6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen ve 11 ilimizde etkisini gösteren deprem, ciddi sayıda yurttaşımızın can kaybına ve yaralanmasına yol açmıştır. Can kayıplarımızın ve yaralılarımızın acısı hepimizin yüreğindedir.
Arama kurtarma ekipleri tarafından sağ kurtarılan çocukların, resmi kurumlara bildirilmediği veya kayıtlara geçirilmediğine dair suç duyuruları yapılmış ve bu iddialar basına yansımıştır.
Basında yer alan bir diğer korkunç iddia, arama kurtarma ekipleri tarafından sağ kurtarılan çocukların, aileleri veya yetkili kurumlar dışındaki kişilere, tarikat ve cemaatlere teslim edildiğine veya kaybolduğuna yöneliktir.
Anayasa’nın 41. maddesinde “ Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır” denilmektedir; 61. maddesinde ise “Devlet, korunmaya muhtaç çocukların topluma kazandırılması için her türlü tedbiri alır. Bu amaçlarla gerekli teşkilat ve tesisleri kurar veya kurdurur.” denilmektedir. Ayrıca çocukların kaçırılması veya alıkoyulması, Türk Ceza Kanunu’nun 234. maddesi uyarınca suçtur.
Ülkemiz ve özellikle depremden etkilenen 11 ilde yaşayan vatandaşlarımız, deprem nedeniyle zaten derin bir yıkım içindedir. Çocukların tarikat ve cemaatlere teslim edildiğine ilişkin iddiada bile bulunulması, tüm toplumda daha derin bir güven kaybına ve yıkıma neden olacaktır. Bu çağda yeri olmayan ve kapatılması gereken tarikat ve cemaat yapılarının çocuklarla anılması geleceğimiz için ağır bir tehdittir.
Söz konusu iddialara ilişkin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan ivedilikle açıklama yapmasını bekliyoruz.
Cumhuriyet Savcılıklarının iddiaları derhal araştırmasını ve arama kurtarma ekipleri tarafından sağ kurtarılan çocukların, fiziki ve psikolojik sağlıklarının korunması amacıyla devletin tüm önlemleri almak için seferber olmasını bekliyoruz. Unutulmasın ki gerek uluslararası hukukta gerekse iç hukukumuzda “Çocuğun Üstün Yararı İlkesi” kabul edilmektedir. Depremzede çocuklarımızın sağlıklı koşullarda bakımını ve velayetini üstlenecek yakınları yoksa bu çocuklarımız yasa gereği ivedilikle devlet korumasına alınmalıdır. Tüm ilgilileri uyarıyoruz, tek bir çocuğumuzun bile kaybolmadığına ilişkin tatmin edici açıklamalar bekliyoruz.
Ülkemizdeki tüm çocukların, aileleriyle sağlıklı bir yaşam sürme, kamusal, laik ve bilimsel eğitim alma hakkı bulunmaktadır. ÇYDD olarak, 34 yıldır böylesi bir ülke için mücadele ediyoruz. Hiçbir çocuğun istismarına, sömürülmesine ve ülkemizin geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz.