YAZAR: JOŚE SARAMAGO
Distopik eserlere ilgi duyanların elinden düşürmediği “Körlük” yayınlandığı günden bu yana adından söz ettirmeyi sürdürüyor. Portekizli yazar Jośe Saramago’ya 1998”de Nobel Edebiyat Ödülünü kazandıran eser, konusuyla olduğu kadar zekice kurgulanmış karakterleriyle de dikkat çekiyor. Dönemin liberal demokrasi anlayışına bir eleştiri mahiyetinde kaleme alınan roman, insanların gittikçe bencilleşip olaylar karşısında duyarsızlaşması bir körlük metaforu etrafında işleniyor.
Baştan sona heyecan verici olayların birbirini takip ettiği eser, sizi de derinden sarsacak. Güç ve iktidar oyunlarının insanlarda yarattığı vahşeti gözler önüne seren bu roman karşısında, bugünün toplumlarını düşünmeye başlayacaksınız. Kim bilir, belki de insanlığın sonunu, yine gittikçe duyarsızlaşan insanlığın ta kendisi getirecektir.
Olaylar isimsiz bir ülkenin isimsiz bir şehrinde geçer. Zira kişilerin kim olduğu önemsizdir. Birgün otomobili ile ışıklarda duran isimsiz bir adam, yeşil ışığın yanmasını beklerken, aniden körleşir. Ancak bu sıradan bir körlük değildir. Çünkü gözleri karanlığa değil, aydınlığa yani beyaza bürünür. Ne yapacağını şaşıran adam, doğruca hastaneye gider. Körlük maalesef bulaşıcıdır. Kendisini muayene eden doktor da bundan nasibini alır. Derken bu hastalık tüm şehri etkisi altına almaya başlar. Hükümet ise körleşen halkı hapishaneden bozma bir yerde karantinaya alır.
İşler bundan sonra değişir. Çünkü hükümet salgını kontrol altına alamamaktadır. Her geçen gün artan kör sayısı karantinadaki nüfusu artırmaktadır. Bu ise güç dengelerinde değişime neden olacaktır.
Karantina bölgesinde çeteler oluşmaya başlar. Herkesten haraç kesen bu çeteler, insanları öldürmekte ve onlara tecavüz etmektedirler. Tüm bunları yakından izleyen de doktorun karısıdır. Körlük hastalığına yakalanmayan tek kisi bu kadındır. Kocasını yalnız bırakmamak için kör taklidi yaparak hapishaneye girmiştir ve buradaki tüm vahşete tanıklık etmektedir.
Birgün hapishanede çıkan yangın sonucu insanlar karantina bölgesinden kurtulmayı başarırlar. Artık ülkede kör olmayan kimse kalmamıştır. Yeni bir düzen yaratmalı ve bu dúzene ayak uydurmayı başarmalıdırlar. Peki, ama nasıl?
Jośe Saramago’nun 1995 yılında kaleme aldığı “Körlük” gördüğü ilgi karşısında beyaz perdeye uyarlanmıştır. Filmin gişeye girmesi ise kitabın yayın tarihinden 13 yıl sonra yani 2008 yılında gerçekleşmiştir.
( İdefix’ten alıntıdır. )
Yazar hakkında:
JOŚE SARAMAGO ( d.16 Kasım 1922 Lizbon, ö. 18 Haziran 2010 Lanzarote)
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Portekizli yazardır. Lizbon kentinin kuzeyindeki küçük bir köy olan Azinhaga’da doğdu. Yoksul bir ailenin oğlu olarak büyüdü. Ailesiyle birlikte taşındığı Lizbon’da öğrenim gördü. Öğrenimi sırasında kırsal kesimde çalıştı. Ekonomik sorunları nedeniyle okulu bıraktı. Mekanistlik eğitimi aldı. Teknik ressamlıktan redaktörlüğe, editörlüğe ve çevirmenliğe kadar bir çok iş yaptı.
Bir yayınevinde yayın hazırlığı ve üretim departmanında görev yaptı. Diario ve Lisboa gazetelerinde kültür editörü olarak çalıştı. Siyasi yorumlar yazdı. Portekiz Yazarlar Birliğinin yönetim kurulundagörev üstlendi.1976’dan sonra kendisini tümüyle kitaplarına verdi.
2993’te Kanarya Adaları’ nd Lanzarote’ye yerleşti. PilarDelRio ile evlendi. ilk romanı ,”Günah Ülkesi” 1947,’de yayınlandı.
Yazarın roman ve denemelerinin yanı sıra iki siir kitabı ve oyun kitapları da vardır. Saramago, 1998 Nobel Edebiyat Ödülünü kazandı.
Yazarın biçemi gayet dikkate değerdir. Düz yazılarında noktalama işaretleri olarak nokta ve virgül dışında başkasını kullanmaz.
Anlatım dili de oldukça muzipçedir, bu da okuyucuyu bağlayan bir diğer etkendir. Ünlü yazar 87 yaşında hayatını kaybetmiştir.