Farkında olmasak da, kelimeler şiddetin kaynağı olabilir. Hatta bazen kendimize karşı bile farkında olmadan şiddet uygulayabiliriz. Şiddetsiz İletişim süreci, kendiniz dahil başkaları ile barışçıl ve sevgi temelli ilişkiler kurmanızı amaçlar. Kendimizi ve başkalarını kaliteli dinleme, anlama ve onlarla yeniden bağ kurma konusunda bize yardımcı olur. İçimizde doğal olarak taşıdığımız şefkati, sevgiyi, iyiliği, yardımseverliği ve empatiyi yeniden keşfetmemizi sağlar.
Şiddetsiz iletişim; iki bireyin karşılıklı olarak anlayışlı şekilde birbirlerini dinleyerek sağlıklı bir iletişim kurmalarını ister. Dürüstlüğü ve empatiyi içerir. Kişi, kendi ihtiyaçlarını gözetirken karşısındaki kişininde ihtiyaçlarını gözetebileceğini, sorunların veya anlık olan olumsuz olayların üstesinden birlikte dinleme, anlama yoluyla uzlaşarak gelinebileceğini savunur. Çoğumuz şiddetsiz iletişimi sadece vurmanın kırmanın ve fiziksel şiddetin olmadığı bir iletişim zannediyoruz, fakat sizler de biliyorsunuz ki durum öyle değil. Sözlü, sözsüz, fiziksel olarak karşınızdaki kişiye zarar vermek… İsteyerek veya istemeyerek yaptığımız her eylem karşımızdaki kişiye zarar veriyorsa şiddet içerir, içerisinde fiziksel bir vurma eylemi olmasa da en küçük bir mimiğimiz bile şiddet içerebilir.
Dinleme hakkı tanımıyoruz ve öyle zamanlar geliyor ki en dinlememiz gereken yerde dinleme hakkı tanımadığımız için dinlenmiyoruz. Sakince oturup beş dakika dahi biribirimizi dinlemediğimiz için sorunlar büyüyor. Hatta yeri geliyor sırf birbirimizi gerçekten dinlemediğimiz için çiftlerimiz ayrılıyor, arkadaşlarımız küsüyor, ortaklar işini ayırıyor.
Şiddetsiz iletişim öğrenmek, yeni bir dil veya beceri öğrenmeye benzer bir süreçtir: adım adım ve bolca egzersiz ederek.
Şiddetsiz iletişim süreci iki bölümden oluşur:
- kendimizi başkalarına dürüstçe tam ifade edebilmek;
- başkalarını empatik şekilde duymak.
Her iki süreç de dört bileşenden oluşur;
- gözlem,
- duygular,
- ihtiyaçlar
- ve talepler
Şiddetsiz iletişim kişiler arasında ayrımcılık, haklı haksız, iyi kötü veya doğru yanlış ayrımı yapmaz. Ayrımcılığın ötesinde şefkatle dolu bir dünyayla, insanların her anlamda eşit ve objektif olarak ele alındığı yönüyle ilgilenir. Ayrıca kişilere etki tepki arasındaki o ince çizgiyi fark ettirip kontrollü iletişim kurmalarını sağlar. Yani kişilere farkındalık kazandırır. Çünkü olay esnasında birey ne yaptığını ve ne yapması gerektiğini kontrol edemeyebilir. Şiddetsiz iletişim olay öncesi, ortası veya sonrasında kişinin kendini durdurabilmesini, kontrol edebilmesini ve ona göre sağlıklı iletişim kurmasını sağlar. Yani bi nevi bireyi uyandırır, bireye ‘ben ne yapıyorum?’ algısı aşılar.
Şu dünyada en çok ihtiyacımız olan şeyde tam olarak bu değil mi? Zaten ve başkaları için değil en çokta kendi huzurumuz için.
Hepinize mutlu ve huzurlu olmak için önerim, şiddetsiz iletişim.