Bağlılık duygularımız, insani bir ihtiyacımız olup, yaşamın çeşitli kesitlerinde, kısa ve uzun sürelerle hissettiğimiz yakınlık ve sevgi duygularımızdır. Bağımlılık ise. gereksinim duyduğumuz kişi ve nesnelere, bağlılığın da ötesinde, varoluşumuzun devamı için mutlaklık, vazgeçilmezlik içerir.
Bağlılık ve bağımlılık, farkına varmadan iç içe geçebilen, kolayca örtüşebilen duygulardır. Bağlılık yakınlık, sevgi, şefkat içeriyorsa, bağımlılık da adeta bağlılığın sürekliliğini sağlamak amacıyla oluşan bir garanti, bir güvence, farkına varmadan, bağlılığın içine sinsice yerleşen vazgeçilmesi zor tutku ve alışkanlıklardan ibarettir. Yaşantımızı sürekliliği dönüştürüp bir düzene sokmak, tekrarların sağladığı güvence ve değişmezlik duygusu, kolaylıkla alışkanlığa ve zamanla da bağımlılığa dönüşebilir.
Sağlıklı Ve Sağlıksız Bağımlılıklar:
Bağlılık içeren ilişkilerde, bağımlılık duygularının da gelişmesi kaçınılmaz oluyor. Bağlılık ve bağımlılığı birbirinden ayıran en belirgin çizgi, bireysel özgürlüğün var oluşu veya olmayışıdır. Bağlı hissedebiliriz, ancak bu duygu, bağlı olduğumuz kişi veya nesne olmadığı zamanlarda da yaşamımızı özgürce devam ettirmemize engel teşkil etmiyorsa, bu bağlılık tanımı olabilir. Buna karşılık bağlı olduğumuz kişi veya nesnenin yanımızda, çevremizde veya elimizin altında olmaması yaşamımızı önemli ölçüde engelliyor veya kısıtlıyorsa, istemimiz ve kontrolümüzün ötesinde çaresiz ve mutsuz hissediyorsak, bağlılığın içine bağımlılık da yerleşmiş oluyor.
Bağlılık yaşanan ilişkilerde bağımlılığın gelişmesi, kaçınılmaz olduğu kadar da hayatın bir gerçeğidir. Yaşam evrelerimizde, dertlendiğimiz, üzüldüğümüz, önemli sorunlar yaşadığımız dönemlerde, bir tür çocukluğa gerileme yaşar, bizim için önemli kişilerin bizimle ilgilenmesini, teselli etmesini, bir nevi yoğun bakıma almasını dileriz.
En doğal insanca ihtiyaçlarımızdan biridir bu. Gerek sorunlu, gerekse sorunsuz zamanlarda, yakın ilişkileri her iki tarafa da bu tür gerileme zaman birimleri tanıyabilmesi çok önemlidir. Sorunlu. dertli, yorgun olanı. veya bu tür yakınlığa ruhsal ihtiyacı olan tarafın, bir süre çocuk gibi bağımlı yaşamasına veya yoğun bakıma alınmasına karşılıklı izin verilmesi, ilişkinin ve kişilerin ruh sağlığı açısından çok önemlidir.
Sağlıklı bağımlılıklar ve yoğun bakım ihtiyaçları yaşam evrelerinde, her iki cins tarafından dönem dönem, karşılıklı ve esnek olarak yaşanabildikçe, ilişki içinde insan gibi var olabilmenin, sevip sevilmenin önemli bir bölümünü teşkil ederler. Sürekli ilişkilerde duygu ve düşüncelerin dürüstce dile gelebilmesi, mutluluk ve acıların çekincesiz paylaşımı ve tarafların cinsel ve edinilmiş rollerine bağımlı kalmadan, birbirleriyle oldukları gibi olabilmeleri, sağlıklı bağımlılık kadar, sağlıklı bağlılığa da yol açar.
Sağlıksız bağımlılık duygularıysa hastalık, sıhhatsizlik veya önemli bir sorun dönemi dışında, yaşamını devam ettirmek için diğer bir kişiye sorgusuzca, çaresiz ve vazgeçilmez şekilde bağımlı olmak, günlük yaşamını onsuz devam ettirememek hâlidir.
( Tapınağın Öbür Yüzü- Leyla Navarro ‘dan alınmıştır )