KİTAP TANITIMI: RİPLEY SERİSİNİN DÖRDÜNCÜ KİTABI
Patricia Highsmith, Ripley serisinin dördüncü romanı olan “RİPLEY VE PEŞİNDEKİ ÇOCUK” romanının olay örgüsüne dair kurgularını üç ay boyunca defterine geçirdi. Fakat doğrudan kitabı yazmaya girişmek yerine, fikirlerin aylarca zihninde uçuşmasına izin verdi, taslakları yayımcılarına göndermesi iki buçuk yılı bulacaktı.
İlk zamanlar romanın mirasından yararlanmamak için zengin büyükbabasını uçurumda aşağı atan 16 yaşındaki bir oğlan çocuğunu konu alacağını anlatıyordu. Anlatı zaman içinde değişse de -Highsmith oğlanın büyükbabasını ya da amcasını öldürmesi ihtimaliyle oynamış, sonunda kurban olarak engelli babasını seçmişti- mirasın olumsuz etkileri anlatının temel direği olarak değişmeden kaldı.
Highsmith Eylül 1976’da defterine yazdığı ilk notların birinde, nihayetinde Frank Pierson adını verdiği oğlanın “paraya karşı mistik ve gerçekdışı bir tavrı olduğunu”, aynı anda hem paranın büyüsüne kapıldığını hem de gücünden korktuğunu yazmıştı
Frank Ripley’in aynadaki yansıması gibidir; bir mirasa konmamak, kendini bu yükten kurtarmak için cinayet işlerken, Tom Grienleaf’ı öldürdükten sonra mirasına konmuştur. Frank, Amerikan basını sayesinde kötü şöhretinden haberdar olduğu ve “ruhen özgür” bir insan olarak gördüğü Ripley’i bulmak için Avrupa’yı dolaşır.
YAZAR HAKKINDA:
Patricia Highsmith (19 Ocak 1921 – 4 Şubat 1995) daha çok psikolojik gerilim romanlarıyla tanınan, kitapları 20’den fazla filme kaynaklık etmiş Amerikalı polisiye yazarı.
19 Ocak 1921’de Mary Patricia Plangman olarak Teksas’ta doğdu. Altı yaşında ailesiyle birlikte New York’a geldi, orada eğitim gördü. Yazar olmaya 16 yaşındayken karar verdi. İngilizce kompozisyon, dramaturji ve kısa hikâye yazımı dersleri aldığı Barnard College’den 1942 yılında mezun oldu. 1942 ve 1948 yılları arasında New York ve Mexico’da yaşadı, çizgi romanlar için hikâyeler yazdı.
İlk romanı Strangers on a Train (Trendeki Yabancılar) 1950’de yayımlandı ve ses getirdi. Alfred Hitchcock’un 1951’de bu romanı aynı isimle filme uyarlaması ile büyük ün kazandı. Peşisıra diğer romanlarıda sinemaya uyarlandı. The Blunderer (Beceriksiz) 1954’te, This Sweet Sickness (Tatlı Hastalık) 1960’ta, The Talented Mr. Ripley (Becerikli Bay Ripley) 1955’te, Ripley’s Game (Ripley’nin Oyunu) 1974’te sinemaya uyarlandı.
1991’de yazdığı Su Altında Bir Ripley Serüveni adlı kitabını, Filistin intifadasına ve Kürtlerin mücadelesine adadı. İthaf sayfasına şu notu düştü: “İntifada’nın ve Kürtlerin ölülerine, ölenlerin, hangi ülkede olursa olsun baskıyla mücadale edenlere, yalnızca sayılmak için değil de vurulmak için ayağa kalkanlara…” Ne var ki, bu ithaf yazısı İsrail ve Türkiye edisyonlarında yer almadı. 1963 yılında Avrupa’ya taşındı, ömrünün son 12 yılını İsviçre Locarno’da geçirdi. 4 Şubat 1995’te lösemiden hayata veda etti.
.