Aşk ve arzu, romantik aşkın ortaya çıkardığı gergin bir yay doğurur. Ancak tüm tecrübelerimiz gibi aşk da tutku da kısmen kurgudur. Tabii ki tamamen kurgulanmış değildir bunlar, ne de bilinçli aklımızın emrindedirler. Sabahleyin kalkıp o gün kime aşık olup arzu duyacağımıza karar vermeyiz. Ancak aşk ve arzu, günlük hayatımızın dokusu içinde doğar ve ortaya çıktıkları ortamı kurgulamada bizim de rolümüz büyüktür.
Birçok kültür evlilik ile erotik arasına açık bir çizgi çekmiştir. Evlilik “,hakları” resmi olarak ve kanunen kabul edilince, Eros başka bir yerde, daha güvenli olduğu bir diyarda aranır olmuştur. Bu karşıt kategoriler birer kurgu olarak daha kolay ayırt edilir çünkü sosyal ve kurumsaldır.
20.yüzyılın başında Freud’un ayırdına vardığı sevgi ve tutku arasındaki bölünme, 21. yüzyılın başındaki bizler için de, yine insanların oluşturduğu kavramların sonucunda, ancak daha çok kişisel bir düzlemde hâlâ yaygın bir şekilde geçerlidir.
Nietzche ise trajik erkek ya da kadını. yaşamı hakkıyla yaşayan, akıntının yükseleceğini bildiği halde kumdan kalesini tutkuyla yapan kişiler olarak tasarlamıştı. Tüm biçimlerin uçucu, yanılsamalı doğası, feragat edenin uğrasından tutkusunu azaltmıyor,; aksine, çoğaltıyor , zenginleştiriyordu.
Âşık sevgilisi için sanki sonsuza dek kalacakmış gibi tutkuyla kumdan kaleler yapar, ancak bu yapıların kırılgan ve gelip geçici olduğunun da tamamen farkındadır. Freud’un psişik iktidarsızlık dediği bölünme ise, maceradan sürekliliği ayırmak yoluyla bir tür riski en aza indirme çabasıdır. Oradaki o sıkıcı yavan kaleler sonsuza dek kalacak; şuradaki hoş kalelerse sadece bir gecelik olacaktır. Ancak bu bölünmede çok önemli bir şey kaybedilmiştir: Otantik bir romantik aşk, Nietzche,’,in anlayışına uygun olarak, trajiktir. Ölümle son bulur hiçbir zaman sadece istikrarlı değildir, en iyi haliyle sürekli kaybedilip yeniden bulunarak, gidip gelir.
Romantik tutku, ancak garantisi olması gereken güçlü duygulara kendini bırakmayı gerektirir. Âmâ ne yazık ki. Hiç bir şeyin garantisi yoktur. Hayat ve aşk kaçınılmaz olarak zor ve risklidir ve bu riski kontrol etmek adına, çoğu kez başka ilişkiler yoluyla hem güvenlik hem de maceranın kaynaklarını tespit edip korumaya uğraşırız.
(Stephen A. Mitchell,’in “Aşk Sürebilir Mi?” isimli kitabından alıntıdır )