İyi bir plan ve uygulama projesiyle de sonuca ulaşıyoruz.
Proje üretiminde nelere dikkat ediyorsunuz?
Süreklilik, şeffaflık ve hesap verebilirlik sadece özel sektörün değil, bizler gibi gönüllü çalışan ve sosyal sorumluluk projeleri üretenler için de çok önemli. Projelerin sürekli olması, azami fayda sağlaması ve ölçülebilir olmasına özellikle dikkat ediyoruz.
Yıl içerisinde ne kadar projeler gerçekleştirdiniz?
Yeniköy Rotary kulübü olarak bizim imzamızı taşıyan ve gelenekselleşen birçok projemiz var. Bunlar arasında en gurur duyduğumuz proje tipi ise Uluslararası Rotary’den almayı başardığımız fonlar sayesinde İ.Ü. Çapa Tıp Fakültesi ve Kocaeli Üniversite Hastanesi gibi devlet kurumlarının Çocuk ve Kadın Sağlığıyla ilgili bölümlerine aldığımız ameliyat, görüntüleme ve tedavi cihazları. Her sene yaklaşık 40-60 Bin Dolar gibi bir meblağı yurtdışındaki Uluslararası Rotary Vakfı ve diğer Rotary Kulüpleri’nden bulduğumuz kaynakları Türkiye’ye getirerek fonlama sağlıyor ve çocuk ve anne sağlığı konularında çok önemli katkılar sağlıyoruz. Bu projelerimizden birinde 2 doktorumuzu Amerika’ya 2 haftalık eğitime gönderdik, kitaplarını bastırdık. Bu tip projeler katma değeri inanılmaz büyük olan ve binlerce kişiye dokunduğumuz projeler. Bazen şöyle düşünüyorum “bizim aldığımız cihazlarla tedavi olan ve hayatta kalan bir çocuk, belki ileride bir bilim adamı olacak veya ünlü bir sanatçı olacak”. Bu da yaptığımız işlerin aslında suya düşen bir damlanın oluşturduğu halkalar gibi çok etkili olabileceği ve hayal edemediğimiz boyutlara ulaşabilir olması.
Projelerinizde sponsor gibi destekler bulmakta zorlandığınız oluyor mu?
Yurtdışından aldığımız fonlar için meşakkatli bir süreç var. Bu işin uzmanı arkadaşlarımız gerçekten çok çalışarak ve yurtdışı bağlantılarını kullanarak bu fonları almayı başarıyorlar. Kurulduğumuzdan beri 200 Bin Dolar civarında bir fonu bu şekilde karşıladık. Yaptığımız her proje aslında kendi kendini fonluyor. Yaptığımız işlerin fonlamasını da planlama sürecine dahil ettik. Bir proje yapmak istiyorsak bu projenin kendi kendini fonlaması lazım.
Önümüzdeki yıl içerisinde neler yapacaklarınız belli oldu mu?
Önümüzdeki 5 yıl için yapacaklarımız ve hedefimiz belli.
Mart 2017 tarihinde gerçekleşecek sergiden bahseder misiniz?
Bazaart projemiz bizim imza projelerimizin en önemlilerinden. Bu sene yedincisini yapıyoruz. 28-29 Mart 2017 tarihinde İstanbul-Nişantaşı, The Sofa Otel’de gerçekleşecek. Bazaart Projesi ile geleceğin yıldız sanatçılarını desteklemeyi, genç sanat öğrencilerini sanatseverlerle buluşturup, eserlerini sergileme ve satma olanağı sağlamayı aynı zamanda sanatseverlerin koleksiyonlarına katkıda bulunmayı hedeflemekteyiz. İki gün boyunca geleceğin yıldız sanatçılarının önceden seçilmiş eserleri sergilenerek satışa sunulacak ve sanatseverler ile koleksiyonerlerle buluşturulacaktır. Ayrıca her sene genç sanatçıların eserlerini ödüllendiren Bazaart bu sene de birbirinden değerli jurisi ile seçilen 6 esere 5.000,00-TL değerinde ‘ödül parası’ vermekte ve o ödül parası ile sanatçının eğitimine katkı sağlamaktadır. Bazaart’ın jurisinde Modern ve Çağdaş Türk Sanat Koleksiyoneri Yahşi Baraz, EKAV/Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı
Yönetim Kurulu Başkanı İnci Aksoy, Sanat Danışmanı, kürator ve akademisyen Marcus Graff, Marmara Üniversitesi Eğitim Görevlisi Esra Aliçavuşoğlu, Sanatçı Eda Soylu, Sanatçı Barış Sarıbaş yer almaktadır. Yeniköy Rotary Kulübü, The Sofa Hotel, Polisan, Mavi Jeans, Tüyap, ve ABC’nin gönüllü sponsorluğu ile projeye can veren Bazaart Komitesi, ayrıca her sene Polisan’ın belirlediği tema üzerinden seçilen esere Polisan Özel ödülü vermektedir.
Bu çalışmaları yaparken sizin için olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Dostluk, iyi niyet, takım ruhu ve ortak hedef.
Son olarak eklemek istedikleriniz var mı?
3. Sektör olarak adlandırılan sivil toplumun gelişmesi, özellikle gençlerin her geçen gün daha da bilinçli bir şekilde toplum yararına çalışması en büyük hayalimiz. Bu konuda gençlerle ele ele çalışmak ve katma değer yaratmak en büyük önceliğimiz.